New York Times: Türkiye’den IŞİD’e ‘militan’ akıyor

New York Times gazetesi, Türk devletinin IŞİD’e açık desteğini ortaya koyan “Türkiye'den IŞİD'e sabit bir şekilde militan akıyor" başlıklı bir haber yayınladı.

IŞİD’e Avrupa ve ABD’den yüzlerce yabancı katıldığını ancak en fazla katılımın Türkiye’den sağlandığına dikkat çeken NYT, “örgütün en büyük militan kaynağı, NATO üyesi komşusu Türkiye. Türk basını ile yetkililerine göre binden fazla Türk IŞİD’e katılmış” ifadesine yer verdi.

Gazete Türkiye’nin IŞİD siyasetini de şu sözlerle özetledi:

“Türkiye, Suriye'deki ayaklanmanın ilk günlerinde ülke içinde ve dışında açık sınır politikası nedeniyle çok eleştirilmişti. Uzmanlar, bunun IŞİD'in yükselişinde kritik rol oynadığını ifade ediyor. Türkiye, isyancıların Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı kolaylıkla devireceğine inandı, ancak savaş ilerledikçe aşırı uç örgütler yaşanan kaostan yararlanmaya başladı.”

TÜRKİYE’NİN BAŞKENTİ IŞİD’İN ELEMAN MERKEZİ!

Gazetedeki haber dikkat çekici bir bilgi üzerine kurulu. Habere göre, IŞİD’e katılımların merkez üssü Türkiye’nin başkenti Ankara. Haberde, IŞİD çetelerinin Ankara’nın göbeğinde nasıl rahat bir şekilde örgütleme yaparak militan devşirdiklerine dikkat çekildi:

“Ankara'nın turist bölgesinin ortasındaki köhne bir mahalle olan Hacıbayram, geçen yıl boyunca IŞİD'in militan devşirme merkezi haline geldi. Hacıbayram'da yaşayanlar, en az 100 bölge sakininin IŞİD savaşçısı olmak için Suriye'ye gittiğini söyledi.”

Gençliğinin çoğunu uyuşturucu bağımlısı olarak geçiren ve daha sonra IŞİD’e katılan Can adlı bir kişiyi örnek gösteren NYT, Can’ın daha sonra pişman olarak Türkiye’ye geri döndüğünü belirtiyor ve onun anlatımlarına yer veriyor:

“Can, birlikte IŞİD'e katıldığı 10 arkadaşından ikisiyle, Rakka'da üç ay kaldıktan sonra Türkiye'ye döndüğünde, yaptıklarından pişmanlık duyuyormuş. ‘IŞİD çok vahşi’ diyen Can, "Onlar, Kuran'ı kendi çıkarlarına göre yorumluyor. Allah hiçbir zaman Müslümanlara Müslümanları öldürme emri vermemiştir" sözleriyle görüşlerinin nasıl değiştiğini ifade etti.

Ne var ki, Türkiye'deki düşük gelirli bölgelere hitap ettiği için örgüte maddi sebeplerle katılan çok kişi var. Can, ‘Savaştığınız zaman size günde 150 dolar veriyorlar. Her şey de bedava oluyor. Dükkan sahipleri bile size korkudan bedava ürünler veriyor’ dedi.”

HER DÖNÜŞÜNDE YENİ KİŞİLERLE

Mahallenin 30 yıllık muhtarı Arif Akbaş, "Tüm bunlar, uzun, kaba sakallı bir yabancının mahallede belirmesiyle başladı. Daha sonra, tüm uyuşturucu bağımlıları camiye gitmeye başladı" sözleriyle mahallede IŞİD'in nasıl var olmaya başladığını anlattı.

Mahalleden IŞİD'e katılan ilk isimlerden biri olan Oğuzhan Gözlemcioğlu, örgütte Muhammed Selef olarak tanınıyor. Gözlemcioğlu, üç yıl içinde Rakka'da bölgesel komutan seviyesine yükselmiş. Hacıbayram sakinleri, Gözlemcioğlu'nun Ankara'ya sıklıkla geldiğini ve Suriye'ye her dönüşünde yanında mutlaka “yeni devşirdiği militanların olduğunu” belirtti.

