OKAN BAYÜLGEN RADYO KURUYOR!

Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtlayan Okan Bayülgen, gelecek projelerinden çözüm sürecine, tutuklu gazetecilerden Türk medyasına dek çarpıcı açıklamalar yaptı...

Başarısının sırlarından, yeni sezondaki planlarına, radyo kitap okumalarından, televizyon kanallarına ve gündeme dair ne varsa cevapladı.

OKAN BAYÜLGEN TV 8’DEN NEDEN AYRILDI?

’’TV 8’i niye bıraktın?’’

’’2 senelik bir sözleşmem vardı. Bunun ilk senesinde hakikaten hem benim için hem onlar için çok karlı olmuş, her bakımdan maddi manevi karlı olmuş programlar yaptık. 2. sene malesef oradaki iç karışıklıklar yüzünden ben girmedim. Ve bekledim, ve bu arada kendi televizyonuma bu holdingle beraber yapacağımız kendi televizyonuma çalıştım; fakat sonra baktım ki yollarımız hiç aynı yöne doğru gitmiyor ve dolayısıyla hem televizyon hem ben sözleşme süresinin de bitimiyle beraber ayrıldık.’’

"ZOR ANLARIMIZDA HEP RADYO YANIMIZDA"

’’Radyo, çok az önem verilen hem reklam mecrasında hem dinleyici anlamında bir alan.. Sen şimdi radyo yapıyorsun. Deli misin niye yapıyorsun radyo?’’

’’Şu yüzde; çünkü ben medyanın evde olması gerektiğine inanıyorum. Geçen sene TV 8 ’de yaptığım gibi , daha önceki kanalımda yapamadığım gibi. Çünkü büyük kanallar videocu , eskiden köşebaşlarındaki videocular gibi. Yani videocu gidersin filmler vardır orada bir şey olmaz aktüel bir şey yoktur, öyle büyük kanallar şu anda. Şu anda beklenen İstanbul depremi gerçekleşse radyodan başka çaremiz yok , Radyo bizim zor anlarımızda ihtiyaç oluyor.’’

’’Sakın ha demode diye bakmayalım; çünkü en zor anımızda ihtiyacımız olan olan medya. Ama şunu yapacağım , Radyo + web tv yaparsak; Radyoyu burada baz olarak kullanır üzerine interneti koyarsak görsel olarak koyarsak işte ozaman başarılı olacak göreceksin.’’

"Bir televizyon çatısında olmaktan ve gerizekalı yöneticilerden sıkıldım demişsin , kimi kastediyorsun burada?’’

’’Herkesi, kim üzerine alınıyorsa , ben onu serbest bırakıyorum. Gerizekalı televizyon yöneticisi kendisini birtakım yüksek gelirli, yüksek giderli programlara adamıştır. Sabahtan akşama onlarla uğraşır onlarla konuşur. Bunlarda çoğunlukla çok gerizekalı var , bunlar da çoğunlukla dizilerdir. Sırf o diziler yayınlanabilsin diye, okadar çok paralar dağıtılabilsin diye reyting sistemiyle öyle bir oynuyorlarki .. Hepsi! Şaibe altında olmayan hiçbiri yok. Hepsi şaibe altında. Bunuda yıllardır bağırıp duruyorum. Türkiye’de 20 yıl boyunca hizmet vermiş bir ölçüm şirketi vardı. Herkesin o ölçüm şirketinden ödü kopardı. Her konuda laf edilir bir tek ölçüm şirketine laf edilemezdi. Bir tek ben konuşmuşumdur ama sonrada bakardım reyting listelerine ulen ben laf ediyorum diye benimkilerle de oynamasınlar diye. 20 sene boyunca bütün bir milletin sosyal yaşamını , kültürel seviyesini , siyasasını herşeyini belirlemiş olan bir ölçüm şirketi bir gün pat diye çöktü. Bir takip yapıldı ve Allah’ın kulu da çıkıp demediki biz 20 senedir bunlarla çalışıyoruz şaibe falan yoktur diye. Sistemi savunmadı halbuki herşeye onlar karar verdi.’’

"HİÇBİR KANALLA GÖRÜŞMÜYORUM, BEN KENDİ GÜCÜME İNANIYORUM"

’’Ben kendi gücüme inanıyorum yani şöyle inanıyorum. Ukalalık mı ediyorsun evet ukalalık ediyorum. Ben kendi iletişimimi sağlayabiliyorum , zaman benden yana , teknoloji benden yana. Büyük binalara ihtiyacım yok, büyük yöneticilere de ihtiyacım yok, hiçbirisine ihtiyacımız yok. Ve bunu söylerken geçen gün şu kanalla mı görüşüyor dediklerinde, ben o kanaldan büyüğüm dedim. Hiçbir TV kanalıyla görüşmüyorum.’’

’’Tiyatro sahnesinde görebilecek miyiz ?’’

’’Bir müzikli oyun yapmak istiyorum. 4 şarkıcı kadınla beraber yapacağım. 2 tanesiyle görüştüm ilginç bir şey olabilir. Bir müzikli oyun, çok hoşuma gidiyor.’’

