Okula mı gidiyoruz yoksa gece kulübüne mi!

Özel üniversitelerin öğrenci toplamak için hazırladığı viral videolar, eğitim değil eğlence vadediyor. Dans eden dekanlar, çalışanlar, öğrenciler... İşte Murat Tolga Şen'in yeni yazısı...

Türkiye değişti, değişiyor. Kendi çocukluğumu düşünüyorum da, söz konusu okul olunca yaptığımız en büyük haylazlık, matematik kitabının arasına Conan çizgi romanı koyup ders çalışıyormuş havasıyla çaktırmadan okumaktı. Evet, bütün ailenin aynı odada yaşadığı ve herkesin babanın gözünün önünde durduğu yıllardan bahsediyorum!

Okul desen hepten sıkıcı… Ben zillerin melodili çaldığı zamanlara bile yetişemedim. Bizim sosyal faaliyetlerimiz senede birkaç kez tiyatroya, yarıyıl tatilinden önce günübirlik Uludağ’a, eğitim yılının sonunda da Çınarcık’a gitmekten ibaretti.

Oysa şimdi öyle mi ya! Özel üniversitelerin CNN Türk’te, NTV’de sürekli dönen reklamlarını, internette paylaşılan viral videolarını izlediniz mi? Okul değil adeta gece kulübü, rektör dahil herkes mutlu, herkes dans ediyor. 4 yıllık eğitimin sonunda kafanızın üzerinde dönebilmeniz garanti. İş bulamazsanız üzülmeyin, gider Hadise’ye dansçı olursunuz, Yo!

Ne demek istediğimi anlamanız için Eğitim binası Bayrampaşa’da bulunmasına rağmen adı elitist çağrışımlar yaptıran Nişantaşı Üniversitesi’nin viral videosunu ekliyorum.


Videonun ana fikri; bak biz ne kadar eğleniyoruz, sen de bizim üniversiteye gel, kaydını yaptırır yaptırmaz çılgınca dans et!

Çılgın Dersane filmlerine, yok artık! der kızardım. Gerçek hayatta üniversitesi varmış meğer…

Eğer bu videolara bakıp da her yerde mantar gibi biten “özel” üniversitelerin eğitim sistemi hakkında fikir yürüteceksem, iddia ediyorum ki; Meslek lisesi torna tesviye bölümünden terk adam bile şuradan mezun olanlardan daha eğitimlidir. Okul mu gece kulübü mü belli değil, ders müfredatı da Cin Ali ve Berber Fil'den oluşuyor sanırım.

Bu videoda değil ama başka bir sürü “özel üniversite” viralinde Pharrell Williams’ın Happy şarkısı fon olarak kullanılmış, üniversitenin mutlu mesut çalışanları-eğitmenleri-öğrencileri, geleceklerinden emin bir şekilde kaygısızlık dansları yapıyorlar.

Üzgünüm arkadaşlar… Özel ya da genel, hangi üniversiteden mezun olursanız olun, happy’niz beyaz yakalılar cumhuriyetinin vatandaşları olacaksınız ve ayda 1500 TL kazanmak için binbir takla atacaksınız. Arkadaşlık-dostluk yalan olacak, işinizde yükselip adam gibi para kazanabilmek için entrikacı insanlara dönüşeceksiniz, erkek olanların saçı 30’una gelmeden dökülecek ve en sonunda kendinizi, elinizde hergün içmeden yapamadığınız Starbucks kahvesinin kocaman karton bardağıyla zoraki bir gülümseme içinde Facebook pozları verirken bulacaksınız.

Hani direniş sırasında polise “simit sat, onurlu yaşa” diye bağırdık ya… O söz çoğumuzun hayatına uyar! “Sistemin yeni kölelerini yetiştiren…” diye lafı uzatırım ancak bu köşe ona yetmez, o konuda çok dertliyim.

Toparlıyorum; Facebook arkadaşlarımdan biri yazmış; “artık eğitim katsayısına göre değil, eğlence katsayısına göre öğrenci alıyorlar” diye… Videoya bakarsak gerçekten öyle!

Gençlerden yana umudum çok ama… Burası kimin ülkesi, tanıyamıyorum artık. Sanki, biri memleketin ışıklarını kapatıp gitti ve biz çıkmayı unuttuk.

MURAT TOLGA ŞEN /