OLAY PROFESÖR İLK KEZ KONUŞTU!

Prof. İlker Durak, Taraf'ta kravatlı, Milli Gazete'de sakallı olarak çıkan ilanlarıyla ilgili haberler hakkında bir açıklama yaptı.

Prof. İlker Durak, Taraf'ta kravatlı, Milli Gazete'de sakallı olarak çıkan ilanlarıyla ilgili haberler hakkında bir açıklama yaptı.

"23.03. 2012 Cuma günü bazı gazetelerde şahsımı hedef alan; benim gazete okuruna göre resim kullandığım ve okura şirin gözükmek için bir gazetede sakallı, diğer bazı gazetelerde ise sakalsız resmimi yayınlattığım şeklinde haksız ve asılsız bir suçlamaya maruz kaldım." diyen Durak, sözlerini şölye sürdürdü:

"Şahsımla ilgili bu tür bir yalan ve yanlış haberin yapılma sebebi malumdur: Üniversitede inancına göre yaşayan bir akademisyen olmam bir kesimi, bunca yıllık ilmi çalışmalarımla ortaya çıkardığım bilimsel çalışmalarım ve ürünlerim ise bir başka kesimi rahatsız etmektedir. Hiç kimse, İlker DURAK 'ın geçmişinde ve bugününde hakkaniyetten, bilimsel çalışma ve hevesinden, topluma ve inandığı değerlere samimi hizmetten başka bir şey bulamaz. Nabza göre şerbet vermek gibi bir davranış şekli onun hayatının hiçbir döneminde rastlanılmayacak bir basitliktir. Akademik hayatta ortaya koyduğu, yurt dışı dergilerde yayınlanmış 200 civarında uluslararası bilimsel makale, bilim çevrelerinden aldığı 2000 den fazla bilimsel atıf, yetiştirdiği çok sayıda çalışkan, edep sahibi ilim adamı İlker Durak'ın hayatının bir özetidir. Arzu edenler Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi' nin web sayfasında bunu görebilirler.

Peki durum nedir?

Haber tamamen yalandır. Çünkü bahsettikleri, Yeni Şafak, Akid, Milli Gazete, Türkiye gibi gazetelerde değişik zamanlarda benim söz konusu resimlerimin sakallı, sakalsız; kravatlı, kravatsız hepsi çıkmıştır. Hatta mesela 23.3.2012 tarihli Türkiye gazetesindeki iki reklam haberinin birinde sakallı, diğerinde sakalsız resmim çıkmıştır.

Okuyucu kitlesine göre davranan biri böyle yapar mı? Ben bu gazete okurlarının ifade edilen profilini de ilk defa bu şekilde, bu yalan haberden sonra öğrenmiş oldum. Gazeteler bu gibi yazıları yayınlamadan önce kendilerince seçmek üzere birkaç resim isterler ve uygun gördüklerini, kullanırlar. Bazıları da fotoğraf kullanmaz. Bizim bu konuda gazeteyi yönlendirmek gibi bir hesabımız olmamıştır, olamaz. Nitekim bazı gazetelerde son günlerde çıkan haberimizde resim yoktur (Milliyet gazetesi), bazılarında ise yukarıda da ifade etiğim gibi değişik resimlerimden seçtikleri her hangi biri vardır.

Prof. Dr. İlker Durak yasalara saygılı bir yurttaştır. Bugüne kadarki hiçbir konuşması ve davranışı yasaların çizdiği çerçevenin dışında olmamıştır, olmayacaktır. Bu bakımdan şahsımdan dolayı bazı TV lerin RTÜK'ten ceza aldığına dair yapılan haberler külliyen yalandır, iftiradır. Bırakın cezayı, İlker Durak veya ailesine ait NATURA firması bugüne kadar hiçbir resmi kurumdan yazılı veya sözlü bir uyarı dahi almamıştır. Bizim kanun ve kurallara uygun olarak hazırlanmasına özen gösterdiğimiz tanıtım yazılarımız belirli bir kesime de hitap etmez. Biz farklı inanç ve düşüncelere sahip olsak da ülkemiz insanlarının hepsine değer verir, ona göre davranırız. Bu yalan haberi uyduranlar gibi bölücülük veya ayrımcılık yapmak bizim inançlarımıza da, karakterimize de uymaz. Nitekim bizim ürün reklamlarımızın en çok çıktığı gazetelerden biri de Sözcü gazetesidir.

Peki niye sakallı resminiz var derseniz, sebebi açıktır. Sakallı halim benim şu anki halimdir. Bu sene nasip oldu hacca gittim. Hac farizasından sonra sünnete uygun olarak da sakal bırakmayı tercih ettim. Gazetelerde doğal olarak hacdan önce sürekli sakalsız resmim çıkmıştır. Hacdan sonra ise yeni halimi saklama ihtiyacı da hissetmedim, onu ticari olarak kullanma gibi basit bir hesabın içinde de asla olmadım. Bundan sonra da yalancılardan, iftiracılardan korkmadan, yılmadan, istikametimi asla bozmadan, şerefli, haysiyetli bir vatandaş olarak yoluma aynı şekilde devam edeceğim. Yalanı üretenleri de, ona alet olanları da önce Allaha sonra da siz değerli kamuoyunun takdirine havale ediyorum. Bugüne kadarki yaptıklarımla değil de, bu gibi basit, yalan bir haberle gündeme gelmiş olmaktan üzüntü duyduğumu burada ifade etmek isterim.