O gece Hürriyet'te neler yaşandı? İşte darbecilerin engellediği manşet!
Darbeci askerler Hürriyet'in binasını basarak, gazetenin basımını engellemişti
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup cuntanın darbe girişimi sırasında binası baılarak silah zoruyla basımı engellenen Hürriyet gazetesi, 16 Temmuz tarihli manşetini bugün yayımladı. "Darbeye geçit yok" başlığıyla yayımlanan Hürriyet'in engellenen birinci sayfasının sür manşetinde de "Cuntadan kanlı kalkışma" başlığı kullanıldı.
Hürriyet'te olayın perde arkasında yaşananları da anlatan haber şöyle:
12 Eylül askeri rejim dönemindeki kısa süreli bir yasaklama kararı hariç tutulursa, Hürriyet ilk kez dün sabah okurlarına ulaşamama tehlikesinin eşiğine geldi ve son anda bu eşikten döndü.
Hürriyet’in piyasaya çıkamama riski, dün sabaha karşı saat 03.20 sularında gazete binasının arkasındaki otoparka helikopterle gelen bir grup askerin binadan içeri girip birinci kata çıkarak yazı işlerini basmasıyla ortaya çıktı.
Ellerinde otomatik tüfeklerle birinci kata çıkan bir yüzbaşının komutasındaki askerler içeri girdiğinde Hürriyet yazı işleri masası gazetenin darbe girişimiyle ilgili sayfalarını sonuçlandırmak üzereydi. Baskı için alınan ek süre çoktan geçilmişti ve artık sayfaların bir an önce matbaaya gönderilmesi gerekiyordu.
Askerler ise silahlarını doğrulttukları Hürriyet yazı işleri mensuplarına masayı terk ederek aşağı kattaki kafeteryaya inmelerini istedi. Benzer bir bildirim ikinci katta çalışan internet ekibine de yapıldı. Askerler, daha sonra Hürriyet çalışanlarını topluca giriş katına çıkarıp binayı terk etmelerini söyledi. Silahların gölgesi altında gelen bu talep karşısında yazı işleri heyeti de saat 03.44’te binayı terk etmek zorunda kaldı.
Gelgelelim yazı işleri gazeteyi terk edince hazırlanmakta olan sayfaların bitirilmesi ve matbaaya gönderilmesi imkanı da ortadan kalkmış oldu.
Bu durumda gazete nasıl çıkacaktı? İlk bakışta Hürriyet belki de tarihinde ilk kez -12 Eylül istisnası dışında- piyasaya çıkamayacaktı.
Bu gazete için kabul edilebilmesi çok ağır olan bir durumdu. Tam bu sırada PostaGenel Yayın Yönetmeni Rifat Ababay, Hürriyet’in yardımına koştu. Ababay, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’e gazetenin birinci sayfasını Posta gazetesinde yayımlayarak matbaaya gönderebileceklerini söyledi. Hürriyet yazı işlerinin, taşra baskıları için hazırlamış olduğu ve Nice’teki terör eylemini manşetten işleyen gazetenin sayfa kalıpları akşam saatlerinde matbaanın sistemine gönderilmişti. Ancak darbe girişimi ortaya çıkınca bu gazeteden vazgeçilmişti.
Bulunan formülle Hürriyet’in taşra baskısı için hazırlamış olduğu gazete, Posta’nın hazırlayacağı birinci sayfa ile birleştirilecek, ayrıca Posta gazetesinin darbe haberlerini konu alan iki sayfası Hürriyet’in göbek sayfaları olarak basılacaktı. Bu formülde birinci sayfanın manşetini de Ergin, Ababay’a iletti: “Darbeye Geçit Yok”
Son derece sıkıntılı koşullar altında örnek bir gazetecilik dayanışması ile hazırlanan Hürriyet, kısa süre içinde DPC matbaalarında basıldı, kamyonlara yüklendi ve okurların erişimine çıktı.
Gazeteyi basan askerler ise yaklaşık üç saat sonra polislerle binanın alt katında girdikleri silahlı çatışmanın ardından gözaltına alınarak Hürriyet’ten götürüleceklerdi. Yazı işleri heyeti, saat 06.50’de binaya döndüğünde ise içerisi polisin attığı biber gazının etkisiyle nefes alınabilecek bir mekan olmaktan çıkmıştı.
