ÖNCE ÖVDÜ, SONRA DÖVDÜ! HINCAL ULUÇ'TAN SABAH'A "İLKE" UYARISI!
Hıncal Uluç, Erdal Şafak'ın "küresel Sabah" hayalini övdü, Radikal gazetesi ve İthaki yayınevine yapılan baskınlarda Sabah'ın haberleri verme biçimini eleştirdi.
Bir "Büyük Sabah" yaratmak..
Erdal Şafak’ın "Sabah’tan mektup’unu iki kez okudum, dün.. İki kez değil, her Sabahçının her sabah okuması gereken bir yazıydı çünkü..
Sabah konusundaki hayallerini anlatıyordu Erdal..
Her şeyin hayalle başladığını bilenlerdenim..
"Büyük düşünün, hayal edin, bir yerden başlayın" diye kaç kez yazdığımı okurlar bilirler..
Erdal da hayal ediyordu..
Küresel bir Sabah.. Dünyanın her yerinde, oranın diliyle, oraya özel yayınlanan Sabah.. Rusya Sabah’ı.. Orta Asya Sabah’ı Uzak Doğu Sabah’ı.. Amerika Sabah’ı..
Bu ülkede New York Times’ı hem günü gününe İngilizce (The Herald Tribune), hem de haftada bir de olsa, Türkçe (Sabah’la beraber) okumuyor muyuz?.
Sabah, neden olmasın?.
Türk Hava Yolları’nın bugün geldiği yere bakın.. Dünün dalga geçilen THY’si değil mi bu?.. Hani apronda deve kesen.. Şimdi dünyanın en ünlü, en saygın ve en büyük hava şirketlerinden biri.. Bu akıllara seza gelişme, büyük düşünce ile başladı ve hızla gerçekleşti.
Sabah patronu Ahmet Çalık’ın hayallerinin tamamen bu yönde olduğunu iyi biliyorum. Baş başa görüşmelerimizde, hep bu Küresel Sabah’tan söz etti bana..
Çalık Holding’in küresel bir şirket olması, Sabah’ın küreselleşmesini kolaylaştıracak bir unsur.. Ama daha önce yapılacak bir iş var..
İçerdeki Sabah’ı saygın ve yaygın bir gazete haline getirmek.. Bu konudaki ilkeleri de, Çalık, gazeteyi aldığı zaman, hem yazılı, hem sözlü açıklamıştı.. "Yorumlar özgürdür. Köşe yazarları, düşüncelerini özgürce yazacaklardır. Ama haberlerde tarafsız olmak esastır ve şarttır."
Yorumlar konusundaki ilkenin uygulandığını en azından, kendi açımdan biliyorum. Bana bugüne dek, herhangi bir konuyu yazmam, ya da yazmamam konusunda en küçük bir imada dahi bulunulmadı.Yazdıklarım konusunda aldıklarım ise sadece destek oldu..
Ne var ki, haberler konusundaki ilkenin ayni titizlikle uygulandığını söylemek zor.
Gazetemiz okur temsilcisi Yavuz Baydar dün, Erdal’dan bir kaç sayfa sonra, bu konudaki şikâyetleri bir kez daha dile getirdi. Radikal gazetesi ve İthaki kitabevine yapılan baskınlar ilk sayfada nerdeyse görülmemiş, iç sayfada da olay adeta geçiştirilmişti.
Baydar, özel örnekte haberin nasıl ve hangi unsurları içererek verilmesi gerektiğini de izah etti ki, bunların hiçbiri gazetemizde yoktu. Hatta, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın baskını eleştiren sözleri bile geçiştirilmişti.
Baydar, gazetenin görevinin, böyle olaylarda haberi her türlü ayrıntıları ile vererek okurun kafasını berraklaştırmak olduğunu yazdı. Bu satırın altını çizmek ve bu gazetenin tüm editörlerine ezberletmek gerek.
Okur Temsilcimizin son cümlesini ise, Sabah’ın sadece habercileri değil, yazarları da kulaklarına küpe etmeli..
