"OLAN UĞUR DÜNDAR'IN İMAJINA OLDU!..." NURAN YILDIZ DÜELLODAN ÖNCE YAZDI DÜELLODA TEK TEK YAŞANDI!... İŞTE YILDIZ'IN YAZDIKLARI!....

Dün "olan Uğur Dündar´ın imajına olacak" demiştim. Onca olay yaşayan, onca tehlikeli işlere imza atan Uğur Dündar ilk kez sesini yükseltmek zorunda kaldı. Kendini tutamayıp bir de ....

Savcı: Kılıçdaroğlu, Sanık:Gökçek, Yargıç:Kamuoyu


Dün akşam Kılıçdaroğlu-Gökçek tartışmasını/ tartışamamasını izledik. Tüm aile. Tüm arkadaşlar. Tüm tanıdıklar. Ellerde çekirdek, kucaklarda patlamış mısır.
Yargıç koltuğuna hep birlikte kurulduk. Malum medya kamuoyuna yargıç görevini vermiş bulunuyor.
Kılıçdaroğlu savcılık makamı olarak suçladı, Gökçek´ten fırsat buldukça tabii. Sanık suçlamaları hiç umursamadan çıngar çıkarıp dikkat dağıtmakta kararlıydı. Uğur Dündar kamuoyu adına adalet dağıtmakla, mübaşirlik arasında gidip geliyordu.
Konu doğalgaz sayaçlarıyla sınırlıydı ama Gökçek doğalgaz sayaçları dışında her şeyi konuştu.
Sinirleri kontrolden çıktı. Neredeyse kendisini kaybetme noktasına geldi. Önce sesini yükselterek, sonra kendisini durduramayarak ve sürekli hakaretler sıralayarak...
Belli ki gergindi. Belli ki sinirleri hayli yıpranmıştı. Kuvvetle ihtimal, adaylığının kesinleşmesinin gecikmesi sandığımızdan daha çok etkilemiş onu.
Terledi..
Elini yüzünü kaşırken mimiklerine hakim olamıyordu. Bırakın Kılıçdaroğlu´nu, Uğur Dündar´ı da konuşturmadı.
Psikiyatrik olarak incelenmesi gereken tepkiler verdi. Hırsın bir insana neler yaptığını somutlaştırdı. Üzüldüm.
Tartışmayı yöneten Uğur Dündar olmasaydı kesin ya karakolda ya da hastanede bitecek bir programdı.
Genellikle tunçtan bir heykel gibi durmayı başaran Kılıçdaroğlu bile "Adam gibi bir Maliye Bakanı olsaydı" diyerek ilk kez üslubu dışına çıktı.
Dünkü yazımı okuyanlar soracaklar: "Hani Kemal Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor diyordun?"
Evet, demek istediğimi anlayan okur anladı. Kılıçdaroğlu tartışmayı kaybedecek demedim, dedim ki Kılıçdaroğlu medyaya asılı siyaset yapmaya alışmış olmakla yanlış yapıyor. Medyatik bir kahramana dönüşerek, zamanla kanıksanıp, inandırıcılığını yitirecek.
Dünkü yazımda bu tartışma için "lüzumsuz" demiştim. Öyleydi. Sorular ortada kaldı. Programdan önce ne biliyorsak sonra da farklı bir şey öğrenmedik. Eğlencelik oldu.
Dün "zamanlaması uygun değil" demiştim. Daha seçime 3,5 ay varken... Şimdi bu tartışmadan sonra AKP, Gökçek´i aday göstermezse ne olacak? Ankara´da Gökçek´in gitmesini isteyen herkes Gökçek´in aday olmasını istiyor.
Peki gösterilirse? 3,5 ay önce yaşadığı bu yıpranma kimin aklında kalacak?
Dün "olan Uğur Dündar´ın imajına olacak" demiştim. Yazdığım espriydi ama onu hiç bu kadar öfkeli görmüş müydünüz? Onca olay yaşayan, onca tehlikeli işlere imza atan Uğur Dündar ilk kez sesini yükseltmek zorunda kaldı. Kendini tutamayıp bir de Gökçek´e "sizinle bir daha program yapmak istemem" demesin mi? Duyunca dünkü yazıda sözünü ettiğim sivil toplum kuruluşu başkanının "beni o adamla muhatap etmeyin" sözlerini anımsadım.
Kılıçdaroğlu´nun yüzündeki gülümseme onun bir tür televizyon kahramanı, yolsuzluk savaşçısı rolünü kameralar önünde sürdüreceğini gösteriyordu.
Bir, üç, beş program sonrası tüm film kahramanları gibi onun da inandırıcılığı kalmayacak. Onun için yine tekrar ediyorum Kılıçdaroğlu yanlış yapıyor.
Anlayan okur anlıyor...


NURAN YILDIZ/HABERTÜRK