Sedat Ergin, dün CNN Türk yayınına çıkarak bu sıkışık durumda sergilediği centilmenlikten dolayı Rifat Ababay’a teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
İşte Hürriyet'in 16 Temmuz tarihli birinci sayfası:
Hürriyet'te olayın perde arkasında yaşananları da anlatan haber şöyle:
12 Eylül askeri rejim dönemindeki kısa süreli bir yasaklama kararı hariç tutulursa, Hürriyet ilk kez dün sabah okurlarına ulaşamama tehlikesinin eşiğine geldi ve son anda bu eşikten döndü.
Hürriyet’in piyasaya çıkamama riski, dün sabaha karşı saat 03.20 sularında gazete binasının arkasındaki otoparka helikopterle gelen bir grup askerin binadan içeri girip birinci kata çıkarak yazı işlerini basmasıyla ortaya çıktı.
Ellerinde otomatik tüfeklerle birinci kata çıkan bir yüzbaşının komutasındaki askerler içeri girdiğinde Hürriyet yazı işleri masası gazetenin darbe girişimiyle ilgili sayfalarını sonuçlandırmak üzereydi. Baskı için alınan ek süre çoktan geçilmişti ve artık sayfaların bir an önce matbaaya gönderilmesi gerekiyordu.
Askerler ise silahlarını doğrulttukları Hürriyet yazı işleri mensuplarına masayı terk ederek aşağı kattaki kafeteryaya inmelerini istedi. Benzer bir bildirim ikinci katta çalışan internet ekibine de yapıldı. Askerler, daha sonra Hürriyet çalışanlarını topluca giriş katına çıkarıp binayı terk etmelerini söyledi. Silahların gölgesi altında gelen bu talep karşısında yazı işleri heyeti de saat 03.44’te binayı terk etmek zorunda kaldı.
Gelgelelim yazı işleri gazeteyi terk edince hazırlanmakta olan sayfaların bitirilmesi ve matbaaya gönderilmesi imkanı da ortadan kalkmış oldu.
Bu durumda gazete nasıl çıkacaktı? İlk bakışta Hürriyet belki de tarihinde ilk kez -12 Eylül istisnası dışında- piyasaya çıkamayacaktı.
Bu gazete için kabul edilebilmesi çok ağır olan bir durumdu. Tam bu sırada PostaGenel Yayın Yönetmeni Rifat Ababay, Hürriyet’in yardımına koştu. Ababay, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’e gazetenin birinci sayfasını Posta gazetesinde yayımlayarak matbaaya gönderebileceklerini söyledi. Hürriyet yazı işlerinin, taşra baskıları için hazırlamış olduğu ve Nice’teki terör eylemini manşetten işleyen gazetenin sayfa kalıpları akşam saatlerinde matbaanın sistemine gönderilmişti. Ancak darbe girişimi ortaya çıkınca bu gazeteden vazgeçilmişti.
Bulunan formülle Hürriyet’in taşra baskısı için hazırlamış olduğu gazete, Posta’nın hazırlayacağı birinci sayfa ile birleştirilecek, ayrıca Posta gazetesinin darbe haberlerini konu alan iki sayfası Hürriyet’in göbek sayfaları olarak basılacaktı. Bu formülde birinci sayfanın manşetini de Ergin, Ababay’a iletti: “Darbeye Geçit Yok”
Son derece sıkıntılı koşullar altında örnek bir gazetecilik dayanışması ile hazırlanan Hürriyet, kısa süre içinde DPC matbaalarında basıldı, kamyonlara yüklendi ve okurların erişimine çıktı.
Gazeteyi basan askerler ise yaklaşık üç saat sonra polislerle binanın alt katında girdikleri silahlı çatışmanın ardından gözaltına alınarak Hürriyet’ten götürüleceklerdi. Yazı işleri heyeti, saat 06.50’de binaya döndüğünde ise içerisi polisin attığı biber gazının etkisiyle nefes alınabilecek bir mekan olmaktan çıkmıştı.
Sedat Ergin, dün CNN Türk yayınına çıkarak bu sıkışık durumda sergilediği centilmenlikten dolayı Rifat Ababay’a teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
İşte Hürriyet'in 16 Temmuz tarihli birinci sayfası: