Nusret'in New York'ta davalık olduğu garsondan olay açıklamalar!

Birçok ünlü ismi ağırlayan ve dünyanın farklı ülkelerinde şube açarak, tuz dökme stiliyle şöhret olan Nusret Gökçe'nin davalık olduğu çalışanlardan biri yeni açıklamalarda bulundu: "Biz onları uyardık. 'New York'ta işler böyle işlemez. Burası Dubai, İstanbul değil. Birazcık dikkat edin.' Ama bizi dinlemediler."

New York, Manhattan’da yer alan restoranındaki garsonları işten çıkaran Nusret Gökçe’ye, ABD Federal Mahkemesi, 250 bin dolar ceza vermişti.

Mahkeme; Gökçe’nin, çalışanlara dağıtılması gereken bahşişlerden pay almasına itiraz eden Süleyman Kucur, Onur Uscula, Yunus Delimehmet ve Batuhan Yunkus’u haksız yere işten çıkardığına hükmetmiş ve garsonların alacakları toplu tazminattan doğacak tüm vergileri de Nusret’in ödemesine karar vermişti.

Bugün de, Gökçe'nin davalık olduğu çalışanlarından biri bir magazin programına bağlandı.

Yaşadıkları sürecin New York standartlarının çok dışında olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Biz inanılmaz gurur duyduk Nusret'in New York'a gelmesinden. Biz bu işi senelerdir yapıyoruz ben şahsen 14 senedir buradayım. Biz Nusret'in buraya geleceğini duyunca 'Ona yardım edelim' dedik. Bahşiş tamamen garsona aittir. Dükkanın günlük cirosu 100 bin dolar bunun 20 bin doları bahşiş. 20 bin dolar 30 bin dolar bahşiş aylık 5 bin TL gibi bir fiyat oluyor. New York'ta 12 mekanda çalıştım. Bunlar New York standartlarına uymuyor.

Biz onları uyardık. 'New York'ta işler böyle işlemez. Burası Dubai, İstanbul değil. Birazcık dikkat edin.' Ama bizi dinlemediler. Bu ego mudur artık başka bir şey midir ben bilemem.

'Amerika'da bahşiş demek, bizim maaşımız demek'
Amerika'da bahşiş demek bizim maaşımız demek. 16 kişi davalı Nusret'le.Biz bahşişi sormaya çalıştığımızda Nusret'le olaylar farklı gelişti. Toplantılarda 'Amerika'nın en iyi avukatları bizde, bize bir şey olmaz' dediler. Bahşiş havuzunu soran insanlar olduğumuz için zorlandık. Arkadaşımı sadece limona elle dokundu diye işten çıkardılar. 6 saat çalışan arkadaşıma yemek yedi diye uyarı verdi. Bunu kendi kulağımla duydum Nusret bir arkadaşımıza 'Sen ne okudun?' diye sordu o da 'İşletme' diye cevap verince küfür etti.

Ben tam masayla ilgilenirken benden ayakkabılarını getirmemi istedi. Nusret kendini böyle bir şekle bürüyor. Ben patronum gibilerinden.

​​Dünyaca ünlü yıldızları ağırlıyor 2 kelime İngilizce bilmiyor. Abramoviç bu mekana geldiğinde onun bahşiş bırakmasına Nusret engel oldu. Bir hafta önce oranın müdürü toplantıda 'Maymun gibi hareket etmeyin' diyor. Hem onlara halay çektiriyorsun hem de diyorsun ki 'Maymun gibi davranmayın.' Her akşam 20:30'da halay çekilen başka restoran var mı?"