ÇOCUKLARA AŞILANIYOR

Gazete daha sonra mahalleyle ilgili bazı gözlemlere yer veriyor. Ve Hükümet’in burada yaşananları bilmesine rağmen soruşturma dahi başlatmadığı bilgisini aktarıyor:

“Bölgedeki yıkılmış bir binanın enkazında oyun oynayan iki çocuk, oyuncak silahlarla bir savaş sahnesini canlandırıyor. Genç bir Suriyeli yanlarından geçtiğinde, onu takip ediyorlar, yere yatırıyorlar ve oyuncak silahlarını kızın başına dayıyorlar. Küçük çocuklardan biri, ‘Seni öldüreceğim’ diye bağırıyor ve daha sonra makineli tüfek sesleri çıkarmaya başlıyorlar. Oyuna katılan çocuklardan biri hızlıca ilgisini kaybediyor ve uzaklaşıyor. Oyuncaklar sıkıcı, diyor çocuk, ‘Benim evimde gerçek silahlarım var."’

Yakınlarda bir marketin sahibi olan çocuğun babası, IŞİD'in İslamî yönetim görüşünü tamamen desteklediğini ve çocuklarını yaşları biraz daha büyüdüğünde Rakka'ya göndermeyi umduğunu açıkladı.

Kim olduğunu saklamak için yalnızca isminin baş harflerini veren market sahibi T.C.,’Türkiye'de uygulanan İslam'ın kirlenmiş versiyonu dine bir hakarettir. İslam Devleti'nde Allah'ın emrettiği disiplinde bir yaşam sürüyorsunuz ve sonra ödüllendiriliyorsunuz. Oradaki çocukların parkları ve yüzme havuzları var. Burada, benim çocuklarım toz toprak içinde oynuyor’ dedi.

HÜKÜMET BİLİYORDU AMA SORUŞTURMA BİLE BAŞLATILMADI

IŞİD'in Hacıbayram'daki ‘militan devşirmeleri’ medyanın ilgisini, Haziran'da 14 yaşında örgüte katılan birinin Rakka'da yaralandıktan sonra mahalleye dönmesiyle çekmişti. Çocuğun babası Yusuf, hükümetin bu konuda herhangi bir resmî soruşturma başlatmadığını ve bölge sakinlerinin, yetkilileri harekete geçmemekle suçladığını söyledi.

İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü konu hakkındaki yorum isteklerine yanıt vermedi.

Son günlerde Ankara'da, Erdoğan ve Davutoğlu, radikal Selefiler tarafından kullanılan ve IŞİD militanlarına nezaret eden bir camiiden yaklaşık 91 metre uzakta bulunan tarihî Hacı Bayram Veli Camii'nde namaz kılmaya geldi. Erdoğan ve Davutoğlu'nun mahalleyi ziyaret edecekleri duyulduğunda, bölgede yaşayanların bir kısmı hızlıca liderlerin peşinden koştu ve IŞİD mağduriyetlerini dile getirmek istedi.

'GAZETECİLERİ ÖLDÜRECEĞİZ'

Tüm bunlar olurken, ailesinin dükkanında vakit geçiren 10 yaşındaki bir çocuk, liderleri görmek için koşturan kalabalıkla dalga geçiyordu. Çocuk, babasının yaptığı ve IŞİD'in ABD'li gazeteci James Foley'nin kafasının kesilmesini öven uzun bir konuşmasını dinlemeyi yeni bitirmişti. "O bir ajandı ve ölmeyi hak ediyordu" diyor babası oğluna gülerek. Çocuk da babasına, "Gazeteciler, bu ülkenin kafirleri; hepsini öldüreceğiz" yanıtını veriyor."