"OLMADI SAYIN OKTAY EKŞİ... OLMADI!.." NAZLI ILICAK, OKTAY EKŞİ'Yİ NEDEN YERDEN YERE VURDU?
Dün Ertuğrul Özkök'ü televizyondan methiye yağmuruna tutan Nazlı Ilıcak bugün Oktay Ekşi için neler yazdı?
Olmadı Sayın Oktay Ekşi... Olmadı
Birkaç gündür kıyamet kopuyor: "Polis ağır silâhlarla donatılıyormuş." Sivil diktaya doğru adımların atıldığı bu şekilde ispat edilmeye çalışılıyor. Polise ağır silâh ne gerekirmiş! "Polis, havan topu, RPG-7 tipi roket, MG 3 makineli tüfeği gibi silâhlar mı kullanacakmış! Yoksa, tank, top, ya da füze mi!!!"
Bunları yazanlara bakıyorum, çoğu deneyimli gazeteci. Okurlarının zihnini bulandırmadan, açıp bu işin doğrusunu, İçişleri Bakanlığı'ndan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden veya TBMM İçişleri Komisyonu üyelerinden öğrenemezler mi? Bütün bu dediklerimi ben yaptım. Hem İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la, hem Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'la, hem de İçişleri Komisyonu Başkanı Ziyaeddin Akbulut'la görüştüm. Durum, hiç de anlatıldığı gibi değil.
Beşir Atalay, "Eskiden de, hem MİT, hem de Emniyet, silâhlarını kendileri ithal ediyordu; şimdi yapılan, sadece, farklı kanunlarda, yönetmeliklerde olan hususları tek bir tasarıda toplamaktan ibaret" deyince, doğrusu önce inanmadım.
Üsteledim...
"Peki öyleyse, neden polis ağır silâhlarla donatılıyor diye kıyamet koparılıyor" diye sordum.
- Ben orasını bilemem. Yeni bir şey getirmiyoruz. Bu tasarıyı geri çeksek dahi, bugünkü mevzuata göre, polis için aynı silâhları ithal edebiliriz.
Dedim ya, deneyimli meslektaşlarımız adına üzüntü duyuyorum. Meselâ, halkın "doğru haber alma hakkını" ön plana çıkan Basın Konseyi'nin Başkanı ve Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi'nin içine şüphe düşüp, bir yetkiliyi arasaydı, dünkü köşe yazısını yazmayabilirdi. Ekşi, yazısında "TBMM'deki tasarı yasalaşırsa, Emniyet, daha önce kendi teşkilâtlarında bulunan, ama sonra Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne teslim edilen ağır silâhlardan, havan topu, RPG-7 tipi roket, 40 Launcher, MG 3 makineli tüfeği, 12.7 makineli tüfeği gibi silâhları alabilecek" diyor. Ve soruyor: "Hangi ülkenin polisi kendi halkına karşı kullanmak üzere bu ağır silâhları alır?" "Açıklayın kime karşı kullanmayı düşünüyorsunuz" diye de ısrar ediyor.
Oysa mevcut mevzuatta hiçbir değişiklik yok. Bugüne kadar, ne silâh alınıyorsa, aynı silâhlar alınacak. Her polis, yönetmeliğinde belirtilen "kadro silâhını" kullanacak.
Bunları yazanlara bakıyorum, çoğu deneyimli gazeteci. Okurlarının zihnini bulandırmadan, açıp bu işin doğrusunu, İçişleri Bakanlığı'ndan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden veya TBMM İçişleri Komisyonu üyelerinden öğrenemezler mi? Bütün bu dediklerimi ben yaptım. Hem İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la, hem Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal'la, hem de İçişleri Komisyonu Başkanı Ziyaeddin Akbulut'la görüştüm. Durum, hiç de anlatıldığı gibi değil.
Beşir Atalay, "Eskiden de, hem MİT, hem de Emniyet, silâhlarını kendileri ithal ediyordu; şimdi yapılan, sadece, farklı kanunlarda, yönetmeliklerde olan hususları tek bir tasarıda toplamaktan ibaret" deyince, doğrusu önce inanmadım.
Üsteledim...
"Peki öyleyse, neden polis ağır silâhlarla donatılıyor diye kıyamet koparılıyor" diye sordum.
- Ben orasını bilemem. Yeni bir şey getirmiyoruz. Bu tasarıyı geri çeksek dahi, bugünkü mevzuata göre, polis için aynı silâhları ithal edebiliriz.
Dedim ya, deneyimli meslektaşlarımız adına üzüntü duyuyorum. Meselâ, halkın "doğru haber alma hakkını" ön plana çıkan Basın Konseyi'nin Başkanı ve Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi'nin içine şüphe düşüp, bir yetkiliyi arasaydı, dünkü köşe yazısını yazmayabilirdi. Ekşi, yazısında "TBMM'deki tasarı yasalaşırsa, Emniyet, daha önce kendi teşkilâtlarında bulunan, ama sonra Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne teslim edilen ağır silâhlardan, havan topu, RPG-7 tipi roket, 40 Launcher, MG 3 makineli tüfeği, 12.7 makineli tüfeği gibi silâhları alabilecek" diyor. Ve soruyor: "Hangi ülkenin polisi kendi halkına karşı kullanmak üzere bu ağır silâhları alır?" "Açıklayın kime karşı kullanmayı düşünüyorsunuz" diye de ısrar ediyor.
Oysa mevcut mevzuatta hiçbir değişiklik yok. Bugüne kadar, ne silâh alınıyorsa, aynı silâhlar alınacak. Her polis, yönetmeliğinde belirtilen "kadro silâhını" kullanacak.
Oldu mu Oktay Ekşi! Hani basın hürriyetinin temelinde halkın doğru haber alma hakkı vardı?
Nazlı Ilıcak /Sabah
changeTarget(document.getElementById("news_content"))