"Özgürlük mücadelesi hayatidir. Eğer ortada hak ihlali varsa, bunun üzerine ancak basın gidebilir.."
Hıncal Uluç/Sabah
Erdal Şafak’ın "Sabah’tan mektup’unu iki kez okudum, dün.. İki kez değil, her Sabahçının her sabah okuması gereken bir yazıydı çünkü..
Sabah konusundaki hayallerini anlatıyordu Erdal..
Her şeyin hayalle başladığını bilenlerdenim..
"Büyük düşünün, hayal edin, bir yerden başlayın" diye kaç kez yazdığımı okurlar bilirler..
Erdal da hayal ediyordu..
Küresel bir Sabah.. Dünyanın her yerinde, oranın diliyle, oraya özel yayınlanan Sabah.. Rusya Sabah’ı.. Orta Asya Sabah’ı Uzak Doğu Sabah’ı.. Amerika Sabah’ı..
Bu ülkede New York Times’ı hem günü gününe İngilizce (The Herald Tribune), hem de haftada bir de olsa, Türkçe (Sabah’la beraber) okumuyor muyuz?.
Sabah, neden olmasın?.
Türk Hava Yolları’nın bugün geldiği yere bakın.. Dünün dalga geçilen THY’si değil mi bu?.. Hani apronda deve kesen.. Şimdi dünyanın en ünlü, en saygın ve en büyük hava şirketlerinden biri.. Bu akıllara seza gelişme, büyük düşünce ile başladı ve hızla gerçekleşti.
Sabah patronu Ahmet Çalık’ın hayallerinin tamamen bu yönde olduğunu iyi biliyorum. Baş başa görüşmelerimizde, hep bu Küresel Sabah’tan söz etti bana..
Çalık Holding’in küresel bir şirket olması, Sabah’ın küreselleşmesini kolaylaştıracak bir unsur.. Ama daha önce yapılacak bir iş var..
İçerdeki Sabah’ı saygın ve yaygın bir gazete haline getirmek.. Bu konudaki ilkeleri de, Çalık, gazeteyi aldığı zaman, hem yazılı, hem sözlü açıklamıştı.. "Yorumlar özgürdür. Köşe yazarları, düşüncelerini özgürce yazacaklardır. Ama haberlerde tarafsız olmak esastır ve şarttır."
Yorumlar konusundaki ilkenin uygulandığını en azından, kendi açımdan biliyorum. Bana bugüne dek, herhangi bir konuyu yazmam, ya da yazmamam konusunda en küçük bir imada dahi bulunulmadı.Yazdıklarım konusunda aldıklarım ise sadece destek oldu..
Ne var ki, haberler konusundaki ilkenin ayni titizlikle uygulandığını söylemek zor.
Gazetemiz okur temsilcisi Yavuz Baydar dün, Erdal’dan bir kaç sayfa sonra, bu konudaki şikâyetleri bir kez daha dile getirdi. Radikal gazetesi ve İthaki kitabevine yapılan baskınlar ilk sayfada nerdeyse görülmemiş, iç sayfada da olay adeta geçiştirilmişti.
Baydar, özel örnekte haberin nasıl ve hangi unsurları içererek verilmesi gerektiğini de izah etti ki, bunların hiçbiri gazetemizde yoktu. Hatta, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın baskını eleştiren sözleri bile geçiştirilmişti.
Baydar, gazetenin görevinin, böyle olaylarda haberi her türlü ayrıntıları ile vererek okurun kafasını berraklaştırmak olduğunu yazdı. Bu satırın altını çizmek ve bu gazetenin tüm editörlerine ezberletmek gerek.
Okur Temsilcimizin son cümlesini ise, Sabah’ın sadece habercileri değil, yazarları da kulaklarına küpe etmeli..
"Özgürlük mücadelesi hayatidir. Eğer ortada hak ihlali varsa, bunun üzerine ancak basın gidebilir.."
Hıncal Uluç/Sabah