OBJEYDİLER,ÖZNE OLDULAR!.."ELLERİNİN HAMURUYLA" ERKEK İŞİNE BULAŞTILAR!..İŞTE FUTBOL EKRANININ 'TOP' MODELLERİ!..
Ekranlar futbol konusunda bilgili ve donanımlı kadın spor spikerleriyle doldu.Birbirinden güzel bu genç kadınların kimi gazetecilikten geliyor kimi çocukluğunun hayallerinin peşinden yürüyor.Bakalım kim nereden gelmiş, nereye gidiyor?
Her şey 1995 yılında manken Gözde Tan'ın ATV ana haberin ardından spor haberlerini sumasıyla başladı. Rahmetli Kenan Onuk'un Türk spor medyasının tarihini değiştiren bu adımıyla, izleyici spor haberlerini güzel sarışın kadınların okumasına alıştı.
Kadınların spora el atması ki Türkiye'de sporun genellikle sadece futbol olduğunu düşünürseniz pek sıcak karşılanmadı. Önce süs bebekleri olarak kullanıldılar. Bu söz, belki o dönemde spor spikerliği yapan hemcinslerimi kızdırabilir ama erkek egemen televizyon camiasının yaptığı tam olarak buydu. Dekolte giyen sarışınlar pek konuşmazlardı önceleri... Sonra bu durum değişti, önce futbol bilgilerini konuşturmaya başladılar ardından da bütün kanalların spor bültenlerini parsellemeye. Hatta artık kadın spor müdürleri bile var. Türkiye'nin ilk kadın spor müdürlerinden Hilal Ergenekon, kısa süren müdürlük makamında otururken telefonda çoğunlukla şu konuşmayı yapmak zorunda kalmış: 'Efendim, spor müdürü Bilal Bey mi?' 'Hayır, Hilal Hanım!'
Ekranlardaki kadın spor spikerlerinin sayısı artınca mercek altına alıp baktık, hangisi ne eğitimi almış, futbola ne kadar hakim ve mesleği kalıcı olarak mı yoksa bir sıçrama tahtası olarak mı kullanıyorlar? İletişim fakültelerinden gelenler azınlıkta, 'podyum'dan gelense sadece Burcu Esmersoy. Hepsi muhakkak bir diksiyon kursuna gitmiş. Genellikle sarı tonlarındakı saçları ve açık renk gözleriyle Slav ırkından gibi dursalar da lens ve saç boyası sektöründeki gelişmeler malum. Hepsinin ortak özelliği, modaya olan düşkünlükleri ve bilgileri. Hemen hepsinin fan grupları var, internette blog yazıyorlar ve twitter'dalar. Hemen hepsi aktif olarak spor yapmış ya da yapıyor...
ORMAN BAKANI OLACAKTI SPOR SPİKERİ OLDU
Burcu Esmersoy, en ünlü kadın spor spikeri. Ününü sadece mesleki başarısına borçlu değil ama bu onu elbette başarısız biri yapmıyor. Magazin basınına konu olan çok vukuatı var ve hemen hepsinin çarpıtıldığını söyleyen Esmersoy hakkında tüm bildiklerimizi unutup kısaca en başa dönerek kendisini tanıyalım.
1978 İstanbul doğumlu, anne-babası ayrılmış ve kardeşiyle birlikte babaanne ve dedesi tarafından büyütülmüş. Anne-babasız büyümeyi 'Hiç havyar yemediyseniz, tadını özlemezsiniz!' diyerek anlatıyor. Orman mühendisi olan dedesi nedeniyle küçükken Orman Bakanı olmak istermiş. Beşiktaş Kız Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümüne girmiş. Okuldaki arkadaşları kendisini biraz içe kapanık ve küfürbaz olarak hatırlıyor. Bardak sildiği stajlarda mesleğinin bu olmaması gerektiğini anlamış. İlk kamerayla tanışması Azeri Kızı Günel'in 'Oy Didem Didem' şarkısının klibinde oynamak ama bir gün bunu ona hatırlatan bir üniversite öğrencisine 'Ben sizin gibi cebime harçlık konulup okula gönderilenlerden değildim, para kazanmak zorundaydım' cevabını vermesi unutulmaması gereken bir detay.
