OKAN BAYÜLGEN DEFNE SAMYELİ'YE O SORUYU SORMAMAKLA İYİ Mİ ETTİ?

Okan Bayülgen, eşinin müthiş açıklamalarının olduğu gün konuk ettiği Defne'ye o soruyu neden sormadı?

Televizyon kanallarından, gazetelerden arayıp duruyorlar… Bana "Ne diyorsun?" diye soruyorlar… Canlı yayına çağıranlar bile var… Yeni bir sakız bulmuşlar, çiğnemek için birbirlerini eziyorlar neredeyse… Ayşe Arman'ın, Eren Talu ile yaptığı röportaj bahsettiğim konu… Haşmet Babaoğlu'nun deyimiyle "Rezillik"…

Defne Samyeli ile bir evlilik yaşamış Eren Talu… Sonra çatırdamış yuvaları….
Kim hatalı, kim doğru ikisinin arasında olay… Ve mahkemede konu… Çıkarsın orada savunursun kendini… Ancak Eren Talu büyük hata yaptı… Kadınlar hem duygusaldır hem de öfkelidir…. Onlarla kamuoyu önünde kavga edilmez… "Yaz Ayşe Arman" diye talimat verip ne var ne yok ortalığa dökülmez… Erkekliğin bir raconu vardır… Eren bu racona uymadı… Hata yaptı… Kamuoyu önünde kendini kurtaracağını zannederken iyice batırdı… Yatak odasını sonuna kadar açtı… Ayşe Arman bile "Yahu Eren bunları yayınlamayalım, çocukların zarar görür" derken o bastırdı… "Yok yok yayınla" diye… Ve bir kadın olarak Ayşe bu racon kestiğini zanneden bir erkeğin aslında racon ezmesine alet oldu… Çocukların zarar göreceğini bilen ve söyleyen Ayşe Arman… Bile bile bunu yayınlayarak zarara ortak olan da Ayşe Arman…

Röportaj gündeme geldiği günün gecesinde Defne Samyeli Okan Bayülgen'in programındaydı… Televizyonculuğu, gazeteciliği konuştular. Defne'nin habercilikten gündüz kuşağında programa başlamasını masaya yatırdılar… Okan gündemdeki röportaja hiç girmedi.

Tek soru bile yöneltmedi… Bir gazeteden aradılar beni… "Okan'ın olaya hiç girmemesi anormal değil mi?... Sanki anlaşmalı çıkmış gibi Defne programa… Bir programcıya böyle anlaşmalı konuk alması yakışır mı" gibisinden çanak sorular yönelttiler… Evet gir mevzuya… Defne'ye "Eşin bunları söylemiş" diye sor… O "Vaay" desin… Ağzına geleni söylesin… Sonra dön Eren Talu'ya… "Okan'ın programında eşin bunları söyledi" de… Adam zaten çekmiş kılıçları… İndirsin de indirsin… Sende de reyting bindirsin de bindirsin… Ama dedim ya… Racona ters olan mevzular var burada… Okan reyting kovalamadı… İster anlaşmalı olsun ister anlaşmasız, insani boyutuyla takıldı…

Yapımcıların, sunucuların reyting uğuruna neler yaptığını ekrandan gösterip yerden yere vuran Okan'ın bu yaklaşımını takdirle karşıladım… "Reytingler ölmez, cebimiz bölünmez" mantığında olanlara iyi bir ders verdi… Okan aksini yapsaydı işte o zaman yakışmazdı… Bunları söylediğimde gazeteci arkadaşa dudak büktü… İstediğini alamamanın verdiği buruklukla telefonu kapattı… Büyük ihtimalle "Bekir Hazar bitmiş, bu adam da ekmek yok" diye düşündüğünü zannediyorum… Buğday, tarlada ekilir, sulanır, biçilir, dövenlerle dövülür, toplanır, değirmene götürülüp öğütülür, fırında yoğrulup hamur edilir, ateşler içinde pişirilir, sabahın köründe bakkallara, oradan da evlerimize ekmek olarak taşınır… Soframıza gelen en zor yiyecektir ekmek… Ekmek en kutsalımızdır… "Belden aşağı" taşınmaz…

Bekir HAZAR / TAKVİM