Okur Temsilcisi'nden Hürriyet'e tepki: Bu ayrıntıya ne gerek var?
Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, kendi gazetesini yayın ilkelerine uymamakla eleştirdi.
Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, kendi gazetesini çocuğa cinsel istismar haberlerinde Doğan Medya Grubu yayın ilkelerine uymamakla eleştirdi.
Bir okurunun uzun elekronik postasını köşesine taşıyan Faruk Bildirici "Hem hurriyet.com.tr'de hem gazetenin taşra baskısında gereksiz ayrıntılara girilmiş. Oysa mağdur çocukların yerlerinin bildirilmemesi haberden bir şey eksiltmez" ifadelerini kullandı.
İşte Faruk Bildirici'nin kendi gazetesine yönelik eleştirileri:
Çocuk istismarı haberleri
OKURLARIMIZDAN avukat İzzet Doğan, çocuklara yönelik cinsel istismar haberlerindeki yanlışlara dikkat çektiğinde henüz Adana’daki üzücü olay meydana gelmemişti.
İzzet Doğan’ın eleştirdiği haberlerden biri, 3 Şubat’ta hurriyet.com.tr’de “5 yaşındaki çocuğa cinsel istismar iddiası” başlığıyla yayımlanmıştı. Diğeri de 12 Şubat’ta gazetenin taşra baskısında yayımlanan “İngilizce tacizine indirimle 8 yıl hapis” haberiydi. Doğan, yazdığı uzun e-postada bu haberlerde mağdur çocukların yaşadıkları il ve ilçenin adıyla kalmayıp, mahallesinin bile yazılmasının yanlış olduğunu dile getiriyordu:
“Zaten büyük bir şiddete uğrayan ve travma geçiren çocuk ve ailesinin ayrıca medya şiddeti ile mağdur edilmemesi gerekir. Bir tık ile internette kolayca erişebileceğimiz haberlerde yaşadığı mahalle ve diğer kimlik bilgileri verilerek mağdur çocuk ve ailesinin (fail olduğu iddia edilen çocukların da) teşhir edilmesi hukuka, basın yasasına ve gazetecilik ilkelerine aykırıdır.”
Doğan, ayrıca bu haberlerde tecavüz ve istismar ile ilgili ayrıntılara yer verilmesini de eleştiriyor, “Bu haberlerde çocuklar cinsel objeye dönüştürülmemeli, pornografik bir anlatımdan kaçınılmalıdır” diyordu. Haberlerdeki “pornografik anlatım” ile ilgili verdiği örnekleri tekrarlamayacağım. Gerçekten çok kötü, gereksiz ve “şiddet pornografisi” denilecek ayrıntılara, olay anlatımına girilmiş haberlerde.
Aslında bu yanlışlar çocuklara yönelik cinsel istismar haberlerinin çoğunda aynen tekrarlanıyor. Kamuoyunda tepkilerin yükselmesine neden olan Adana’da 4.5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar vakası haberinde de aynı hata tekrarlandı, ailenin yaşadığı mahallenin adı verildi. Bu konuda daha sonra çıkan haberlerde bu bilgiler defalarca tekrarlandı. Birçok gazete ve sitede cinsel saldırı eylemiyle ilgili gereksiz ayrıntılara yer verildi.
Çocuklara cinsel istismar haberlerinde istismarın ayrıntısına girilmese, mağdurun yaşadığı yer verilmese haberden ne eksilir? Hiç! Ama haberde bu ayrıntıların olması o insanların yaşamına zarar verir. O nedenle bu haberlerde, mağdur ya da fail, çocukların isimlerini kodlamak yetmez, yaşadıkları mahalleye ve tanınmalarına neden olacak hiçbir kimlik bilgisine de asla yer verilmemeli. Doğan Yayın İlkeleri de bu yönde ilkeler içeriyor, yasalar da...
Bir okurunun uzun elekronik postasını köşesine taşıyan Faruk Bildirici "Hem hurriyet.com.tr'de hem gazetenin taşra baskısında gereksiz ayrıntılara girilmiş. Oysa mağdur çocukların yerlerinin bildirilmemesi haberden bir şey eksiltmez" ifadelerini kullandı.
İşte Faruk Bildirici'nin kendi gazetesine yönelik eleştirileri:
Çocuk istismarı haberleri
OKURLARIMIZDAN avukat İzzet Doğan, çocuklara yönelik cinsel istismar haberlerindeki yanlışlara dikkat çektiğinde henüz Adana’daki üzücü olay meydana gelmemişti.
İzzet Doğan’ın eleştirdiği haberlerden biri, 3 Şubat’ta hurriyet.com.tr’de “5 yaşındaki çocuğa cinsel istismar iddiası” başlığıyla yayımlanmıştı. Diğeri de 12 Şubat’ta gazetenin taşra baskısında yayımlanan “İngilizce tacizine indirimle 8 yıl hapis” haberiydi. Doğan, yazdığı uzun e-postada bu haberlerde mağdur çocukların yaşadıkları il ve ilçenin adıyla kalmayıp, mahallesinin bile yazılmasının yanlış olduğunu dile getiriyordu:
“Zaten büyük bir şiddete uğrayan ve travma geçiren çocuk ve ailesinin ayrıca medya şiddeti ile mağdur edilmemesi gerekir. Bir tık ile internette kolayca erişebileceğimiz haberlerde yaşadığı mahalle ve diğer kimlik bilgileri verilerek mağdur çocuk ve ailesinin (fail olduğu iddia edilen çocukların da) teşhir edilmesi hukuka, basın yasasına ve gazetecilik ilkelerine aykırıdır.”
Doğan, ayrıca bu haberlerde tecavüz ve istismar ile ilgili ayrıntılara yer verilmesini de eleştiriyor, “Bu haberlerde çocuklar cinsel objeye dönüştürülmemeli, pornografik bir anlatımdan kaçınılmalıdır” diyordu. Haberlerdeki “pornografik anlatım” ile ilgili verdiği örnekleri tekrarlamayacağım. Gerçekten çok kötü, gereksiz ve “şiddet pornografisi” denilecek ayrıntılara, olay anlatımına girilmiş haberlerde.
Aslında bu yanlışlar çocuklara yönelik cinsel istismar haberlerinin çoğunda aynen tekrarlanıyor. Kamuoyunda tepkilerin yükselmesine neden olan Adana’da 4.5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar vakası haberinde de aynı hata tekrarlandı, ailenin yaşadığı mahallenin adı verildi. Bu konuda daha sonra çıkan haberlerde bu bilgiler defalarca tekrarlandı. Birçok gazete ve sitede cinsel saldırı eylemiyle ilgili gereksiz ayrıntılara yer verildi.
Çocuklara cinsel istismar haberlerinde istismarın ayrıntısına girilmese, mağdurun yaşadığı yer verilmese haberden ne eksilir? Hiç! Ama haberde bu ayrıntıların olması o insanların yaşamına zarar verir. O nedenle bu haberlerde, mağdur ya da fail, çocukların isimlerini kodlamak yetmez, yaşadıkları mahalleye ve tanınmalarına neden olacak hiçbir kimlik bilgisine de asla yer verilmemeli. Doğan Yayın İlkeleri de bu yönde ilkeler içeriyor, yasalar da...