Gaziantep'in kurtuluşunun 100. yılı nedeniyle kente giden ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile röportaj yapan Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, canlı yayında yaşanan ses problemini çözmeye çalışan İHA kameramanı Ahmet Demir'e tokat attı.
Ekranda, kibar, beyefendi, şirin görünen Muharrem Sarıkaya’nın böyle biri olmadığını Ankara basını bilirdi ama izleyici onun gerçek yüzünü bu çirkin olayla öğrendi.
Medya sektörü her ne kadar kalabalıkmış gibi görünse de aslında, biz 40 kişiyiz, 40’ımız da birbirimizi biliriz.
Bu çirkin olay yaşanırken birileri daha oradaydı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin. Başkan Hanımın burnunun önünde yaşanan bu yakışıksız olaya hiçbir tepki vermemesi de görüntüleri izleyenlerin içini ayrıca acıttı.
***
Görüntüler bir anda sosyal medyada yayıldı, Twitter'da TT oldu.
İş bu denli büyüyünce Muharrem Sarıkaya da sosyal medya hesabından açıklama yapmak zorunda kaldı.
Yayının ardından Ahmet Demir ve İHA Bölge Müdürü'nden ayrı ayrı özür dilediğini, bir kez de sosyal medya hesabı üzerinden özür dilemek istediğini vurguladı.
Ona göre özür diledi ve iş öylece kapandı. Peki ya vicdanı rahatladı mı?
Peki acaba gerçekten de öyle mi oldu?
Yani olay böylece kapandı mı?
Tabii ki hayır.
Çünkü yukarıda da dediğim gibi; biz 40 kişiyiz, 40’ımız da birbirimizi biliriz.
Kişiyi tanımlamak için arkadaşına bakmak gerek.
***
Lakin biz biliyoruz ki, Sarıkaya’nın basın camiasında pek arkadaşı bile yoktur.
Kimse onunla sohbet etmez, zorunlu değilse yemek yemez, bayramda seyranda ziyaretine gitmez.
Çünkü bilirler ki; bir gün önce hasbelkader yolda karşılaşıp çok sıcak sohbet ettikleri Sarıkaya, bir başka gün hiç alakasız bir konu için sizi arayıp hakaret eder, ağzına geleni söyler.
Muhabirle uğraşır, kameramanla uğraşır, teknik ekiple uğraşır. Ofise bir gelişi vardır aman Allah’ım. Asansörler tutulur, güvenlik hazır ola geçer, sanırsınız grubun patronu gelmiş.
***
Ayrıca bu yaşanan Muharrem Sarıkaya’nın ilk vukuatı da değil.
Daha önce AK Parti’den milletvekili olan Şamil Tayyar da geçmişte, gazetecilik yaptığı dönemde Muharrem Sarıkaya’nın hışmına uğrayan isimlerden biri.
Sarıkaya, Tayyar’a da TBMM Lokantası’nda saldırmış, kavgayı araya giren milletvekilleri güçlükle engellemişti.
Yıllardır Ciner Medya Grubu bünyesinde görev yapan Sarıkaya, bir dönem temsilci oldu, bir dönem sadece yazarlık yaptı.
Gün oldu devran değişti, siyasi dengeleri de iyi takip ederek yeniden etkili ve yetkili bir koltuğa oturdu.
Bugün Ciner Medya Grubu’nun Ankara’daki en üst düzey yöneticisi.
Ve bu konumunu çalışanlarına baskı yapmak, hakaret etmek, ekmekleriyle oynamak için kullanmayı hiçbir zaman ihmal etmedi.
Bugüne dek o kurumdan kimler geldi, kimler geçti.
Birçok değişiklik yaşandı.
Değişmeyen tek şey gelen her temsilcinin, haber müdürünün, editörün, muhabir ve kameramanın Muharrem Sarıkaya’nın hışmına uğraması oldu.
İstisnasız tüm temsilcilerle kavga etti.
Hepsini de koltuklarından etti.
Kulağıma gelen bir iddia da Muharrem Sarıkaya’nın teknik ekip çalışanlarına yönelik ilk vukuatının bu olmadığı yönünde.
Hem Ankara hem de İstanbul’daki Habertürk teknik ekibinden, Muharrem Sarıkaya’nın hışmına uğramayan neredeyse kimsenin kalmadığı konuşuluyor. Şimdi akıllardaki asıl soru şu; Muharrem Sarıkaya bu gücünü nereden ve kimden alıyor?
***
Bu vesileyle şunu da vurgulamak istiyorum:
Ahmet Demir kardeşim.
Biz Ankara’da bu mesleğe ömrünü vermiş insanlarız.
Sen de bizimle aynı yolda, Gaziantep’te ekmeğini kazanıyorsun.
Bir seviyesizin yaptığı davranış üzerine gördük ki tüm meslektaşların, tüm sektör senin arkanda yer aldı.
Çünkü o tokat aslında sana değil, seninle aynı yolda ilerleyen tüm meslektaşlarına, bize atıldı.
Asla geri adım atma, asla başını önüne eğme kardeşim.
Bilakis gururla bak karşıya.
Çünkü senin sayende aslında Türkiye’de görev yapan tüm basın mensupları ilk kez birlik oldu, tek yürek oldu…