Katıldığı Türkiye Güzeli Yarışması'nda 3. olmuş, Miss İnternational'da da arkadaşlık güzeli seçilmiş. Boyu 1.74 cm, vücut ölçüleri 87-60-90; tabii bir dönem kayıtlı olduğu ajansının bilgilerine göre... Kendisinin de hep altını çizdiği gibi mankenlik yapmasa da, televizyona güzellik yarışmasının 'podyum'undan sıçradı. Kanal D'de işin mutfağını öğrendi, CNN Türk'te muhabirlik ve spor spikerliği yaptı. 2006'da NTV'ye geçti. Yıllar önce Galatasaraylı Ümit Karan'la nişanlanan Burcu Esmersoy'un İtalyan kocası ve sahilde öpüşürken yakalandığı sevgilisi gibi haberler zaten magazin basını tarafından sıkça gündeme getirildiği için biliyorsunuz. 'The Best Eleven' sitesi tarafından yapılan ankette 'Dünyanın En Güzel Kadın Spikerleri' arasına giren Burcu Esmersoy sürekli haber oluyor, en son kafasına kupa fırlatılan kareteciyi yayına aldığı sırada kullandığı üslubu nedeniyle medyaya konu oldu. Düzenli olarak spor yapıyor, özellikle dövüş sporlarına çok düşkün ama şimdilik fazla sert sporlar yapması yasak. Çok sayıda erkek hayranı olan Esmersoy'un dekolteyi sevdiğini de yine kendisinden öğreniyoruz: 'Bacaklarımı seviyorum ama göğüslerime güvenmiyorum. Hem gösterip hem göstermemekten yanayım. İlginç değil mi!' Evet, böyle bir açıklama gerçekten ilginç olabiliyor... Bir söyleşide 'Çok çalışarak buralara geldim. Ben de başkaları gibi babamın bir telefonuyla direkt evden gelip işe başlasaydım, bu kadar popüler olmayabilirdim' dediği iddia edilen Burcu Esmersoy'un meslektaşlarına bir gönderme yapıp yapmadığını bilemeyiz...
Mesleğinin en verimli dönemini yaşayan Burcu Esmersoy'un kariyerine eklemek istediği bir sıfat daha var; o da oyunculuk.
http://boncukes-tobe.blogspot.com adresinden pek sık güncellemediği blog yazılarına http://twitter.com/Burcue adresinden de twittlerine ulaşabilirsiniz. Bazen twittlerini sınırlandırdığını ve çoğunlukla İngilizce yazdığını belirtmekte fayda var.
Ekranda unutulmaz bir an'ı: UEFA Başkanı Şenes Erzik'in bir açıklamasında 'istikrarsızlığa yol açar' şeklindeki sözlerini 'iktidarsızlığa yol açar' şeklinde söylemiş ve bu söz uzun süre başını ağrıtmıştır.
BABASININ KIZI
Sine Büyüka, ünlü spor adamı Şansal Büyüka'nın kızı. 1983 doğumlu; Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan sonra, Digitürk'te dış alımlar bölümünde çalışıp oradan da Billboard ve Instyle dergilerine geçmiş. Sonra da asıl istediği alan olan televizyona adım atmış. NTV'de Gece-Gündüz iSimli kültür-sanat programında çok önemli röportajlar yapan Sine Büyüka'nın spor spikeri olması NTV yönetiminin ısrarları nedeniyle gerçekleşmiş. Babası onun spor spikeri olmasına zımnen kabul etmiş, zaten o da 'babamla çalışmak zordur, onun ekibinde çalışmak istemezdim' diyor.
Bir dönem Fransa'da da yaşayan Sine Büyüka, gerçekten çok yönlü biri; Londra'da Central St Martins'de 'design and management' eğitimi de almış. Modayla çok ilgili; buz pateni yapıyor ve bu spora bayılıyor. Müzikle ilgili, şarkı söylemeyi de çok seviyor, belki ileride bir albümle çıkar karşımıza. Şarkı söylemeyi o kadar seviyor ki, arkadaşlarının, doğum günü için özel yaptırdıkları sürpriz doğum günü pastasının üzerinde şarkı söyleyen heykelciği var... www.sinebuyuka.com sitesinde kendisini takip edebilirsiniz.
Ekranda unutulmaz bir an'ı: 'Şampiyonlar Ligi'ne Manchester United galibiyetiyle başlayan Beşiktaş bugün saat 19.30'da CSKA Moskova ile karşılaşacak' dedi. Halbuki; siyah-beyazlılar ilk maçta İngiliz ekibi Manchester United'a 1-0 yenilmişti!
