NİHAL BENGİSU KARACA ''EX ARKADAŞI'' TARAF YAZARINI YERDEN YERE VURDU!

Habertürk yazarı Karaca, ex arkadaşım dediği Taraf yazarına çok sert yüklendi. İşte o yazı...

"Öngörülebilir Başbakan İçin Geri Sayım Başladı" başlıklı yazısında Stratfor belgelerinden yola çıkarak Başbakanı eleştiren Ahmet Altan’a sert bir eleştiri getiren Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca bugün Taraf gazetesini ve "eskiden arkadaşım olan bir kişi" dediği bir yazarını yerden yere vurdu.

"Ne zaman Ahmet Altan’a bir iki eleştiri yazacak olsam Taraf Gazetesi’nde yazan ve eskiden arkadaşım olan kişi kalkıyor, aynı paragrafta geçmeyen cümlelerimi canının çektiği yerden bitiştirip bir "İslamcı-ulusalcı-komplocu" resmi çiziyor.

EX ARKADAŞIM İYİ NİYET TAŞISAYDI

(...) Ex arkadaşım, asgari düzeyde bir iyi niyet taşısaydı ve inandırıcı olmak gibi bir gayesi olsaydı az insaflı olur, "Milli Görüş’e dönüş", "Ümmetçilikten milletçiliğe" gibi ifadeleri seçerdi. Ancak, mizah duygusu güçlü olanlara özgü cevval ama çarpıtmaya meyyal bir zekâya da sahip olduğundan söz konusu siparişe karşılık vermesini beklemiyoruz. Ne de olsa "Duydun mu, hatun küreselleşmeye eleştirel yaklaşıyormuş", "Duydun mu, hem başörtülü hem de liberter değilmiş", "Aaa hem başörtülü hem İslamcı, çok kötü çok" türünde bir tezvirat herhalde Taraf okuru için bile kâfi siyahlıkta bir yafta değil.

Kendisi de bilir ki, yazdığı gazetenin bütün ilginçliği, aculluğu, cesareti, komploculuğu, meydan okumalarıyla; sevdiğim ve gıcık kaptığım yönleriyle yayın hayatına sorunsuz devam etmesini kalpten temenni eden biriyim.

İSRAİL’E KARŞI SİNİK TAVRINA RAĞMEN

Dökme Kurşun operasyonu sürerken gösterdiği sinik tavra, Palmer raporuyla yaralanan Mavi Marmara meşruiyetini "vur abalıya" tutumuyla kanırtan acımasızlığa rağmen, askeri Savunma Bakanı’na bağlanamamış, harcamaları Sayıştay denetimine tabi olamamış bir ülkede, Taraf’sız tek bir gün bile geçirmeyi istemem.

(...) Taraf okuru olarak, Taraf ne kadar komplocu ise ben de o kadar komplocuyum ayrıca. Telefonla helikopter düşürme teorisinden kralını tanımam. Komplo neymiş, bir de bu iddiayı suç duyurusu kabul eden savcının açtığı davadan hâlâ yargılanmakta olan eski NTV çalışanı Mustafa Hoş’a sorun isterseniz.

İŞİ PİŞKİNLİĞE VURMAYIN

(...) "Halk özgürlüğü seçti, diktatör gitti, Libya’da her şey çok tatlı" diyen liberal yazar, özgürlükçü ve demokrat kabul edilir, "NATO bombardımanıyla demokrasi gerdeğine girmenin devamı kanlı gelecek" dersiniz, yine siz komplocu olursunuz. Olanlar sizi haklı çıkardığında yapacakları ise "Eh, o kadarcık kan olur tabii, ehi ehi" deyip işi pişkinliğe vurmak olur.

Kusura bakmayın, biz vahşiler halk arasında buna "liberal vesayet" diyoruz.

Ayrıca hak etmediği sıfatları işiten biri olarak dinime küfredene, bir "olay yeri" sorusu sorma hakkım olduğunu düşünürüm. Ancak Altemur Kılıç’ın atabileceği türde manşetler hazırlarken başını kaldırıp muhatabına, "Bu yolun sonu Banu Avar olmak ha, ona göre" uyarısı yapmak, nasıl bir göz kararmasıdır? Biri Zaytung mu demişti?

Bir uyarı da benden, mizah iyi bir silah, ama başkalarının kibrine vekâlet etmek için kullanıldığında geri tepme kaçınılmaz oluyor.