OLAY FOTOĞRAFLARI MURAT BARDAKÇI MI SERVİS ETTİ?..BU NEYİN İNTİKAMI?..MEHMET YILMAZ HANGİ MUHABİRİ NEDEN KOVDURTTU?..İŞTE OLAYIN PERDE ARKASI...

Bu olaya Murat Bardakçı adının karışmasına şaşırdım

Yaklaşık bir buçuk ay önce bir yazı yazmıştım. Bir süredir internette dolaşan, Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz'ın genç bir kadınla el ele göründüğü fotoğraflardı konu.

Cahide'de bir gece eğlencesinde çekilmiş bu fotoğraflar fazlaca ses getirdi. Özellikle medya dünyası bu konuyla çalkalandı. Ben fotoğrafları yayınlamamıştım ama bazı internet siteleri yayınladı. Kimin çektiğini bilmiyordum. Açıkçası Doğan grubundan bir muhabir diye düşünmüştüm.

Geçenlerde Bebek Lucca'dan çıkarken bir magazin muhabiri yanıma yaklaştı, kendisini tanıttı ve "Sizin yazınızdan sonra fotoğrafı çeken arkadaşım işinden kovuldu" dedi. Önce çok şaşırdım, ardından da öfkelendim. Hemen konuyu araştırmaya başladım ve fotoğrafı çekenin Habertürk internet sitesi muhabiri İbrahim Şahin olduğunu öğrendim. O an Mehmet Yılmaz'ın öfkesini, fotoğrafı çeken gazeteciden çıkarttığına emindim. Çünkü yazımdan sonra Mehmet Yılmaz'ın beni de kara listeye aldığını duymuştum.

İbrahim Şahin'e ulaşmak kolay olmadı. Fazlaca tedirgindi bu konudan. Zaten işinden kovulmuş, haksızlığa uğradığını ve hayatının karardığını düşünüyordu. Konuşmaya yanaşmadı... Ama ısrarla ve yeminler ederek "Ben o fotoğrafları ne size ne de başka birine yolladım. Sızdıran ben değilim. Olmamama rağmen işsizim ve bu koşullarda kim beni işe alacak bilmiyorum" diyordu.

Mecburen medya farelerine başvurdum. Biliyorsunuz her alanda haber kaynağı vardır gazetecinin. Medya içi kaynaklarda her zaman çalışmaya hazırdır. Öğrendiğim kadarıyla olay şöyle yaşanıyor; İbrahim Şahin fotoğrafları çektikten sonra Habertürk internet sitesi Yayın Yönetmeni Gülin Yıldırımkaya'yla konuşuyor ve bu fotoğrafların yayınlanamayacağını öğreniyor. Ama bir medya kuruluşuna giren ünlü yazarın özel hayat fotoğrafları fazlaca merak uyandırıyor ve konu bina içinde dilleniyor.

Bunun üzerine Şahin fotoğrafları bir CD'ye çekiyor ve Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş'a götürüyor. Aynı gün içinde gazeteci-yazar Murat Bardakçı fotoğrafları görmek istediğini söyleyip bir kopya istiyor. Binada yankılanan konuya en son Kenan Tekdağ el koyuyor. Yani Habertürk'te bu fotoğraflar sadece üç büyük ismin elinde bulunuyor.

Aradan bir hafta geçtiğinde ise işte benim yazım yayınlanıyor. Muhabir fotoğrafları medyaya sızdırmak suçundan işten atılıyor.

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim; bu olay yaşanmadan sadece bir ay önce yüksek başarısı yüzünden iki maaş ikramiye alıyor İbrahim Şahin.

Neyse lafı uzatmayayım... Ciner Grubu ve dolayısıyla Habertürk semalarında fısıltılar fotoğrafları Murat Bardakçı'nın sızdırdığı yönünde. Doğru mudur bilemem. Bu adı duyunca şaşırmadım da diyemem! Ama birini işten çıkartmadan önce suçu araştırılmadıysa, o fotoğrafların hangi bilgisayardan çıktığı hukuki süreçle denetlenmediyse bu işte bir iş var derim ben.

Muhabirini korumak aslında yayın yönetmeninin asli görevidir. Bu konuda Gülin Yıldırımkaya'nın geri plana çekilmesi ise "kendi özel hayat açıklarının su yüzüne çıkmasından endişelendi" diye anlatılıyor. Sanırım tahminlerimi şöyle özetlemek gerekiyor; Yazı yayınlandıktan sonra Mehmet Yılmaz fotoğrafı çeken muhabirin üstlerine çıkışır. Nasıl olur da erkek medyacı dayanışması ihlal edilebilir! Bizler o sıralarda fotoğrafı kimin çektiğini bilmezken kendisi bilmektedir çünkü.

Bu olayın temizlenmesi, uzlaşılması için bir kafa gitmelidir, en zayıf olan da İbrahim Şahin'dir. Çünkü sadece muhabirdir.

Bu ortaya atılan Murat Bardakçı iddiası ise tüm şaşkınlığıma rağmen aklıma geçmiş yaşanmışlıkları getirdi. Hatırlar mısınız bilemem ama Mehmet Yılmaz Hürriyet'e geçtiğinde Murat Bardakçı istifa etmek istemiş; Ertuğrul Özkök, A