OdaTV’de kılıçlar mı çekildi? Kriz yaratan Mehmet Cengiz röportajı!

OdaTV’de yer alan Mehmet Cengiz röportajı kriz yarattı.

Daha önceleri Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’e ağır eleştirilerde bulunan hatta davalık dahi olan OdaTV’nin yaptığı röportaj şaşkınlık yaşattı.

Bu şaşkınlığı yaşayanlar sadece okurları değil, Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra OdaTV genel yayın yönetmenliği koltuğuna oturan Toygun Atilla oldu.

Atilla, OdaTV’nin daha önce yaptığı Mehmet Cengiz haberlerini hatırlatarak, Odatv yazı işler müdürü Can Özçelik'in yaptığı röportaja inceden inceye göndermelerde bulundu.

Yazısında, “Can Özçelik'in röportajını izlediğimde, mesleğe başladığım ilk yıllar geldi. Kulakları çınlasın... Hürriyet Gazetesine 1991'da ilk başladığımda İstihbarat Servisinin müdürü Uğur Cebeci'nin bir nasihati vardı. "Haber ayrıntıda gizlidir. Aynı şeytan gibi" derdi.” diyen Atilla, “Ve şöyle devam ederdi: "Bir röportaja gittiğinizde etrafta bir sanatçının tablosu asılıysa mutlaka bakın. O kişinin zevki, ekonomik durumu vs. vs. hakkında önemli ipuçları içerir. Ayrıca sahte bile olabilir, hatta çalıntı…. Tüm bunlar farklı haberlerin kapısını size açar" Röportajı izlediğimde, Can Özçelik ile Mehmet Cengiz'in arkasındaki duvarda 4 tane tablo asılı olduğunu fark ettim. O tablolar Türkiye'nin dünyaca tanınan ressamlarından Fikret Mualla'ya aitti. Bu sayede Mehmet Cengiz'in Fikret Mualla hayranı olduğunu da öğrenmiş olduk. Ne yazık ki, röportajı izleyen gazetecilerin hiçbiri bu ayrıntıyı fark etmemişti. Ee, benim mesleğe başladığım 1991'den bu yana da dünya güneşin etrafında 32 kez dönmüş, gazeteciler ve gazetecilik de değişmişti.” ifadelerini kullandı.

İşte Toygun Atilla’nın o köşe yazısı:

Soner Yalçın 7 Şubat 2014'te yazmaktan yorulmamış.

Mehmet Cengiz'in aldığı ihaleleri teker teker ortaya koymuş: Bu milletin A’sına böyle koymuşlar!

Sonra da sormuş:

“Okumaktan yoruldunuz mu?”

“Hangisini yazayım” diye devam etmiş.

"Özelleştirmeden arsa fiyatına kapattığı ETİ Bakır A.Ş'yi mi ? Eti Alüminyum A.Ş'yi mi ? (4 milyar dolar olan tesisleri 305 milyon dolara aldılar)"

Yazıda tarihe önemli notlar düşülmüş...

Sinirlenmiş de, "Yeter yazmayayım, insanın siniri bozuluyor. 30 yıllık geçmişi olmayan, taşeronluktan gelme alaylı bir müteahhidin arkasında hangi politikacılar var? Bu paraların yüzde 10'u kimlerin cebine gidiyor? Neler dönüyor?"

Yalçın'ın toplumsal hafızaya önemli bir kayıt oluşturan yazısı şu satırlarla bitiriyor:

"Tabi ki milletin a... koyacağız der. İki paket makarna "tecavüze ses çıkarmasınlar diye dağıtılmıyor mu?"

30 Haziran 2014

Odatv'nin manşetlerinden biri şu başlığı taşıyor.

"Milletin a…na koyan Mehmet Cengiz Odatv'den de para istiyor"

Haberin özeti şu; "Milletin a...na koyacağız" dediği ileri sürülen Mehmet Cengiz, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, Soner Yalçın ve Barış Pehlivan'dan 10 bin bin lira tazminat talebinde bulundu.

Dünya güneşin etrafında 9 kez döndü.

Bu haberlerin ardından tam 9 yıl geçti.

Dün Mehmet Cengiz Odatv Youtube kanalında Can Özçelik'in sorularını yanıtlıyordu.

Demek ki, Mehmet Cengiz, 9 yıl önce dava açtığı Odatv'de "derdini anlatmak" gerekliliğini hissedecek noktaya gelmiş.