HER ANINI TWİTT'LİYOR
Burcu Esmersoy'un tahtını sallayan Hilal Ergenekon, gazetecilik eğitimi alan spor spikerlerinden. Samsun 1981 doğumlu. Üniversite 2. sınıftayken çalışmaya başlamış İzmir'de. Yerel bir gazete, ardından Ege TV, derken her yerel televizyoncunun gönlünde yatan İstanbul'a kapağı atma isteğine TJK TV sayesinde kavumuş. Tam 3,5 yıl at yarışı sunan Hilal Ergenekon, boş durmamış ve gazetelerin 'Ombudsman' köşelerinden köşe yazarlarına hayran mektubu göndermeye kadar her yolu denemiş adını duyurmak için...
Sonuçta her cevher keşfedilir, Hilal Ergenekon da 'zümrüt' rengi gözleri ve hırsıyla parlamış ve TGRT Haber'in dikkatini çekmiş. Spor editörü ve spikeri olarak başladığı işinde spor müdürlüğüne yükselen Hilal Ergenekon; macerasına FOX'ta devam ediyor.
Üniversitedeyken tesadüfen başlamış spor muhabirliğine; ne takım tutarmış ne de ofsaytı bilirmiş; şimdiyse 'Spor haberciliğine sıfırdan hatta eksiden başladım. Şu an iddia ediyorum futbolu da at yarışını da birçok erkekten iyi bilirim' diyor.
İlk röportajını ortaokulda yapmış Hilal Ergenekon; şimdi yazıları ayda bir kimseduymasin.com isimli internet sitesinde yayınlanıyor. Spor değil, yaşama dair tecrübelerini paylaştığı köşesinde her yeni yazısıyla birlikte yeni bir fotoğrafını yayınlıyor ...
'Kariyerimde ağır ancak sağlam adımlarla yükseldiğimi düşünüyorum. İşimi ciddiye alıyorum, seviyorum ve önemsiyorum. İleride gerçekleştirmek istediklerim arasında haber spikerliği yapmak ve güzel bir program formatı oluşturmak var' diyerek spor sunmaya devam etmeyeceğinin sinyallerini veren Hilal Ergenekon'un hayranları üzülmesin çünkü spor sunmasa da ekranda olmaya kararlı.
Erkeklerin spordan konuşan kadına, araba kullanan kadınlara yaklaştıkları gibi yaklaştığı yorumunu yaparken; 'Aslında temelde, bizim trafikte de spor arenasında da olmamızı istemiyorlar. Hep bir hata beklentisindeler. Ama işte hem iyi araba kullanan hem de iyi spor haberciliği yapan kadınlar çok! Artık bu gerçeği kabullenme zamanı geldi! Bazı izleyiciler, ekranın bir köşesinde mini eteğimizi giyip otursak, konuşmasak daha memnun olacaklar ama biz yorum dahi yapıyoruz' diyerek bir gerçeğin altını çiziyor.
Flamenko dersleri alan, at binmek için vakit bulamamaktan yakınan Hilal Ergenekon geçtiğimiz yaz BKM Mutfak oyuncularından Ersin Korkut'la gittiği konserde paparazzilere yakalandı! Fotoğrafları yayınlandığında sevgili oldukları iddia edilmişti. Kendisi bu durumu 'çok iyi arkadaşız diyerek açıklıyor'; internet günlüğünü takip etmek isteyenler için adresi: twitter.com/laljournalist
GÜZEL OLDUĞUM İÇİN...
İsmiyle müsemma denilebilir kendisi için; internette hakkında yapılan tüm yorumlar kendisinin ne kadar 'fıstık' olduğuyla ilgili... Ama bunlar onun derdi değil, kendisi, 'hiçbir televizyon yöneticisi ekranını sırf güzel diye birine emanet etmez ve yine hiçbir izleyici de bir haberi veya programı sırf sunucusu güzel diye seyretmez' diyenlerden! Üstelik 'sırf güzel olduğum için bu işi yaptığımı düşünen birine kendimi anlatmayı da vakit kaybı olarak görüyorum' diyerek konuya noktayı koyuveriyor.
