O savcılar vatana ihanetten yargılanmalı! Star yazarından radikal teklif!
MİT'in Suriye'ye yaptığı silah sevkiyatını deşifre eden tır aramalarını değerlendiren Star yazarı günün en radikal önerilerinden birine imza attı...
AKP cemaat savaşında söylemler de giderek sertleşirken Star gazetesi yazarı Elif Çakır günün en radikal yazılarından biriyle dikkat çekti. Suriye'ye yapılan silah sevikyatı ve MİT'in tırlarına dönük operasyonları yorumlayan Elif Çakır "O savcılar vatana ihanetten yargılanmalılar" dedi.
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Amacı silah takipçiliği olan savcı kendisine ‘görevli kimliği’ gösterildiği zaman ‘devlet sırrı’ denildiği zaman kenara çekilmesi gerekirdi; bütün dünyaya ‘silah götürüyorlar, TIR’ı aratmıyorlar’ diyerek bas bas bağırmaz, ülkesini ihbar etmez...
Bunu yapan herhangi birisi değil; hele de kanunları yasaları en iyi bilen ‘devlet’in ne olduğunu bilen bir savcıysa ki işin rengi hepten değişir.
Bir değil, iki değil, üç değil...
Günlerdir yaşananlara bakın...
Dünyanın pek çok ülkesinde devletler ‘gizli servisleriyle’ gizli sevkiyatlar yaparlar... Bakın Suriye’ye hangi devletlerin hangi gizli servisleri var, bizler bunu biliyor muyuz?
ABD’nin CIA’sı orada...
İsrail’in MOSSAD’ı orada kol geziyor.
İngilizlerin MI6’ı orada...
Rusların gizli servisi orada...
Bir kişi kalkıp da hadi canım Suriye’de kimse yok diyebilir mi?
Aklınız alır mantığınız kabul eder mi?
Hadi söyleyin bakalım...
Dünyanın hangi ülkesinin savcısı çıkmış da ‘gizli servislerinin’ gizli sevkiyatlarının önüne geçip ‘arayacağım’ diyerek diklenebilmiş.
Diklenebilir mi?
O araçların önünü kesebilirler mi?
Bu araçların içerisinde ‘silah var, mühimmat var’ duyun diyerek yedi düvele ilan edebilirler ihbarda bulunabilirler mi?
MİT yönetmeliğini bilmeyen, yasaları bilmeyen bir savcı olabilir mi?
Günlerdir gazetelerde çarşaf çarşaf, MİT’in ‘gizli sevkiyat’ aracıyla ilgili tüm bilgileri ve koordinatları bölgenin valisine, il jandarma komutanına, kaymakamına verdiği bilgilerini okuyoruz...
Böylesi bir durumda gerçekten de ‘savcılara önceden bilgi verilmemiş olması ve o savcıların ‘silah kaçakçılığını takip etmek’ gibi bir görev duygusuyla hareket etmiş olabileceğine inanmamız mümkün mü?
Gerçekten de MİT’in bir TIR’ına bile sahip çıkmaktan aciz olduğunu düşünüyor musunuz?
Siz bırakın Aksiyon dergisinin ‘İtalya’dan ‘kahraman savcı’ örnekleri bularak kendilerini temize çekmeye çalışmalarını da...
Emniyet ve yargı cuntasına şimdi bir de jandarma eklenerek ne yapılmaya çalışılıyor sizce?
Allah aşkına, söyleyin...
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Amacı silah takipçiliği olan savcı kendisine ‘görevli kimliği’ gösterildiği zaman ‘devlet sırrı’ denildiği zaman kenara çekilmesi gerekirdi; bütün dünyaya ‘silah götürüyorlar, TIR’ı aratmıyorlar’ diyerek bas bas bağırmaz, ülkesini ihbar etmez...
Bunu yapan herhangi birisi değil; hele de kanunları yasaları en iyi bilen ‘devlet’in ne olduğunu bilen bir savcıysa ki işin rengi hepten değişir.
Bir değil, iki değil, üç değil...
Günlerdir yaşananlara bakın...
Dünyanın pek çok ülkesinde devletler ‘gizli servisleriyle’ gizli sevkiyatlar yaparlar... Bakın Suriye’ye hangi devletlerin hangi gizli servisleri var, bizler bunu biliyor muyuz?
ABD’nin CIA’sı orada...
İsrail’in MOSSAD’ı orada kol geziyor.
İngilizlerin MI6’ı orada...
Rusların gizli servisi orada...
Bir kişi kalkıp da hadi canım Suriye’de kimse yok diyebilir mi?
Aklınız alır mantığınız kabul eder mi?
Hadi söyleyin bakalım...
Dünyanın hangi ülkesinin savcısı çıkmış da ‘gizli servislerinin’ gizli sevkiyatlarının önüne geçip ‘arayacağım’ diyerek diklenebilmiş.
Diklenebilir mi?
O araçların önünü kesebilirler mi?
Bu araçların içerisinde ‘silah var, mühimmat var’ duyun diyerek yedi düvele ilan edebilirler ihbarda bulunabilirler mi?
MİT yönetmeliğini bilmeyen, yasaları bilmeyen bir savcı olabilir mi?
Günlerdir gazetelerde çarşaf çarşaf, MİT’in ‘gizli sevkiyat’ aracıyla ilgili tüm bilgileri ve koordinatları bölgenin valisine, il jandarma komutanına, kaymakamına verdiği bilgilerini okuyoruz...
Böylesi bir durumda gerçekten de ‘savcılara önceden bilgi verilmemiş olması ve o savcıların ‘silah kaçakçılığını takip etmek’ gibi bir görev duygusuyla hareket etmiş olabileceğine inanmamız mümkün mü?
Gerçekten de MİT’in bir TIR’ına bile sahip çıkmaktan aciz olduğunu düşünüyor musunuz?
Siz bırakın Aksiyon dergisinin ‘İtalya’dan ‘kahraman savcı’ örnekleri bularak kendilerini temize çekmeye çalışmalarını da...
Emniyet ve yargı cuntasına şimdi bir de jandarma eklenerek ne yapılmaya çalışılıyor sizce?
Allah aşkına, söyleyin...