NİHAT HATİPOĞLU ATV'DEKİ İLK PROGRAMINA BUGÜN BAŞLIYOR! PEKİ TRANSFER NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Doç.Dr. Nihat Hatipoğlu, atv'deki ilk programına Ramazan ayının habercisi, üç ayların başlamasının müjdecisi Regaib Kandili Özel ile başlıyor.
Star TV'den atv ekranlarına transfer olan Nihat Hatipoğlu "Benim programlarım eşiğin açılmasına, korkuların yenilmesine neden oluyor. Kimi oğluna, kimi amcasına, kimi dayısına benzetiyor beni. Ailenin bir parçası gibi oldum. Bunlar çok büyük nimetler" dedi.
Yıllarca Diyanet’te çalışan Nihat Hatipoğlu, "Kuran-ı Kerim, barış ve sevgi kitabıdır. Reyting aracı olarak asla ekranlarda kullanılamaz" dedi. Gelen teklif üzerine, atv ekranlarına geçmesini ’daha hayırlı’ bulduğunu söyleyen Hatipoğlu, yeni programını ve kendisine gelen tepkileri anlattı.
Bu transfer nasıl gerçekleşti anlatır mısınız?
Bir başka Tv’de yıllarca güzel yayınlar yaptık. Üzerimde çok hakları vardır. Ben de onlara bir şeyler kazandırdığıma inanıyorum. Öteden beri atv’yi ve yöneticilerini tanıyor, seviyordum. Davet geldi. Oturduk, konuştuk. Bundan sonra atv’de devam etmemin daha hayırlı olacağına kanaat getirdim.
MANEVİ BİR SOFRA...
Ne zaman başlayacak ve programın içeriği nasıl olacak?
Tam rahmet mevsimine denk geldi. Üç ayların başındayız. 2 Haziran akşamı izleyenlerimizle olacağız. İlk olarak Regaip Kandili’yle selam diyeceğiz insanlarımıza. Manevi sofra hazırlayacağız, maneviyatla merhaba diyeceğiz. İsteyen herkes her şeyi bulacak. Gencimiz, yaşlımız, orta yaşlımız...
Canlı bağlantılar olacak mı?
Tabii ki olacak. Hz. Peygamber döneminden hatıralar, Kuran-ı Kerim’le ilgi hadisler, tefsirler de var. Farklı sürprizlerimiz de olacak mutlaka. E-postaları da okuyacağız. Sorulara mutlaka cevap vereceğim. Ramazan ve kandillerde birlikte olacağız. Ramazan’da sahurumuz, iftarımız canlı olacak. Bir ay boyunca, dinlerine daha bir kucak açacaklar diye inanıyorum. Aldığımız bayrağı biraz daha öteye doğru çekmeye gayret ediyorum. Çok daha donanımlı, çok daha güzel bir Ramazan geçireceğimize inanıyorum.
Programda yapacaklarınızı önceden planlıyor musunuz?
Bizim programımızın bir başka özelliği de her şeyin doğaçlama olması. Tasarlanmış şeyler değildir. Onun için güzel sürprizlerimiz de olacak izleyicilerimize. Pazarlığımız yok, içten bir program yapacağız. Ramazan’dan sonra da haftalık programlarımız devam edecek.
HERKES BENİ SEVİYOR
Dine bakış açısı sizinle birlikte farklılaştı. İnsanların size olan tepkileri nasıl?
Çok iyi. Normal vatandaşından, askerine, her mezhepten insan beni çok seviyor. Dün mesela; havaalanında emekli, rütbeli bir askerimiz geldi bana sarıldı, "Benim dedem de müftüydü ama dini sizden daha sıcak öğrendik" dedi. Şu sözü çok duydum, "Dinle ilgili korkularımızı yenmemize zemin hazırladınız." "Hz. Peygamber’i sizinle tanıdık" diyen o kadar çok sanatçı, yazar var ki...
İsim verebilir misiniz?
İsim söylemek istemiyorum ama programlarımla birlikte çok geniş bir kesimde kırılma noktası oldu. Bir eşiğin açılmasına, korkuların yenilmesine neden oldu. Allah’ın affetmek için zemin hazırladığını öğrendiler programımda. Kimi oğluna, kimi amcasına, kimi dayısına benzetiyor beni. Neredeyse ailelerin bir parçası gibi oldum. Bunlar, bir insan için çok büyük nimetler. Allah’ı daha çok sevmelerini sağlayabildimse ne mutlu bana.
KİMSENİN HAYATINA KARIŞMAM OLDUKLARI GİBİ KABUL EDERİM
Bazı programların dini reyting malzemesi olarak kullanılmasına ne diyeceksiniz?
Benim akademik yönüm var. Yıllarca Diyanet’te çalıştım. Çok büyük tecrübem var. Biz o konulara çok dikkat ediyoruz, arkadaşlarımızın da dikkat etmesi lazım. İnsanlar benim programımın benzerini yapmaya çalışıyorlar. İsterim ki, daha öteye götürsünler, farklı şeyler sunsunlar. Bizi aşmaları gerekir. Bu yapılamıyor maalesef. Kuran-ı Kerim’i şifre kitabı gibi lanse etmeye çalışan, sürekli rakamlara boğmaya çalışan kişiler var. Kuran-ı Kerim büyük bir kitaptır. Rahmettir, mesajdır, aftır, kardeşliktir. Kuran-ı Kerim kavga kitabı, şifre kitabı değildir. "Ekmeğini paylaş" "Düşeni kaldır" diyen kitaptır.
Programınıza birçok sanatçı da katılıyor veya canlı bağlanıyor. Bu duruma ne diyeceksiniz?