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu. 2006 yılında işe başladığı HaberTürk spor servisinin şu anda müdürü. Kadınların spor spikeri olmasına duyulan önyargıların kadınları ekranda istemeyenlerce uydurulmuş mazeretler olduğunu öne süren Fıstıkoğlu; bu tarz yaklaşımları ciddiye bile almıyormuş. 'Şu anda kariyerimde hayal ettiğim yerdeyim'diyor Fıstıkoğlu; 'Televizyonculuk, 10 yıl içinde büyük bir devinime sahne olacak. Bu gelişmenin düşüncesi bile beni heyecanlandırıyor açıkçası' diyerek daha uzun yıllar televizyonda kalacağının sinyalini de veriyor.
7 yaşından beri at biniyor; adrenalin ve heyecanı çok seviyor. Futbol sevgisi ve bilgisiyse aileden. Yerli değil ama yabancı futbolculardan Arsenalli Cesc Fabregas'a hayran.
HEM SARIŞINIM HEM DE AKILLI TEK EKSİĞİM TECRÜBE
Gökçe Bingöl, SHOW TV Spor'un yeni yüzlerinden biri... Meslek eğitimini üniversitede alanlardan; Doğu Akdeniz Üniversitesi Radyo-TV ve Sinema bölümünden mezun. Spikerliğe okul radyosunda başlamış.
Kendisini anlatırken; 'Hem sarışınım hem de akıllı, tek eksiğim tecrübe, onu da zamanla kazanacağım. İşimi çok seviyorum. Kadın olduğum için izleyicilerin aklında olabilecek her türlü ön yargıyı zamanla kıracağım' diyerek iddiasını ortaya koyuyor.
5 yaşındayken ağabeyiyle yaptıkları tek kale maçlarla futbolu öğrenmeye başlayan Gökçe Bingöl, futbol sevgisinin doğuştan olduğuna inananlardan.
Spor spikeri olmaya da 5 yaşında karar vermiş; 'o günden beri aynı kararlılıkla devam ediyorum' diyor Gökçe Bingöl ve ekliyor: 'Spikerliğe başlayalı tam 6 yıl olmuş. Yolum uzun ve engebeli ama inatçı ve azimli biriyim, gelmek istediğim noktayı ileride hep beraber göreceğiz...'
Büyükadalı olan Gökçe Bingöl, işe gidip gelirken yorulsa da şimdiden spor haberlerini takip eden bir kitle oluşturmuş muhitinde...
ERKEKÇE BİR İŞ YAPIYORUZ
4 yıldır SHOW TV spor spikeri olan Değer Soysal, üniversitede işletme eğitimi almış; spikerlik eğitimi ise Gülgun Feyman ve Tuna Huş'tan...
Bu işe başlamadan önce fanatik futbol taraftarı olsa da 'erkekler kadar bilgili olamayız çünkü onlar doğuştan futbol sempatizanı, dolayısıyla biz 1-0 yenik başlıyoruz' diyor.
'Yaptığımız iş maalesef erkekçe' cümlesi bir serzeniş de barındırıyor ama izleyicinin futbola dişilik katılmasından son derece memnun olduğunun altını çiziyor.
Bazı mesleklerde olgunlaştıkça ve işi öğrendikçe yüzdüğünüz deniz büyür ve çok zor geçersiniz çıraklıktan ustalığa; Değer Soysal da bunun farkında, 10 yıldır spiker ama öğrenecek hala çok şey olduğunu düşünüyor. Ekranda unutulmaz bir an'ı: Hayatının en zor sunuşlarından birini spikerlik ve ekrana çıkma konusunda kendisine büyük destek veren Orhan Şengürbüz'ün vefat haberini verirken yaşadı. Gözleri dolarak, sesi titreyerek yaptığı anonsları sırasında izleyicileri de gözyaşlarını tutamadı; biliyorum çünkü ben de tutamamıştım...
AĞABEYİ SPOR MÜDÜRÜ
CNN TÜRK Spor Spikeri Aylin Pınar Kuyucu, aileden sporcu. Aynı kanalın Spor Müdürü Barış Kuyucu'nun kardeşi, babası da futbolcu.
1980 Gaziantep doğumlu; Yeditepe Üniversitesi Tarih bölümünü burslu bitirmiş. Yüksek lisans konusu Avrupa Birliği ayrıca iyi derecede Osmanlıca biliyor. Okuldayken başladığı televizyonculukta dış haberlerden satış-pazarlamaya birçok alanda çalışmış.
4 yılın sonunda spor haberi sumak için ekrana çıkmadan önce; Gökhan Telkenar'dan diksiyon, Barış Kuyucu'dan kamera önü performansı dersleri almış.