"BEN KENDİMİ SÜREKLİ YENİLEME DERDİNDEYİM"

’’Sen televizyon izleyicisini çok iyi tanıyan birisin , hiç değişmeden yıllardır yapılan programlar var. İsim aynı , sohbet aynı , dekor aynı , adam aynı peki sen niye öyle değilsin?

’’Ben öyle değilim çünkü beklentiler farklı. Örnekse Beyazıt’la beraber bir yolda yürüdük , benzer işleri yaptık , ikimizde radyodan gelemeyiz, ikimizde benim bir önceki kanalımın en önemli yüzleriydik. Beyazıt’ın çok değerli bir konumu vardır. Beyazıt bir cuma gecesi orada yoksa savaş çıkmıştır ya da nükleer bir patlama medana gelmiştir o nedenle Beyaz orada yoktur. O Beyaz’dan beklediğimiz şey. Biz onu hep orada istiyoruz. Bense daha serseri bir herifim ve ben sürekli kendimi yenilemek derdindeyim. Hani seyirci böyle bir şey talep ettiği için değil ; ama bunada alıştığı için benden beklediği bu.’’

"Ülke , çözüm süreci diye bir sürecin içerisinde senin baktığın yerden nasıl görünüyor herşey?’’

’’Benim baktığım yerden ben hep çok şüpheyle bakıyorum. Çünkü; örnekse Reyhanlı acısı , daha çok taze. Reyhanlı olayıyla ilgili bana sosyal medyadan birtakım enformasyonlar geliyor. Bir vatandaş olarak geliyor. Resmi açıklamalar farklı , bu enformasyonlar farklı.Sonra başka bir açıklama geliyor o enformasyonların kasıtlı olduğuna dair , sonra resmi açıklamayla ilgili bir enformasyon geliyor onun kasıtlı olduğuna dair. Bu yüzden şüpheyle yaklaşıyorum.’’

"BENCE ÇÖZÜM SÜRECİ ÇOKTAN TAMAMLANDI"

"Çözüm sürecinde sivil insiyatiften de destek alınıyor ve o insiyatifin adı da Akil İnsanlar , Akil buluyor musun o insanları?"

’’Tabiki buluyorum. Tabi ki çok değerli insanlar var. Şimdi napacağız Orhan Gencebay’ı akil bulmayacak mıyız? Yılmaz Erdoğan’ı akil bulmayacak mıyız? Birçok yazarımızı akil bulmayacak mıyız? Ben istemezdim onlar arasında olmak ;çünkü çok zor bir iş.Şimdi ben Akil İnsanlar’ın çok saf niyetle iyi bir şekilde ve hakikaten vatan sevgisiyle bir sürece hizmet ettiklerini biliyorum. Kim bu süreci kendi çıkarı için kullanırsa , kim bu süreci bu insanların üzerinden kendi çıkarlarına hizmet etmek için istismar ederse o da bir gün ortaya çıkacaktır. Eğer böyle bir şey varsa .Çözüm sürecine dair Işık görüyor muyum tabiki görüyorum bence süreç tamamlandı bile. ’’

"TUTUKLU GAZETECİLER BU ÜLKENİN AYIBIDIR"

’’Tutuklu gazeteciler için demişsin ki; ’’ yargılanmadan içeride tutulmalarına itirazım var’’ bu konuda ne diyeceksin?"

’’Evet bana kitabıyla konuk olduklarında söyledim. Tutuklu gazeteciler bir kere bu ülkenin bir ayıbıdır bunu herkes söylüyor. Bu konunun gündemden düşmesi beni çok üzüyor. Niçin gündemde olmasın , bir ülkede tutuklu gazeteci demek neyapmış bu gazeteci fikrini mi yazmış eğer bu böyleyse büyük bir ayıptır, büyük bir demokrasi ayıbıdır.’’ dedi.

"BİZİM EVİMİZDE TELEVİZYON YOK"

Candaş TOLGA: ’’Evinizde ne seyrediyorsun?’’ sorusuna, Bayülen: ’’Hiçbir şey , evimizde televizyon yok. Kızımız az sayıda çizgi film izliyor o da büyük bir bilgisayar ekranından.’’ dedi.

"2 TANE RADYO FREKANSIM OLDU KENDİME AİT, BİRİNİ KİRALADIM BİRİNE DE ORTAK OLACAĞIM"

"Peki Radyo da ne dinliyorsun?’’

’’O kadar çok şey dinliyorum ki radyoda .Türk radyoları ve Fransız radyoları dinliyorum, çok seviyorum. Türkiye’de şu sıralar Radyo Trafik dinliyorum. Bu kasıtlı bir söylem değil , bazı yabancı müzik radyolarını hiç dinleyemiyorum. Ama bundan sonra tematik radyoların büyük iş yapacağını düşünüyorum. Bugün 2 tane radyo frekansım oldu , kendime ait satın almadım. Bir tanesini kiraladım , bir tanesiylede ortaklık yapacağım. ’’