NOBEL ÖDÜLLÜ GAZETECİDEN ÇOK KONUŞULACAK DARBE YORUMU!

Nobel Barış Ödüllü gazeteci Karman, Mısır'daki darbenin Arap Baharı düşüncesine karşı yapıldığını söyledi.

Nobel Barış Ödüllü Yemenli gazeteci Tevekkül Karman, Mısır’daki darbenin Arap Baharı düşüncesine karşı yapıldığını söyledi.

Karman, Frankfurter Rundschau gazetesine verdiği röportajda, Mısır’da yaşananların korkunç olduğunu belirterek, askeri darbenin Arap dünyasındaki halk ayaklanmasının değerlerini tehdit ettiğini ifade etti.

"Bu darbe Mursi veya Müslüman Kardeşler'e yönelik değil. Bu darbe Arap Baharı'nın düşüncesine karşı’’ diyen Karman, askeri yönetimin bu darbe için uzun süre hazırlandığını, liberal muhalefetin de bunu desteklemesinin üzücü olduğunu kaydetti.

Karman, Mısır’da yaşananların diğer ülkelere de büyük etkisi olduğunu belirtti.

Tunus ve Yemen’deki devrimlerin önemli olduğunu, ancak Mısır’da yaşananların örnek teşkil ettiğini ifade eden Karman, ‘’Mısır’da yeniden başlangıç başarılabilirse diğer ülkelerin de şansı var. Başarılı olmazsa orada da durum kötü olur’’ diye konuştu.

İlk başta Mursi’ye karşı olan Temerrüd Hareketini desteklediğinin hatırlatılması üzerine de Karman, Temerrüd Hareketi'nin başta meşru talepleri bulunduğunu, Mısır’daki temel sorunun anayasanın yazılmasından önce tüm güçlerin bir araya getirilmemesi olduğunu kaydetti.

Temerrüd Hareketi konusunda yanıldığını ifade eden Karman, bunun devrimci bir halk hareketi olmadığının farkına vardığını söyleyerek, buradaki insanların figüran olarak kullanıldığını savundu.

Mursi’yi devirmek için aktivistlerin kullanıldığına dikkati çeken Karman, bunu devrimin değerlerine karşı darbe olarak niteleyerek, şimdi özgürlük ve sosyal adalet yönündeki tüm hayallerinin suya düştüğünü vurguladı.

Mursi’nin hata yapıp yapmadığı yönündeki bir soruya karşılık da önemli hataların daha önce yapıldığını, ancak Mursi’nin de anayasa konusundaki açıklaması ve anayasayı yapacak kurumun oluşumuyla başarısızlığa katkı sağladığını kaydetti.

Ancak Mursi’ye karşı sokağa çıkma sebeplerinin öncelikle demokrasinin uygulamaya sokulması konusundaki hataların değil, elektrik ve akaryakıt kıtlığı, artan fiyatlar gibi günlük ihtiyaçlar olduğuna işaret eden Karman, halkın yönlendirildiğini söyledi.

Mursi’nin ifade özgürlüğünü savunduğunu belirten Karman, Mursi’nin gazetecilere dava açıldığında onların ceza almaması için çalıştığını hatırlattı.

Ancak şimdi özgürlüğün olmadığını, gazetecilerin hapse atıldığını ve sansür uygulandığını vurgulayan Karman, Mursi’nin yayın kuruluşlarını kapatmadığına, bunu şimdiki hükümetin yaptığına işaret etti.

Muhammed el-Baradai’yi de eleştiren Karman, onun hiçbir zaman darbe yönetiminde yer almaması veya darbeden sonra en geç güvenlik güçlerinin Mursi taraftarlarına yönelik yaptığı ilk katliamdan sonra buradan ayrılması gerektiğini kaydetti.

Karman, Baradai’nin de kan akmasından sorumlu olduğunu ve mahkeme karşısına çıkarılması gerektiğini savundu.

Mısır’da eylemlerin barışçıl bir şekilde devam etmesi gerektiğini belirten Karman, protestocuların sadece kendileri ve Mısır için değil, Arap Baharı'nda yer alan tüm aktivistler için sokakta olduklarını ifade etti.

Bunun özgürlük ve onur konusu olduğunu vurgulayan Karman, diyalog kurulması gerektiğini, ancak ordunun buna katılmamasının doğru olmayacağını söyledi.