Ömer Çelik'ten Ekrem İmamoğlu'na balıkçıda yemek tepkisi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik 'balıkçıda yemek' tartışması ile ilgili olarak "Bu kriz döneminde, yüz binlerce İstanbullu perişan olmuşken bir belediye başkanının saatlerini restoranda geçirmesi tabii ki kriz yönetimi açısından zaaf oluşturur, siyasi bir tartışmanın sebebi olur" diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun balıkçıda yemek yediği anlara ait görüntüler tartışılmaya devam ediliyor. Görüntülerle ilgili bir açıklama da AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. "Bilgilendirme yapması gereken görevli yurt dışına çıktı" diyen Çelik, "Bu kriz döneminde, yüz binlerce İstanbullu perişan olmuşken bir belediye başkanının saatlerini restoranda geçirmesi tabii ki kriz yönetimi açısından zaaf oluşturur, siyasi bir tartışmanın sebebi olur" dedi.

Çelik'in açıklamalarından satır başları:

Ne kadar güçlü tedbir alırsanız alın istediğiniz anda bunu belli bir sonuca ulaştırmak mümkün olmayabilir. Türkiye'nin afetle mücadelesi, deneyimler bakımından ölçü konulduğunda tedbirler genel bir değerlendirme konusudur. Bunlar olurken İBB'nin hiçbir şekilde bir hazırlığının olmadığı, koordinasyon içinde davranmadığı görüldü. Halen bütün bunların sebebi nedir diye açıklama yapmak yerine suçlayıcı, üstünü örtmeye çalışan bir yaklaşım var. Kar yağışı geçmiş zamanda da yaşandı. Meteoroloji bütün tabloları uyarı olarak paylaştı. İBB AKOM tarafından da paylaşıldı. İBB tedbire çağırırken bir tek kendisi tedbir almamış. Ortada belediye idaresi adına zaaf olduğu görülmeye başladı. Binlerce vatandaşımızın yolda kaldığı bir tablo belediye yönetiminin sorumluluk alanlarında meydana geldi. İstanbul'da yüz binlerce insan mahsur kalırken toplu taşıma araçlarına zincir takılmadığı görüldü.

EKREM İMAMOĞLU'NA TEPKİ
Bu kar temizleme araçlarının zincirsiz şekilde nasıl savrulduğu, krize müdahale araçlarının kriz unsuru haline geldiği görüldü. Araçlardan bir tanesi belediye başkanının bir restoranda yemek yemesine eşlik ediyor, o yolu açmak için seferber ediliyor.

"BİLGİLENDİRME YAPMASI GEREKEN GÖREVLİ YURT DIŞINA ÇIKTI"
Bilgilendirme yapması gereken görevli yurt dışına çıktı. Olan bitene tepki gösteren vatandaşlarımıza trol diyerek, hakaret ederek bir kampanya yürütüyor. Yolda kalmış, ortaya çıkan yönetim zaafından dolayı sıkıntı çekmiş vatandaşlarımızın tepkilerine trol diyen bir iletişim yönetimi.

"ADETA BAŞIBOŞLUK İÇİNDE SAVRULAN BİR YÖNETİMSİZLİK VAR"
İstanbul'a kar ilk defa yağmıyor. 2017'de daha yoğun yağışla karşılaşıldı, alınan tedbirlerle bugünküne bakıyorsunuz sanki belediyenin kurumsal hafızası ortadan kaldırılmış. 2017'de 1.2 metrelik kar yağıyor, bu seferki ise 80, 85 cm. 2017'de 136 bin tuz döküldü, 539 ton solisyon kullanıldı. Bugünkü rakamlara göre 55 bin tonluk tuz ve 31 bin ton solisyon. Bundan önce meteorolojiden bu uyarı alındığında, koordinasyon içinde belediye provalar gerçekleştirir, hangi caddelerin tutulacağını tespit ederek tedbirler alır. Adeta başıboşluk içinde savrulan bir yönetimsizlik var.

Kilit noktalara mobil araçlar, büfeler yerleştirilir. Bütün bu kriz hazırlıklarının hiçbirisinin olmadığı, yönetim anlayışının en büyük kriz sebebi olduğu tablo ortaya çıktı.

