Nuray Mert'in AK Parti yazısı sosyal medyayı salladı! Aklımızı başımıza almazsak...
Seçim sonrası AK Parti'nin dışlandığı senaryolara tepki gösteren Nuray Mert, günün en çok konuşulan yazılarından birine imza attı
Cumhuriyet gazetesi yazarı Nuray Mert, "Çare: Siyasi restorasyon, büyük uzlaşma" başlıklı bugünkü yazısında "AK Parti'siz koalisyon almaz" dedi. Yazara göre uzlaşma olmazsa sadece geçmiş iktidarı değil, hepimizi kötü bir son bekliyor.
Nuray Mert'in "AK Parti Türkler ile de barışmalı, muhalefet de Erdoğan'ı Lahey'e göndermekten caymalı" dediği yazısı twitter'da TT listesine girdi. Muhalif kimliğiyle bilinen yazar hakkında sosyal medyada çok sayıda yorum yapıldı. İşte Erdoğan ve AK Parti karşıtlarını çılgına çeviren o yazıdan bir bölüm:
"ABDULLAH GÜL'ÜN HEVESKARLIĞI ÇOKTAN UCUZ ŞEKİLDE PİYASA DOLAŞIMINA GİRDİ"
"AK Parti’nin temel sorunu, yolsuzluk, hesap veremezlik olmanın ötesinde, merkez siyasetten ve demokratik çerçeveden uzaklaşmış olması. En büyük sorumluluğu, siyasetin merkezinde kocaman bir gedik açmış olması. Demokratik restorasyon için bu gediğin aklıselimle doldurulması gerekiyor. AK Parti çevrelerinde henüz bu yönde olumlu bir işaret yok, ama böylesi bir iş “dışardan” hiç olmaz. Doğrusu, bizim memlekette bu işlerin heveslisi çok olur, Abdullah Gül’ün heveskârlığı, çoktan ucuz bir şekilde piyasa dolaşımına girdi.
"TÜM SORUMLUĞU ERDOĞAN'A YIKIP ARADAN SIYRILMAK DA..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve çevresindekilerin siyaset anlayışı fazlasıyla otoriter ve bu siyasetin ülkeyi ne noktaya getirdiği ortada. Ama tüm bunlar olurken, ülkenin tepesinde bir makam işgal edip, etliye sütlüye karışmadan, “gününü” beklemek, tüm sorumluluğu Erdoğan’a yıkıp aradan sıyrılmak da siyasetle değil, kişilikle açıklanacak bir mesele. Türkiye’nin geleceğinin bu kişilik yapısı ile inşasını ummak da ayrı mesele!
ERDOĞAN'I "LAHEY'E GÖNDERME" AKLINDAN CAYMASINDA FAYDA VAR
Aslına bakarsanız Sayın Gül, böylesi bir hamleyi 2007’de Erdoğan’a rağmen Cumhurbaşkanlığı’nda ısrar ederek daha önce de yaptı, AK Parti’nin merkezden uzaklaşmasında bu açıdan da sorumluluğu var. Bakmayın, sonradan iş “kardeşlik” edebiyatına döküldü, “demokrasi mücadelesi” haline geldi; ama o mesele de ayrıca tekrar tartışılmaya değer. Kısacası, AK Parti’nin merkezden savruluşunun ilacı bu tür senaryolar değil, aklı başında bir sorgulamayı göze almaları. Olur olmaz bilemem, ama AK Parti’nin, Kürtler ile barışı da, “Türkler ile barışı” da birinci gündem haline getirmesi gerekiyor. Zira başta Cumhurbaşkanı, AK Parti’nin, toplumun düşman ilan ettiği kesimleri ile barış süreci başlatması gerekiyor. Bu çerçevede, muhalefet çevrelerinin de Erdoğan’ı “Lahey”e veya “hapse gönderme” aklından caymasında fayda var. Aklımızı başımıza almazsak sadece geçmiş iktidar değil, hepimizi kötü bir son bekliyor."
TWİTTER'DA AĞIR YORUMLAR
Nuray Mert'in "AK Parti Türkler ile de barışmalı, muhalefet de Erdoğan'ı Lahey'e göndermekten caymalı" dediği yazısı twitter'da TT listesine girdi. Muhalif kimliğiyle bilinen yazar hakkında sosyal medyada çok sayıda yorum yapıldı. İşte Erdoğan ve AK Parti karşıtlarını çılgına çeviren o yazıdan bir bölüm:
"ABDULLAH GÜL'ÜN HEVESKARLIĞI ÇOKTAN UCUZ ŞEKİLDE PİYASA DOLAŞIMINA GİRDİ"
"AK Parti’nin temel sorunu, yolsuzluk, hesap veremezlik olmanın ötesinde, merkez siyasetten ve demokratik çerçeveden uzaklaşmış olması. En büyük sorumluluğu, siyasetin merkezinde kocaman bir gedik açmış olması. Demokratik restorasyon için bu gediğin aklıselimle doldurulması gerekiyor. AK Parti çevrelerinde henüz bu yönde olumlu bir işaret yok, ama böylesi bir iş “dışardan” hiç olmaz. Doğrusu, bizim memlekette bu işlerin heveslisi çok olur, Abdullah Gül’ün heveskârlığı, çoktan ucuz bir şekilde piyasa dolaşımına girdi.
"TÜM SORUMLUĞU ERDOĞAN'A YIKIP ARADAN SIYRILMAK DA..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve çevresindekilerin siyaset anlayışı fazlasıyla otoriter ve bu siyasetin ülkeyi ne noktaya getirdiği ortada. Ama tüm bunlar olurken, ülkenin tepesinde bir makam işgal edip, etliye sütlüye karışmadan, “gününü” beklemek, tüm sorumluluğu Erdoğan’a yıkıp aradan sıyrılmak da siyasetle değil, kişilikle açıklanacak bir mesele. Türkiye’nin geleceğinin bu kişilik yapısı ile inşasını ummak da ayrı mesele!
ERDOĞAN'I "LAHEY'E GÖNDERME" AKLINDAN CAYMASINDA FAYDA VAR
Aslına bakarsanız Sayın Gül, böylesi bir hamleyi 2007’de Erdoğan’a rağmen Cumhurbaşkanlığı’nda ısrar ederek daha önce de yaptı, AK Parti’nin merkezden uzaklaşmasında bu açıdan da sorumluluğu var. Bakmayın, sonradan iş “kardeşlik” edebiyatına döküldü, “demokrasi mücadelesi” haline geldi; ama o mesele de ayrıca tekrar tartışılmaya değer. Kısacası, AK Parti’nin merkezden savruluşunun ilacı bu tür senaryolar değil, aklı başında bir sorgulamayı göze almaları. Olur olmaz bilemem, ama AK Parti’nin, Kürtler ile barışı da, “Türkler ile barışı” da birinci gündem haline getirmesi gerekiyor. Zira başta Cumhurbaşkanı, AK Parti’nin, toplumun düşman ilan ettiği kesimleri ile barış süreci başlatması gerekiyor. Bu çerçevede, muhalefet çevrelerinin de Erdoğan’ı “Lahey”e veya “hapse gönderme” aklından caymasında fayda var. Aklımızı başımıza almazsak sadece geçmiş iktidar değil, hepimizi kötü bir son bekliyor."
TWİTTER'DA AĞIR YORUMLAR