OKAN BAYÜLGEN DAHA FAZLA DAYANAMADI!... BAYÜLGEN EKRAN DİYETİNİ BOZDU!... ÜNLÜ SANATCI NASIL BİR PROGRAMLA EKRANLARA DÖNECEK?....

Bir süredir televizyon ekranına ara veren Okan Bayülgen'in yeni projesi ne?

Her şey yolunda giderken "Makina"yı stop ettirip bir kenara çekilen Okan Bayülgen arzuladığı gibi saçını, sakalını uzattı, kilo aldı ama ekranlardan istediği kadar uzak kalmayı başaramadı. Ekran diyeti yakında sona erecek olan şovmen Disco Kralı" için 20 kilo verecek.

Sadece televizyon dünyası için değil bu, her sektör için geçerli... Bir işte her şey yolunda giderken o işe ara vermek, her yiğidin harcı olmasa gerek...
Söz konusu ekranın haşarı çocuğu Okan Bayülgen olunca her şey mümkün...

Bir gün yapımcısı Reyhan Tüysüz´e, "Ben bu işe bir yıl ara verip, dinlenmek istiyorum" dedi ve öyle de yaptı. Okan Bayülgen "Makina"yı stop ettirip, bir kenara çekildi, arzuladığı gibi saçını, sakalını uzattı, kilolar aldı ama ekranlardan istediği kadar uzak kalmayı başaramadı.

Gerek özel hayatı, gerekse de başkalarına yaptığı televizyon projeleriyle hep gündemde kaldı.
Yeni yayın döneminde yine Kanal D´de bu kez "Disco Kralı" olarak ekrana dönüş yapacak Bayülgen´le aylardır konakladığı Nişantaşı´ndaki Sofa Otel´in terasında keyifli bir "Cafe Sohbeti" yaptık.

Bayülgen´le konuşacak konu çok olunca da zaman zaman yaptığımız gibi bu kez de "Cafe Sohbeti"ni iki güne yaydık...

Okan Bayülgen televizyon programlarında her şey yolunda giderken birden "Ben bir yıl yüzümü dinlendireceğim" deyip ekrana veda etti. Kendinizi yeterince özlettiğinizi düşünüyor musunuz?

Galiba herkesin böyle bir hayali var; "Ulan bir sene kendimi nadasa bıraksam" ya da "Afrika´ya, Uzak Doğu´ya gitsem" gibi... Herkes kendi fantazisine göre anladı benim söylediğim şeyi. Aslında söylediğim şuydu: Saçlarımı uzatacağım, şişmanlayacağım, televizyonda olmayacağım.

Ama düşünsene yapacağım bir sürü iş var. Şirketim var, bana bağlı çalışan ve 12 ay maaş alan adamlarım var. Bir kere bu adamları bir arada tutacağız. Onlar aileleriyle beraber aynı şartlarda devam edecekler. Hatta o şartları daha da iyileşecek. Bir yandan benim fotoğraf işlerim devam edecek, bir yandan seslendirme işleri ve diğer işler devam edecek. Dolayısıyla özleteceğim diye bir şey yok. Sadece televizyon için.

Bu bir fanteziden başladı. Bir gün Reyhan´la konuşuyoruz. Ona planlar yaptım, şu kadar zaman dünyanın burasındayım, bu kadar zaman dünyanın şurasındayım diye planlar yaptım. Halbuki tam tersi oldu. Ben bütün ekibimi ve çalışmamı efort edebilmek için daha çok çalıştım.

Aslında çok ortada değilim ama doğal olarak şöyle bir merak da var. "Herif televizyonda değil peki sokakta ne yapıyor? Kız durumları nedir?" diye bir magazin ilgisi olunca dolayısıyla fazla bir şey değişmedi.

İşe ara verip kafa dinlemeyi anladım da niye kilo alma, saç bırakma da vardı o paketin içinde?

Bir prezantabl görünüş var; "Televizyona çıkan adam şöyle olur, böyle olur" diye. Ben de ona uygun yaşıyorum biraz. Takım elbiseden, makyajdan bıktım. Gidip altı saat boyunca sert bir vücutla, tamamen sinirden gerilmiş, oto kontrol sağlamaya çalışan bir vücutla yaşamaktan bıktım.

Dolayısıyla bakın ben rahatlıyorum gibi bir şeydi. Ama güzel algılandığını hissediyorum insanların anlattıklarından. Çünkü televizyondan nemalanmak dediğimiz şeyi başaran, televizyonun bir meslek olarak kabul edilmediği bir ülkedeyiz maalesef.