"BU ORTAYA ÇIKIYOR, GÖRÜNTÜLER ESKİYDİ DİYORLAR"
Bu kriz döneminde, yüz binlerce İstanbullu perişan olmuşken bir belediye başkanının saatlerini restoranda geçirmesi tabii ki kriz yönetimi açısından zaaf oluşturur, siyasi bir tartışmanın sebebi olur. Yapılacak olan nedir, doğru düzgün bir bilgilendirmedir. Bir yandan bilgilendirmeyi yurt dışından yapacaksınız aynı zamanda da burada olanı görüp de buna tepki gösteren vatandaşlarımızı trol diye suçlayacaksınız. Çok basit, şu saatte şuradaydık denirdi, bu da kamuoyu tarafından takdir edilirdi. Bu ortaya çıkıyor, bu görüntüler eskiydi diyorlar. Buna tepki gösterenleri kriz zamanında restoranda saatler harcamaya tepki gösterenleri ağır biçimde suçluyorlar, sonra ne oluyor? O kişilerin söylediği doğru çıktı. Bunun üzerine CHP'deki suçlama tweet'lerin silinmesine döndü. Özür dileyenler oldu. Erdemli bir davranıştır.

"PARTİ İÇİ İLETİŞİMİNİ BİLE KOORDİNE EDEMEYEN BİR PARTİ SÖZ KONUSU"
Nasıl oluyor da CHP'nin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısının o saatte belediye başkanının nerede olduğuna dair bilgisi yok? Parti içi iletişimini bile koordine edemeyen bir parti söz konusu. İlk andan itibaren bu deneyime sahip AK Partili ilçe belediyeleri hemen krize müdahale yöntemlerini sosyal medyadan paylaştılar. Yolda kalmış vatandaşlarımıza sıcak çay ve çorba ikramı için binaları açtılar, koordinatları verdiler.

"BEN TEPKİLERİ ÖNEMSEMİYORUM DEMEK SİYASİ SORUMSUZLUK"
Bir belediye başkanı ile kendi partisi arasındaki koordinasyonsuzluğun bu düzeyde olması, hiç kimsenin belediye başkanının o saatlerde nerede olduğunu bilmemesi durumun vehametini gösteriyor. İstanbul ve İstanbullular asla yalnız değildir. Hepimizin İstanbul'daki sicil amiri vatandaşımızdır. Sokaktaki vatandaşın söylediği esastır. Ben tepkileri önemsemiyorum demek de siyasi bir sorumsuzluktur. Ortada bir kişi bile yolda kalmışsa bunun açık şekilde ortaya konulması lazım. 15 Temmuz'da genel başkanları, kriz zamanlarında belediye başkanları yok olur sonra başkalarını suçlamaya çalışırlar.

İBB, Türkiye'nin en kıymetli kurumlarından bir tanesidir, büyük bir kurumsal hafızaya sahiptir. Bütün bunlar olurken buranın yıllar içindeki kriz yönetimi nerede? 2017'de kilit noktalara yol açma araçlarıyla, önceden bunların yerleştirmesi ile müdahale edilerek bu işlere en az zarar verecek şekilde müdahaleye dönük bir kriz anlayışı söz konusuydu. Şimdi yönetimin kendisi kriz unsuru.

BÜYÜKELÇİ İLE GÖRÜŞMESİ
Sayın büyükelçilerin çeşitli temasları oluyor fakat çok önemli kriz oldu, karşınızdakiler de diplomatlar. Bunu son derece kolay şekilde anlayışla karşılayabilecek insanlar. Kriz ortasında saatlerini buna ayırmasını krizden önemli mesele olarak sunuyor. Siyasi tecrübesizlikle ilgili bir şey de var. Öncelikle işinizi yaparsınız.

BALIKÇIDA GÖRÜŞMENİN GÖRÜNTÜLERİNE YÖNELİK İMAMOĞLU'NUN TEPKİSİ
Herkesin gittiği, İstanbul'da bilinen bir yer. İddia ettiği gibi midir, başka türlü müdür? İBB Başkanı kriz açıklaması yerine bu krizde zaaf niye ortaya çıktı, bununla ilgili açıklama yapmak yerine, saatlerinizi bir restoranda zamanınızı nasıl harcıyorsunuz sorusunda, meselenin nasıl ortaya çıktığı konusuna odaklandı.