Nuh Gönültaş, Tuncay Özkan'a patladı: Sadece Kanaltürk'ü değil ortaklarını da sattı!
Koza İpek Grubu'na başlatılan operasyonun ardından Tuncay Özkan'ın Kanaltürk ile ilgili yaptığı açıklamaya Bugün yazarından sert cevap geldi.
Kanaltürk’ün eski sahibi ve CHP İstanbul Milletvekili Tuncay Özkan Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği'nin verdiği kararla Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve polis ekiplerince Koza İpek Grubu'na başlatılan operasyona ilişkin Twitter'dan açıklama yaparak, “Ben ağlayanın malı gülene hayır etmez demiştim. Kanaltürk’ün bizim olduğuna inanıyorum. Kanaltürk bizden gasp edilerek alınmıştır" iddiasında bulunmuştu.
Bugün gazetesi köşe yazarı Nuh Gönültaş, Özkan'ın bu çıkışı üzerine kaleme aldığı köşe yazısında ilginç iddialar ortaya attı.
İşte Gönültaş'ın o yazısı:
Türkiye’de gazetecilerin kurduğu iki televizyon kanalı var. Birisi rahmetli Ufuk Güldemir ve arkadaşlarının kurduğu Habertürk Televizyonu, diğeri de Tuncay Özkan ve arkadaşlarının kurduğu Kanaltürk Televizyonu.
Ufuk Güldemir kanalı sattıktan sonra beraber çalıştığı bütün arkadaşlarına paylarını verdi.
Fakat Kanaltürk’ü satan Tuncay Özkan kanalı beraber kurduğu arkadaşlarına beş kuruş bile ödemediği gibi şirketin vergi ve SSK borçları gibi bütün ticari risklerini de onların üzerine yıktı.
Şimdi de AKP’nin Akın İpek’in medyasına hukuksuz bir operasyona girişmesinden sonra, “Kanaltürk bizimdir”, “Elimizden zorla alındı” gibi sözler ediyor.
Kanaltürk kurulduğunda Tuncay Özkan ile birlikte Kerimcan Kamal, Havva Can, Emre Eren, Tuncay Mollaveyisoğlu yüzde 20 ortaktı. Kanal zora düşüp vergi ve SSK giderlerini ödeyemediği için kanal Tuncay Özkan tarafından satışa çıkarıldı.
Bir gün Tuncay Özkan diğer dört arkadaşına “Kanalı satıyoruz, hisseleri bana devredin” dedi. Diğer dört kişi de imzalarını attılar.
Özkan, kanalı Akın İpek’e sattı, parasını da aldı ve fakat diğer arkadaşlarına paylarını vermedi.
Hatta o zaman 9 trilyonluk vergi ve SSK borcu da diğer dört ortak üzerine kaldı. Bu isimler yıllarca mahkemelerde bu borç yüzünden yargılandılar. Vergi barışı çıkınca bu vergi borcunu da Akın İpek ödeyerek, Mollaveyisoğlu, Can, Kamal, Eren’i mahkemelerde sürünmekten kurtardı.
Ergenekon operasyonunda Tuncay Özkan cezaevine girince de hiçbir şekilde paylarını talep edemediler!
Özkan kanalı satmadan önce aylarca maaşları ödenmeyen personele de “Bu kanala sizleri ortak edeceğim, hepimizin bir payı olacak” diyordu. Bu hiç gerçekleşmedi, kanalı sattı, parasını cebe indirdi. Şimdi de kalkmış “Kanaltürk bizim” diyor.
Arkadaş sen Kanaltürk’ü satmadın mı, sattın!
Paranı almadın mı, aldın!
Satıştan sonra da “Hangi kapıyı çaldıysam yüzüme kapandı, Akın Bey’e minnettarım” demedin mi, dedin.
Bütün bunlardan sonra şu hukuksuz günlerde akbaba gibi kanalı geri alabilmeyi kuracağına ortaklarına olan borçlarını öde. Arkadaşlar o günden bu yana işsiz ve zor durumdalar, bundan haberin var mı?
Bugün gazetesi köşe yazarı Nuh Gönültaş, Özkan'ın bu çıkışı üzerine kaleme aldığı köşe yazısında ilginç iddialar ortaya attı.
İşte Gönültaş'ın o yazısı:
Türkiye’de gazetecilerin kurduğu iki televizyon kanalı var. Birisi rahmetli Ufuk Güldemir ve arkadaşlarının kurduğu Habertürk Televizyonu, diğeri de Tuncay Özkan ve arkadaşlarının kurduğu Kanaltürk Televizyonu.
Ufuk Güldemir kanalı sattıktan sonra beraber çalıştığı bütün arkadaşlarına paylarını verdi.
Fakat Kanaltürk’ü satan Tuncay Özkan kanalı beraber kurduğu arkadaşlarına beş kuruş bile ödemediği gibi şirketin vergi ve SSK borçları gibi bütün ticari risklerini de onların üzerine yıktı.
Şimdi de AKP’nin Akın İpek’in medyasına hukuksuz bir operasyona girişmesinden sonra, “Kanaltürk bizimdir”, “Elimizden zorla alındı” gibi sözler ediyor.
Kanaltürk kurulduğunda Tuncay Özkan ile birlikte Kerimcan Kamal, Havva Can, Emre Eren, Tuncay Mollaveyisoğlu yüzde 20 ortaktı. Kanal zora düşüp vergi ve SSK giderlerini ödeyemediği için kanal Tuncay Özkan tarafından satışa çıkarıldı.
Bir gün Tuncay Özkan diğer dört arkadaşına “Kanalı satıyoruz, hisseleri bana devredin” dedi. Diğer dört kişi de imzalarını attılar.
Özkan, kanalı Akın İpek’e sattı, parasını da aldı ve fakat diğer arkadaşlarına paylarını vermedi.
Hatta o zaman 9 trilyonluk vergi ve SSK borcu da diğer dört ortak üzerine kaldı. Bu isimler yıllarca mahkemelerde bu borç yüzünden yargılandılar. Vergi barışı çıkınca bu vergi borcunu da Akın İpek ödeyerek, Mollaveyisoğlu, Can, Kamal, Eren’i mahkemelerde sürünmekten kurtardı.
Ergenekon operasyonunda Tuncay Özkan cezaevine girince de hiçbir şekilde paylarını talep edemediler!
Özkan kanalı satmadan önce aylarca maaşları ödenmeyen personele de “Bu kanala sizleri ortak edeceğim, hepimizin bir payı olacak” diyordu. Bu hiç gerçekleşmedi, kanalı sattı, parasını cebe indirdi. Şimdi de kalkmış “Kanaltürk bizim” diyor.
Arkadaş sen Kanaltürk’ü satmadın mı, sattın!
Paranı almadın mı, aldın!
Satıştan sonra da “Hangi kapıyı çaldıysam yüzüme kapandı, Akın Bey’e minnettarım” demedin mi, dedin.
Bütün bunlardan sonra şu hukuksuz günlerde akbaba gibi kanalı geri alabilmeyi kuracağına ortaklarına olan borçlarını öde. Arkadaşlar o günden bu yana işsiz ve zor durumdalar, bundan haberin var mı?