New York Times'tan Erdoğan'a: Bu girişim ahmakça
New York Times, ‘ABD’nin Fethullah Gülen’i Türkiye’ye iade etmesi için yeterli yasal dayanak bulunmadığını’ yazdı. Gazete bu girişimin 'ahmakça' olduğunu belirtti.
New York Times, "Bırakın Erdoğan kendi kavgasını kendisi versin" başlıklı başyazısında, iade girişimini "ahmakça ve gülünç" diye niteleyip "Erdoğan’ın ABD’yle ilişkileri ve iade yasasını suistimal etmeye" çalıştığını savundu; Barack Obama yönetimine Gülen’i iade etmeme çağrısında bulundu.
Başyazının öne çıkan bölümleri şöyle:
Erdoğan ABD’yle ilişkileri suistimal ediyor
Erdoğan’la Gülen arasındaki işbirliği sert bir iktidar mücadelesine dönüşmüş durumda ve Erdoğan şimdi, Gülen’in iadesini isteyeceği yönünde tehditlerde bulunarak ABD’yi de tartışmanın içine çekmeye çalışıyor. Eğer Erdoğan bu dediklerini yapar ve resmi bir iade talebinde bulunursa, yasalara göre Amerikan hükümeti talebi değerlendirmek zorunda. Fakat tehdit şu an, yasanın ve Türkiye’nin ABD’yle ittifakının siyasi hesaplar için suistimal edilmesi yönünde ahmakça ve gülünç bir girişimden ibaret.
ABD olumlu yanıt vermeyebilir
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, bu hafta PBS’ten Charlie Rose’la söyleşisinde, telefon dinlemelerinin açıkça yasadışı olduğunu ve ABD’nin iade talebine olumlu yanıt vermesini beklediğini söyledi. ABD’nin olumlu yanıt vereceği kesin değil.
Yasal dayanak yok
Bazı uzmanlara göre, olası bir iade talebinin yasal dayanağı yok çünkü ABD’de kalıcı oturma izni olan ve 1997′den bu yana Pennsylvania kırsalında yaşayan Gülen hakkında hiçbir suçlama veya dava bulunmuyor. Gülen, laik hükümeti devirmeye teşvikle suçlanmasının ardından Türkiye’yi 1990′larda terketti ve hakkındaki suçlamaları reddetti; bu suçlamalar, Erdoğan iktidara geldiğinde düşürüldü. Gülen, yargı, polis ve medyada çalışan müritleri aracılığıyla Türkiye’de geniş bir nüfuz alanına sahip. Fakat onları, Erdoğan ve müttefiklerine karşı yolsuzluk soruşturmaları yürütmeleri için cesaretlendirdiği iddiasını reddediyor.
Koşullar yeterli değil
ABD’nin bir iade talebini kabul etmesi için söz konusu kişinin her iki ülkenin yargı sistemlerince tanınan bir suçla itham edilmesi ve o kişinin, söz konusu suçu işlediği yönünde sağlam bir kanı oluşması gerekiyor. Gülen meselesinde bu koşullar var gibi görünmüyor. Washington Gülen’i tehdit olarak görmüyor; öyle olsaydı ülkede kalmaya devam etmiş olamazdı.
İade yasası kötüye kullanılmamalı
Obama yönetimi şu ana dek, Türkiye’yle ciddi ve gereksiz yeni gerilimler yaratma potansiyeline sahip olan konu hakkında kamuoyu önünde yorum yapmaktan kaçındı. İade yasasını siyasi gerekçelerle kullanmak, yasanın kötüye kulanılması anlamına gelecektir. Erdoğan kendi siyasi kavgalarını kendisi vermeli.
Başyazının öne çıkan bölümleri şöyle:
Erdoğan ABD’yle ilişkileri suistimal ediyor
Erdoğan’la Gülen arasındaki işbirliği sert bir iktidar mücadelesine dönüşmüş durumda ve Erdoğan şimdi, Gülen’in iadesini isteyeceği yönünde tehditlerde bulunarak ABD’yi de tartışmanın içine çekmeye çalışıyor. Eğer Erdoğan bu dediklerini yapar ve resmi bir iade talebinde bulunursa, yasalara göre Amerikan hükümeti talebi değerlendirmek zorunda. Fakat tehdit şu an, yasanın ve Türkiye’nin ABD’yle ittifakının siyasi hesaplar için suistimal edilmesi yönünde ahmakça ve gülünç bir girişimden ibaret.
ABD olumlu yanıt vermeyebilir
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, bu hafta PBS’ten Charlie Rose’la söyleşisinde, telefon dinlemelerinin açıkça yasadışı olduğunu ve ABD’nin iade talebine olumlu yanıt vermesini beklediğini söyledi. ABD’nin olumlu yanıt vereceği kesin değil.
Yasal dayanak yok
Bazı uzmanlara göre, olası bir iade talebinin yasal dayanağı yok çünkü ABD’de kalıcı oturma izni olan ve 1997′den bu yana Pennsylvania kırsalında yaşayan Gülen hakkında hiçbir suçlama veya dava bulunmuyor. Gülen, laik hükümeti devirmeye teşvikle suçlanmasının ardından Türkiye’yi 1990′larda terketti ve hakkındaki suçlamaları reddetti; bu suçlamalar, Erdoğan iktidara geldiğinde düşürüldü. Gülen, yargı, polis ve medyada çalışan müritleri aracılığıyla Türkiye’de geniş bir nüfuz alanına sahip. Fakat onları, Erdoğan ve müttefiklerine karşı yolsuzluk soruşturmaları yürütmeleri için cesaretlendirdiği iddiasını reddediyor.
Koşullar yeterli değil
ABD’nin bir iade talebini kabul etmesi için söz konusu kişinin her iki ülkenin yargı sistemlerince tanınan bir suçla itham edilmesi ve o kişinin, söz konusu suçu işlediği yönünde sağlam bir kanı oluşması gerekiyor. Gülen meselesinde bu koşullar var gibi görünmüyor. Washington Gülen’i tehdit olarak görmüyor; öyle olsaydı ülkede kalmaya devam etmiş olamazdı.
İade yasası kötüye kullanılmamalı
Obama yönetimi şu ana dek, Türkiye’yle ciddi ve gereksiz yeni gerilimler yaratma potansiyeline sahip olan konu hakkında kamuoyu önünde yorum yapmaktan kaçındı. İade yasasını siyasi gerekçelerle kullanmak, yasanın kötüye kulanılması anlamına gelecektir. Erdoğan kendi siyasi kavgalarını kendisi vermeli.