O İSİM BANA "KAYSERİLİ'Yİ YAZMA" DEDİ! BEKİR COŞKUN'DAN GECİKEN İTİRAF!

Bekir Çoşkun Hürriyet'ten neden ayrılmış? İşte olay yaratacak açıklamalar.

Yeniçağ gazetesinden Selcan Taşçı’ya konuşan Bekir Coşkun, Hürriyet’ten neden istifa ettiğini itiraf etti.

Coşkun, Hürriyet’in şimdiki genel yayın yönetmeni o dönemde ise gazetenin Ankara temsilciğini yapan Enis Berberoğlu’nun kendisini arayarak Abdullah Gül hakkında yazı yazmamasını istediğini ve bu neden dolayı da Hürriyet’ten ayrılma kararı aldığını söyledi.

İşte Röportajın ilgili bölümü

Tam bir yıl önce, -gerilim filmi senaryosu yazar gibi olacak ama- irkiltici bir tonda çalmış telefonları...
Ankara’dan arayan zatın kullandığı “buz gibi” ifadelerle aralanmış ayrılığın kapısı:

- Sana bir tebligatta bulunuyorum...

- ?!

- Kayseriliyle ilgili yazmayacaksın!

Anlamış tabii ama anlamazlıktan gelmiş Coşkun, karşısındakinden duymak istemiş:

- Kayserili kim?

-Cumhurbaşkanı!

- Bu gazetenin Genel Yayın Müdürü var, Ertuğrul Özkök dururken ne diye bunu bana başkası söylüyor?

- Ben görevlendirildim!

“Madem ki istiyorsun yazmıyorum” demiş ve yazmamış da o gün... Ne Kayseriliyi, ne bir başkasını...

Telefonu kapattıktan sonra Andree’ye dönmüş: “Bu iş burada bitiyor, ben Ankara’ya gidiyorum...”

COŞKUN AÇIKÇA SÖYLEMİYOR AMA O İSİM ENİS BERBEROĞLU!

Bu gizemli “görevli”nin kim olduğunu sır gibi saklıyor:

“Onu söylemem bu kadar!..”

Bu kadarını bile ilk defa anlatıyor, ilk defa paylaşıyor zaten...
Biz sonra başka konulara atlıyoruz, laf lafı açıyor... O anlarda dahi benim kafamın bir yerinde can hıraş devam eden bir parçaları birleştirme operasyonu var...

“Ertuğrul Özkök’e büyük haksızlık yapıldığını, hak etmediği bir muameleye uğradığını” durduk yere söyleyecek değil ya Coşkun!

Bingo; görevlinin robot resmini çizdi işte algı kanallarım...
Söylemeyeceğini biliyorum ama hiç olmazsa bir onaya ihtiyacım var:
“Ankara’dan arayan ”görevli“ epey cömertçe ödüllendirildi galiba...” diyorum...
Acı bir tebessüm beliriyor yüzünde, başını sallamakla yetiniyor...
Vay be; ne çok film fırıldak dönüyormuş bu Ankara basınında!

AYDIN DOĞAN’A BOĞMA TELİ TAKTILAR

Peki ya Aydın Doğan... Böyle bir konuda bütün inisiyatif Hürriyet’in Ankara’daki iktidar temsilcisine mi bırakıldı yani!
Anlayana sivri sinek saz misali cevabı:

“Aydın Doğan’ın ”boğma teli taktılar boğazımıza“ benzetmesi çok doğrudur!”

Eski patronunun arkasından veryansın etmeyerek bile fark yaratıyor o dakikalarda:
“Aydın Doğan direnebildiği kadar direndi. Ben çok duygusal davrandım Hürriyet’ten koparken. ”Gitmemin zamanı geldi“ diye ayrıldım. Yoksa Aydın Doğan veya ordakiler ”çek git“ demediler bana.Bazı konularda yazmamı istediler. Ben çekip gittim...”