Nihal Olçok: Bana bir şey olursa açılacak iki mektup var

15 Temmuz'da darbe girişiminde eşi Erol Olçok'u ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'u kaybeden Nihal Olçok, çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

15 Temmuz'da darbe girişiminde eşi Erol Olçok'u ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'u kaybeden Nihal Olçok, “Beni ortadan kaldırmak çok kolay. Ama bana bir şey olursa açılacak iki mektup var. Benim ve çocuklarımın can güvenliği onlar” dedi.

Olçok gazeteci Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı. T24’te yayımlanan söyleşinin bir kısmı şöyle:

-AKP’nin siyasi vizyonuna inanan, bu vizyonu çizen adamlardan birisiyle hayat arkadaşı olan birisi öyle büyük hayal kırıklığı yaşıyor ki kalkıp bir suç örgütü liderine (Sedat Peker) “Benim artık çarem kalmadı, siz el atın şu işlere” dercesine bir mesaj gönderiyorsunuz Twitter üzerinden.

Bu eleştirileri getirenlere bakın nerede duruyorlar. Bir şeyin düzelmesini ne kadar ister bu insanlar? Bunu söyleyenler “bana dokunmayan yılan, bin yaşasın” yaklaşımında olan insanlar. Bense yanacaksak önce benden başlasın diyen biriyim. Sedat Peker’e beraber canlı yayın teklif ettim ben.

-Ama sanki ona da kızdınız. Sizin çağrınıza yanıt vermeden önce hesap yaptı diye mi düşündünüz?

Hesap yapmadı belki ama en azından belli ki bir istişare yaptı eşiyle dostuyla. Ben o tweet’i atarken burada şu koltukta tek başıma oturuyordum. Yalnız yaşıyorum zaten. Ben altı yıldır evini, arabasını değiştirmemiş biriyim. Beni ortadan kaldırmak çok kolay. Ama bana bir şey olursa açılacak iki mektup var. Benim ve çocuklarımın can güvenliği onlar. Ama onlar anlatılacak şeyler değil.

-Anlatmıyorsunuz ama anlıyorum ki iktidar çevresi sizin bu mektupları hazırladığınızı ve kamuoyuna açıklanmasını istemeyecekleri bazı bilgilere haiz olduğunuzu biliyorlar. Doğru mu?

Bir kişiye anlattım ben. Bilmiyorum kim ne biliyor ama bana bir şey olursa o mektuplar açılır. Ondan sonra darbe için tanka tüfeğe hiç gerek olmadığını anlarsınız. Toplumu parçalar orada yazanlar.

-Çocuklarınız ve amcaları 2019’da Olçok soyadını kullanmamanızı talep eden açıklamalar yaptılar. Siz de kullanmak için inat ettiniz mahkemeye başvurdunuz.

Neden kullanmayayım ki? Benim çocuklarımın annesini deklare edebileceğim tek şey o kaldı. O koruma altında kalmak ve çocuklarıma sığınmak bana iyi geldi. Her şeyimi aldılar. Bedenimdeki doğum çizgilerim kaldı, gebelik çizgilerim. Ben şu evde koridordan geçerken resimlere bakıyorum, “ben bunları yaşadımsa nerede benim o hayatım” diyorum kendi kendime. Bugün bana o yaşadıysam kalan sadece bedenimdeki gebelik çizgilerim.

-Çocuklarınız da var ama.

Var ama benimle değiller. Uyandıramıyorum. Uyutamıyorum. Çocuğum yakın zamanda diz kapağından ameliyat oldu. Ben sadece hastanede gördüm onu.

-Kendi soyadınızı kullanmaya başlamış olsaydınız ne olurdu?

Türkiye’de yalnız kadın olmak çok zor. Bir şeye tutunmak istiyorsunuz. O çocuklarımın da soyadı.

Söyleşinin tamamını BURADAN okuyabilirsiniz.