Ofsayt'ı ta çocukluk yıllarında babasına defalarca anlattırarak öğrenmiş; 'Öğrendiğim an, bu kararı veren çizgi hakeminin ne kadar zor bir görevi var diye düşünmüştüm' diyor.
Aylin Pınar Kuyucu, squash oynuyor, serbest dalış yapıyor ve fotoğraf çekiyor. Evli ve eşi de kendisi gibi futbol düşkünü; bu nedenle evlilik yıldönümünde romantik bir akşam yemeği yerine önemli bir maçı izlemek ikisine de garip gelmiyor.
Derya Oruçoğlu'nu sevenler parmak kaldırsın
Derya Oruçoğlu; kadın spor spikerleri arasında spor eğitimi alan tek kişi. Basketbolcu ve Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yükseokulu'ndan mezun. Yani hem sporcu hem de sporun okulunu okumuş, spikerlik eğitimiyse TÜRVAK'tan. 'Kadınlar futboldan anlamaz'cıları uyaralım, futbolun teknik taktik çözümlemelerini çok rahat yapabiliyor. 2001'den beri televizyonda. ATV, Kanal 6, Fenerbahçe TV, Kanaltürk, TGRT ve Habertürk'ün ardından son 3 yıldır 24'te. Spor spikerliğinin dışında, Spor Laboratuarı isimli bir program yapıyor; programın içeriğiyse ilginç: 'Yapılmayanları yapıyoruz. Herkes Tekerlekli Sandalye Basketbol oyuncularının acı hikayeleriyle ilgilenirken, biz sandalyeye oturup onlarla basketbol oynadık, eğlendik. Kaç yaşıma kadar futbol ya da buz hokeyi oynayabilirim bilmiyorum ama uzun yıllar bu programı yapabilmek istiyorum.'
Futbolla tanışması çocukluk yıllarında ağabeyi sayesinde olmuş; halı saha maçı yapmışlığı da Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi maçını izlemeyi reddeden sevgiliyi terk etmişliği de var... Facebook'taki hayran grubunun adı; Derya Oruçoğlu'nu sevenler parmak kaldırsın...
GÜZELLİK GEREKLİ
SHOW TV'nin spor haberi sunan ekran yüzlerinden biri daha... Ege Üniversitesi'nde klasik arkeoloji okumuş. Kesinlikle medyada yer alması gerektiğine doğuştan inananlardan; spor ise tesadüf. Medyada yer almaya karar veren herkes gibi önce bir kurs tamamlamış; TÜRVAK spikerlik-sunuculuk kursuna bir yıl boyunca devam eden Önay Seylan, önce bölgesel yayın yapan Karadeniz TV'de haber sunmuş; bu bir yılda içindeki cevheri ispatlamış ve ülkenin en önemli ulusal kanallarından SHOW TV'ye geçmiş.
3 senedir bu kanalda, montajdan haber seslendirmeye birçok alanda çalışmış. Ekranda henüz yeni ama şimdiden bir ödülü var... Bu yıl, TSYD Basın Teşvik Ödülleri Yarışması'nın Televizyon Haber dalındaki 3.lük ödülüne layık bulunmuş.
Her ne kadar tesadüfler onu spor alanına yönlendirdiyse de içindeki futbol aşkı ortaokul yıllarına dayanıyor. Tam bir futbol fanatiği ve Fenerbahçeli olan Önay Seylan, futbola aşık bir babanın kızı olarak 'ofsayt'ın ne olduğunu daha o küçücük yaşında bile biliyormuş. Hayallerin gelince amacı 'kadın spor spikeri' denince akla gelen ilk isim olmak. Kadın spikerleri güvenilmez bulanlara da bir çift sözü var: 'Bu düşünce yapısına sahip kişiler günümüzde kalmadı; kalsa bile azınlıktalar! Eğer olay 'bazı kişilerin bizi sadece güzel bulduğu için izlemesi' ise bence bir sakınca yok. Zaten amaç her şeyden önce o haberi ya da programı izletmek? Elbette futbolun 'F'sinden anlamayan da sırf güzel olduğu için bu işi yapsın demiyorum ama seyirci kitlesinin çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu bir iş yapılıyorsa 'güzellik' unsurunun yadsınamaz bir gerçek.' olduğunu düşünüyorum.
