NİHAL BENGİSU KARACA: BAŞBAKAN'I DİŞİ KESMEYEN BİZE SALDIRIYOR!
Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Üyesi Nihal Bengisu Karaca, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı.
Ziyaretleri sırasında aldıkları tepkileri dile getirirken “Birine evladınız boşu boşuna öldü duygusu vermek günah” diyen Karaca şöyle devam etti: Kürt meselesi ile ilgili yapıcı çözümler üretirken Türk meselesi diye bir şeye yol açmamak için ailesinden birini kaybetmiş insanlara ekstra hassasiyet gösterilmeli. Ben oraya “Evladınız öldü, torununuz da ölmesin” demeye gidiyorum.
İşte Nihal Bengisu Karaca’nın o açıklamaları....
“BASKIN ORAN’IN SÖZLERİNİN HESABINI BİZE SORUYORLAR”
63 kişinin demokratikleşmekten anladıkları çok farklı, heyet içindeki birçok isimle ters düştüğüm oluyor. Baskın Oran idari özerkliği savunurken “Fena mı olur, İzmir de kendi yönetim biçimini belirler” demiş. Bu sözlerin hesabını bize soruyorlar. Ben yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunuyorum ama özerlik ya da federasyon taraftarı değilim. Ortak noktamız demokrasi konusunda taleplerimiz olması ama herkesin “nasıl”ı farklı. Yine de tahmin ettiğimden daha senkronize bir çalışma oluyor.
“ÇOCUKLARINIZ ÖLDÜ, TORUNLARINIZ ÖLMESİN”
Bu heyetin görevi çok yanlış aksettirildi. Daha ilk ziyaretimizde bir şehit annesini ziyaret etmeye gitmiştik. Ben orada şehit annesine “Seni dinlemeye geldim” dediğimde şaşırdı. Ben “Evladınız öldü, torununuz da ölmesin” demeye gidiyorum. Birine evladınız boşu boşuna öldü duygusu vermek günah. Kürt meselesi ile ilgili yapıcı çözümler üretirken Türk meselesi diye bir şeye yol açmamak için ailesinden birini kaybetmiş insanlara ekstra hassasiyet gösterilmeli. Elbette hiçbir şehit boşuna ölmedi.
“DEVLET HALKINA HİÇ FİKİR SORMAMIŞ, İNSANLAR PANİKLİYOR”
İnsanlar Öcalan’ın bu kadar sık gösterilmesinden rahatsız oluyorlar. PKK meşru bir örgüt haline mi geldi duygusu bazı Kürtleri bile rahatsız ediyor. Korkulan şey terör ve şiddetin bir hak arama yöntemi haline gelmesi. Bence bu meşru bir endişe. Bir de devletimiz bugüne kadar halkına hiç fikir sormamış. Halk bu duruma o kadar alışmamış ki bu insanlar bizim ayağımıza kadar geldiyse bu işin arkasında kesin bir şey vardır diye düşünüyorlar. İnsanlarda biz neye ortak ediliyoruz paniği var.
“BAŞBAKAN’I DİŞİ KESMEYEN BİZE SALDIRIYOR”
Meşru ve makul hak arayışlarını reddeden kişilerin çözüm süreci üzerinden bizi yanlış yapmakla suçladıklarını görüyorum. Başbakan’ı dişi kesmeyen bize saldırıyor. Milletin hayrı için taş üstüne taş koymamış insanların bizim üzerimize gelmesini garipsiyorum. Bizi susturdukları zaman bizi değil, oraya kendilerini, endişelerini anlatmaya gelmiş insanları susturmuş oluyorlar.
İşte Nihal Bengisu Karaca’nın o açıklamaları....
“BASKIN ORAN’IN SÖZLERİNİN HESABINI BİZE SORUYORLAR”
63 kişinin demokratikleşmekten anladıkları çok farklı, heyet içindeki birçok isimle ters düştüğüm oluyor. Baskın Oran idari özerkliği savunurken “Fena mı olur, İzmir de kendi yönetim biçimini belirler” demiş. Bu sözlerin hesabını bize soruyorlar. Ben yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunuyorum ama özerlik ya da federasyon taraftarı değilim. Ortak noktamız demokrasi konusunda taleplerimiz olması ama herkesin “nasıl”ı farklı. Yine de tahmin ettiğimden daha senkronize bir çalışma oluyor.
“ÇOCUKLARINIZ ÖLDÜ, TORUNLARINIZ ÖLMESİN”
Bu heyetin görevi çok yanlış aksettirildi. Daha ilk ziyaretimizde bir şehit annesini ziyaret etmeye gitmiştik. Ben orada şehit annesine “Seni dinlemeye geldim” dediğimde şaşırdı. Ben “Evladınız öldü, torununuz da ölmesin” demeye gidiyorum. Birine evladınız boşu boşuna öldü duygusu vermek günah. Kürt meselesi ile ilgili yapıcı çözümler üretirken Türk meselesi diye bir şeye yol açmamak için ailesinden birini kaybetmiş insanlara ekstra hassasiyet gösterilmeli. Elbette hiçbir şehit boşuna ölmedi.
“DEVLET HALKINA HİÇ FİKİR SORMAMIŞ, İNSANLAR PANİKLİYOR”
İnsanlar Öcalan’ın bu kadar sık gösterilmesinden rahatsız oluyorlar. PKK meşru bir örgüt haline mi geldi duygusu bazı Kürtleri bile rahatsız ediyor. Korkulan şey terör ve şiddetin bir hak arama yöntemi haline gelmesi. Bence bu meşru bir endişe. Bir de devletimiz bugüne kadar halkına hiç fikir sormamış. Halk bu duruma o kadar alışmamış ki bu insanlar bizim ayağımıza kadar geldiyse bu işin arkasında kesin bir şey vardır diye düşünüyorlar. İnsanlarda biz neye ortak ediliyoruz paniği var.
“BAŞBAKAN’I DİŞİ KESMEYEN BİZE SALDIRIYOR”
Meşru ve makul hak arayışlarını reddeden kişilerin çözüm süreci üzerinden bizi yanlış yapmakla suçladıklarını görüyorum. Başbakan’ı dişi kesmeyen bize saldırıyor. Milletin hayrı için taş üstüne taş koymamış insanların bizim üzerimize gelmesini garipsiyorum. Bizi susturdukları zaman bizi değil, oraya kendilerini, endişelerini anlatmaya gelmiş insanları susturmuş oluyorlar.