ÖCALAN STATÜ OLARAK TUTUKLU, SİYASİ OLARAK LİDERDİR! CENGİZ ÇANDAR İMC TV'YE KONUŞTU!

İMC TV’de 8 Temmuz Cuma akşamı 21.30’da yayınlanan Gündem Müzakere’de Ayşegül Doğan’ın konuğu olan Cengiz Çandar hazırladığı “Dağdan İniş, PKK Nasıl Silah Bırakır, Kürt Sorununun Şiddetten Arındırılması” raporu ve Kürt sorununa dair çarpıcı açıklamalarda bulundu…

ÖCALAN STATÜ OLARAK TUTUKLU, SİYASİ OLARAK LİDERDİR

ABDULLAH ÖCALAN’IN BENİM HAZIRLADIĞIM RAPORDA GENEL YAKLAŞIMIMI VE ULAŞTIĞIM BULGULARIMLA PARALELLİK GÖSTEREN, TEYİD EDEN BİR AÇIKLAMA YAPMIŞTIR.

MURAT KARAYILAN BANA SÖYLEDİ: BAŞBAKAN ERDOĞAN BENDEN RİCADA BULUNDU!

İMC TV’de Gündem Müzakere’ye katılan Cengiz Çandar’ın yaptığı açıklama şöyle:
Mahmur Kampı statü olarak BM gibi gözüküyor ama herkes biliyor ki PKK’li. Mahmur Kampı PKK’nin silahlı olmayan, hepsinin PKK yandaşı olduğu, PKK’yi dinlediği, Türkiye’nin Kürt vatandaşlarının Türkiye’yi terk etmek zorunda kalarak bulunduğu bir kamp.
Oradan bir grup insana kim gelin derse gelir. PKK derse, en başından Abdullah Öcalan ve Kandil. 26 kişi Mahmur’dan, 8 kişi Kandil’den geliyor. Karar kime ait Abdullah Öcalan’a ait. Neye göre, kendisiyle yapılan görüşmelere bir adım olarak. O sekiz kişiye de elbette Murat Karayılan karar veriyor ki bana da söyledi.
Hazırladığım raporda yer almadı ama yeri gelmişken söyleyeyim. İlk defa İMC TV’de söylüyorum. Murat Karayılan bana şöyle söyledi:
“Başbakan’ın benden özel ricasını yerine getirmek için süreç o zaman açılım dönemiydi. 2009 yılıydı. Süreci, elini güçlendirmek için ben yönlendirdim o zaman, o 8 kişiyi.”
34 kişi geldi Habur’dan. Bu ilk defa gerillanın canlı olarak Türkiye’ye girişi ve normal hayata hemen entegre olması demekti. Bu şu demekti bu adımı, benzeri adımlar takip edecek…
Fakat Habur’dan 48 saat sonra öyle bir kıyamet koptu ki. Şu nedenle bu nedenle bir yol kazası haline geldi ve ardından KCK tutuklamaları geldi.
RAPORUN AMACI BARIŞ
Barış amaçlı, barışma amaçlı bir çaba. Türklerle Kürtler, Devletle PKK nasıl barışır, koklaşır amaçlı bir çaba. Buna hizmet etme amaçlı bir çalışmadır rapor.
Raporu hazırlarken, silahsızlandırma olmaz, silahsızlandırma daha başında sakat bir çalışmayı başlatır. PKK’nin elinden silahı aldığınız zaman ya da ne zaman bırakıyorsunuz, nasıl bırakıyorsunuz soruları bir teslimiyet olgusuyla girişildiği zaman bu iyi bir rapor olmaz dedim.
BU RAPOR YENİ PARADİGMA GETİRİYOR
Bu rapor bugüne kadar söylenmemiş yeni unsurlar taşıyor. Bu konuya yaklaşmak ve mesafe almak için paradigma değişikliğine ihtiyaç var. Bugüne kadar ki paradigma bizi bugüne getirdi. Devlet ve Türk kamuoyunun algısı açısından. Terör örgütü kim, terör örgütü PKK. Terör örgütü teröristlerdir terörizmdir. O zaman çözemeyiz bu işi. Böyle bakılarak 30 senedir geldiğimiz yer burası. Ne yapmak gerekir. Hastaya doğru teşhis koyamazsanız hastalığı da doğru tedavi yapamazsınız. Terör ve terörizm diyorsanız, Hastalık terörse hasta teröristse, hastalık terörizmse ona verilecek ilaçlar farklı ilaçlar. Zaten o ilaçları veriyoruz. O ilaçları veriyorsunuz bağışıklık kazandı tedavi falan olmuyor. Ne yapmak lazım paradigmayı değiştirmek lazım. Bakış açısını değiştirmek lazım.
Ne diyelim İsyan. Bunu bir isyan olarak Kürt isyanı olarak… PKK Kürt isyanının bir ifadesidir. İsyanlar silahlı olarak isyan karakteri kazanırlar. Kürt sorununun şiddet boyutu dediğimiz hadise Kürt isyanı. Onunda örgütlü temsilcisi PKK’dir. Bu sorun Kürt isyanı bitince çözülür. Kürt isyanının gerekçeleri var gökten inmedi, Kürtlerin içinden çıktı.