ACI HABERLER SUNMAKTANSA
Elif Şen Yılmaz, SKY Türk spor spikeri. Lise'den sonra TÜRVAK'ta haber spikerliği ve sunuculuk eğitimi almış. Daha sonra da Kültür Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde İletişim Tasarımı Bölümü'nü bitirmiş. İlk profesyonel haber spikerliği kariyeri Medical Channel'da başlamış Elif Şen Yılmaz'ın. Ardından İstanbul FM ve Radyo 34'te de haber spikerliği, reklamcılık, basın ve halkla ilişkiler gibi alanlarda çalıştıktan sonra SKYTURK'e geçmiş. Spor haberlerine başlamak ise diğer kadın spor spikerlerinin çoğu gibi, öneriyle olmuş. 'Haberlerde yer alan acı olayları anlatmaktansa, spor haberlerini sunmak sanırım bana daha iyi geliyor' sözleriyle anlatıyor doğru bir tercih yaptığını. Babası sayesinde sıkı bir futbol izleyicisi ve koyu bir Beşiktaşlı olmuş. Eşi de koyu Galatasaraylı. Futbol bilgisine güveniyor: 'Futbolda bilinmesi gereken her şeyi bu mesleğe başlamadan önce de biliyordum zaten. Takımların formasyonlarını, oyuncu karakterlerini, futbolla ilgili tüm kuralları ve özellikle de ofsaytı...' Ve hayali; bir gün statta canlı maç anlatmak.
Ekranda unutulmaz bir an'ı: 'Marsilya-Beşiktaş maçının ardından Gülengül Altınsay'la bir telefon bağlantısı yaptık. 'Merhaba hoş geldiniz yayınımıza' dedim. 'Hoş bulduk, nasılsınız' deyince ben boş bulunup 'iyiyim vallahi, sizi sormalı' dedim. Kamera arkası gülmekten bayılmıştı...'
YÜRÜMEK KARDA ZORDUR
CNN TÜRK Spor Spikeri Tuğba Dural, Zonguldaklı; TED Koleji'nden sonra İstanbul Üniversitesi Dökümantasyon Enformasyon bölümünden mezun olmuş. Spikerlik eğitimini Serap Ezgü'den almış. Mesleğe 6 yıl önce NTV'de stajyer olarak başlamış ve 3 yıldır CNN TÜRK'te.
Spikerlik kendisinin de çocukluk hayaliymiş. Çocukluk hayaline kavuşmasının ilginç bir hikayesi var: 'Bir şeyi yürekten istediğinizde mutlaka olur, benim de öyle oldu. Bu sektörle ilgili hayallerimi kenara bırakmaya çalışırken, kardan yolların kapandığı bir sabahtı; okula gidebilmek için Üsküdar'a yürümem gerekti. Yol arkadaşım NTV'dendi ve sektöre ilk adımımı, onun staj imkanı sağlamasıyla attım...'
Sporu sevmeden bu işi yapılmaz diyen Tuğba Dural, işini sadece futboldan ibaret görmüyor.
Erkek izleyicilerin kadın spikerlere ön yargılı olmasını bırakın, kendisine böyle sorular sorulmasını bile kabul etmiyor; 'Kadın olduğumuz için sunduğumuz haberin nedeni, sonucu değişmiyor; haber aynı haber. Mesleğin kurallarını değiştiriyor değiliz. Başarının en büyük kanıtı ise giderek artan sayımızdır.'
FUTBOLU DA GAZETECİLİĞİ DE BİLİYOR
LİG TV'nin futbol meleklerinden biri Pınar Argun. İletişim fakültesi mezunu. 14 yıldır meslekte. Çocukluk hayalini gerçekleştirmek için çıktığı yolda ilk durak SHOW TV olmuş sonra bir dönem NTV ve kurulduğu günden beri de LİG TV'de. Futbol maçlarını hiç kaçırmamış ve statta maç izlemiş biri için ofsayt nedir biliyor musunuz demek abes tabii ki; futbola tüm kurallarıyla hakim... 'Şu anda kariyer olarak istediğim bir noktadayım diyebilirim yıllardır verdiğim emeğin karşılığını aldım' diye anlatıyor kendisini. Hayran kulübünün adı: Pınar Argun Gibi Dostun Olsun, İsterse Dünya Kadar Borcun Olsun Fun Clup 'Ekranda unutulmayan bir an'ı: 16 Kasım 2008'de Galatasaray-İBB maçında görevi başındayken bayılmış ve hastaneye kaldırılmıştı.
GÜLAY ALTAN/AKŞAM