Hep söylenir; "Hocam falanca sanatçı programınıza çıkıyor, ertesi gün sahneye çıkıyor" diye. Beni ilgilendirmez ki. Ben o kişinin hayatına ipotek koyamam. Allah’ı bilen ve Müslümanım diyen kişinin başımın üzerinde yeri vardır. İnsanları olduğu gibi kabul edeceğiz.
Sabah
Yıllarca Diyanet’te çalışan Nihat Hatipoğlu, "Kuran-ı Kerim, barış ve sevgi kitabıdır. Reyting aracı olarak asla ekranlarda kullanılamaz" dedi. Gelen teklif üzerine, atv ekranlarına geçmesini ’daha hayırlı’ bulduğunu söyleyen Hatipoğlu, yeni programını ve kendisine gelen tepkileri anlattı.
Bu transfer nasıl gerçekleşti anlatır mısınız?
Bir başka Tv’de yıllarca güzel yayınlar yaptık. Üzerimde çok hakları vardır. Ben de onlara bir şeyler kazandırdığıma inanıyorum. Öteden beri atv’yi ve yöneticilerini tanıyor, seviyordum. Davet geldi. Oturduk, konuştuk. Bundan sonra atv’de devam etmemin daha hayırlı olacağına kanaat getirdim.
MANEVİ BİR SOFRA...
Ne zaman başlayacak ve programın içeriği nasıl olacak?
Tam rahmet mevsimine denk geldi. Üç ayların başındayız. 2 Haziran akşamı izleyenlerimizle olacağız. İlk olarak Regaip Kandili’yle selam diyeceğiz insanlarımıza. Manevi sofra hazırlayacağız, maneviyatla merhaba diyeceğiz. İsteyen herkes her şeyi bulacak. Gencimiz, yaşlımız, orta yaşlımız...
Canlı bağlantılar olacak mı?
Tabii ki olacak. Hz. Peygamber döneminden hatıralar, Kuran-ı Kerim’le ilgi hadisler, tefsirler de var. Farklı sürprizlerimiz de olacak mutlaka. E-postaları da okuyacağız. Sorulara mutlaka cevap vereceğim. Ramazan ve kandillerde birlikte olacağız. Ramazan’da sahurumuz, iftarımız canlı olacak. Bir ay boyunca, dinlerine daha bir kucak açacaklar diye inanıyorum. Aldığımız bayrağı biraz daha öteye doğru çekmeye gayret ediyorum. Çok daha donanımlı, çok daha güzel bir Ramazan geçireceğimize inanıyorum.
Programda yapacaklarınızı önceden planlıyor musunuz?
Bizim programımızın bir başka özelliği de her şeyin doğaçlama olması. Tasarlanmış şeyler değildir. Onun için güzel sürprizlerimiz de olacak izleyicilerimize. Pazarlığımız yok, içten bir program yapacağız. Ramazan’dan sonra da haftalık programlarımız devam edecek.
HERKES BENİ SEVİYOR
Dine bakış açısı sizinle birlikte farklılaştı. İnsanların size olan tepkileri nasıl?
Çok iyi. Normal vatandaşından, askerine, her mezhepten insan beni çok seviyor. Dün mesela; havaalanında emekli, rütbeli bir askerimiz geldi bana sarıldı, "Benim dedem de müftüydü ama dini sizden daha sıcak öğrendik" dedi. Şu sözü çok duydum, "Dinle ilgili korkularımızı yenmemize zemin hazırladınız." "Hz. Peygamber’i sizinle tanıdık" diyen o kadar çok sanatçı, yazar var ki...
İsim verebilir misiniz?
İsim söylemek istemiyorum ama programlarımla birlikte çok geniş bir kesimde kırılma noktası oldu. Bir eşiğin açılmasına, korkuların yenilmesine neden oldu. Allah’ın affetmek için zemin hazırladığını öğrendiler programımda. Kimi oğluna, kimi amcasına, kimi dayısına benzetiyor beni. Neredeyse ailelerin bir parçası gibi oldum. Bunlar, bir insan için çok büyük nimetler. Allah’ı daha çok sevmelerini sağlayabildimse ne mutlu bana.
KİMSENİN HAYATINA KARIŞMAM OLDUKLARI GİBİ KABUL EDERİM
Bazı programların dini reyting malzemesi olarak kullanılmasına ne diyeceksiniz?
Benim akademik yönüm var. Yıllarca Diyanet’te çalıştım. Çok büyük tecrübem var. Biz o konulara çok dikkat ediyoruz, arkadaşlarımızın da dikkat etmesi lazım. İnsanlar benim programımın benzerini yapmaya çalışıyorlar. İsterim ki, daha öteye götürsünler, farklı şeyler sunsunlar. Bizi aşmaları gerekir. Bu yapılamıyor maalesef. Kuran-ı Kerim’i şifre kitabı gibi lanse etmeye çalışan, sürekli rakamlara boğmaya çalışan kişiler var. Kuran-ı Kerim büyük bir kitaptır. Rahmettir, mesajdır, aftır, kardeşliktir. Kuran-ı Kerim kavga kitabı, şifre kitabı değildir. "Ekmeğini paylaş" "Düşeni kaldır" diyen kitaptır.
Programınıza birçok sanatçı da katılıyor veya canlı bağlanıyor. Bu duruma ne diyeceksiniz?
Hep söylenir; "Hocam falanca sanatçı programınıza çıkıyor, ertesi gün sahneye çıkıyor" diye. Beni ilgilendirmez ki. Ben o kişinin hayatına ipotek koyamam. Allah’ı bilen ve Müslümanım diyen kişinin başımın üzerinde yeri vardır. İnsanları olduğu gibi kabul edeceğiz.
Sabah