Demek ki, 2013'te talimatla ortak havuz oluşturarak satın alınan ATV ve Sabah gazeteleri "dert anlatmak" için artık yeterli değilmiş.

Demek ki, dünya güneş etrafında döndüğünde, yıllar geçtiğinde insanlar da, düşünceler de, farklılaşabiliyor, hayat başka bir noktaya evirilebiliyormuş.

Odatv Youtube kanalındaki röportajı dikkatle izledim.

"Milletin a...na koyacağız" sözleri ile hafızalara kazınan Mehmet Cengiz, depremde 3 milyar liralık yardım yapmasına ilişkin kendisine sorulan soruyu yanıtladığında millet cümlesini 2 yerde geçiriyordu.

"Milletimizin yanında olmaya çalışacağız"

"Bizi biz yapan bu millettir"

E diyorum ya,

Dünya kendi etrafında 9 kez dönmüş, Mehmet Cengiz'in "millet" ile ilgili düşünceleri de değişmişti.

Röportajda, Londra'da aldığı iddia edilen gayrimenkulleri göremesem de, Mehmet Cengiz'in, "50 bin kişiye ekmek veriyorum" ifadeleri dikkatimi çekiyor.

Sanki lütufmuş gibi...

Hibe mi ediyor insanlara, insanlar çalışıyor ve emeklerinin karşılığını alıyor.

Hoş emeklerinin karşılığını da ne kadar alıyorlar. Orası da ayrı bir konu...

Neyse...

Can Özçelik'in röportajını izlediğimde, mesleğe başladığım ilk yıllar geldi.

Kulakları çınlasın...

Hürriyet Gazetesine 1991'da ilk başladığımda İstihbarat Servisinin müdürü Uğur Cebeci'nin bir nasihati vardı. "Haber ayrıntıda gizlidir. Aynı şeytan gibi" derdi.

Ve şöyle devam ederdi: "Bir röportaja gittiğinizde etrafta bir sanatçının tablosu asılıysa mutlaka bakın. O kişinin zevki, ekonomik durumu vs. vs. hakkında önemli ipuçları içerir. Ayrıca sahte bile olabilir, hatta çalıntı…. Tüm bunlar farklı haberlerin kapısını size açar"

Röportajı izlediğimde, Can Özçelik ile Mehmet Cengiz'in arkasındaki duvarda 4 tane tablo asılı olduğunu fark ettim. O tablolar Türkiye'nin dünyaca tanınan ressamlarından Fikret Mualla'ya aitti.

Bu sayede Mehmet Cengiz'in Fikret Mualla hayranı olduğunu da öğrenmiş olduk.

Ne yazık ki, röportajı izleyen gazetecilerin hiçbiri bu ayrıntıyı fark etmemişti.

Ee, benim mesleğe başladığım 1991'den bu yana da dünya güneşin etrafında 32 kez dönmüş, gazeteciler ve gazetecilik de değişmişti.

Ne olmuştu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "beşli çete" olarak nitelendirdiği şirketlerden Cengiz Holding'in sahibi Mehmet Cengiz, deprem yardımı sonrasında CHP liderinin yaptığı açıklamaya tepki göstermişti

Odatv'den Can Özçelik'e konuşan Mehmet Cengiz, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu böyle tweet atmış, ben bu acılı günde buna cevap vermek istemiyorum. Onu kamuoyuna, milletimizin taktirine bırakıyorum. İktidara gelir, biz her zaman devlete hesap vermek mecburiyetinde olan insanlarız, hesabı sorar. Bu yardımı da borcum çıkarsa oradan düşmesin. Bu yardımı alın terimle millete hibe ettim. Çıkarsa borcum onu da öderim. Bu acılı günde kamuoyunun takdirine bırakıyorum" demişti.

Bağışın ardından bir gün sonra şirketine teşvik verilmesiyle ilgili tartışmalar sorulan Cengiz, "2016 yılında çıkan bir kanun var. Sanayi yatırımı yapan herkese teşvik veriliyor, bölgelere göre. Seydişehir'deki teşvik aşağı yukarı 1-1,5 yıl önce müracaat edilmiş bir olay. Bunu gündeme getirmeyi abes buluyorum. Bu kanun. Bunu çok yadırgıyorum" yanıtını vermişti.