"NEREDE KALDI DAYANIŞMA?" İŞSİZ BİR GAZETECİ'NİN ÇIĞLIĞI!(MEDYARADAR/ÖZEL)

Bir süre önce medyada yaşanan işten çıkarmalarla pek çok meslektaşımız işsiz/aşsız kalırken; bu sürecin gazetelerde hiç yer bulmaması, hangi muhabiri çok üzdü?

İzmir basınının yetiştirdiği en başarılı foto muhabirlerinden ve Yenigün´deki son operasyonda işten çıkarılan meslektaşlarımızdan biri olan Emre, yaklaşık iki aydır yaşadıklarını, kırgınlıklarını, duygularını İzmir Gazeteciler Cemiyeti´nin mail grubuna gönderdi.

İşte Emre Tazegül´ün kaleminden, işsiz bir gazetecinin duyguları/düşünceleri...

Sevgili meslektaşlarım;

Ramazan ayının ilk haftasında, 4 yıldır emek verdiğim Yenigün Gazetesi´ndeki işimden çıkartıldım. Çıkışım, gazetenin muhasebecisi tarafından yapıldı. Ne bir açıklama ne katkılarımdan dolayı teşekkür.... Hiçbir şey....

Bana bir açıklama yapılmamasından dolayı üzüntü duydum.

Sözde yetkili "sevgili" müdürlerim, çıkışımla ilgili bir haberleri olmadığını söylediler. Gazeteden ayrıldıktan sonra da, geçen bu kadar süre içinde ne mesai arkadaşlarım, ne imtiyaz sahibi Ömer Dinçer, ne de Genel Yayın Yönetmeni Abdi Karagözoğlu aradı.



Bu arada çalıştığım ayın maaşını alamadım. 4 yıllık emeğimi, 4 senede böldüler. Vermedikleri son maaşımı da bu senetlere paylaştırdılar. İlki geldi geçti, ödemediler. Beni işten çıkarıp kapının önüne 5 parasız koyan zihniyet "anlayış göster" diye uyarıda bulunldu.


Uzun süredir bu mail zincirinde yaşanan tartışmaları ve konuşmaları izliyorum.

Doğum haberleri, görev yeri değiştiren (özellikle 212´li) arkadaşlarımıza tebrikler, vs... bir sürü konuda yazılıp çiziliyor.

Arkadaşlar, 7 aydır Yenigün gazetesinin çalışanları kan ağlıyor, birçok çalışanı işten çıkartıldı, neden bir tek arkadaşımız bile tek satır kaleme almıyor.

Nerede kaldı dayanışma?

Bir zamanlar ağabeylerim köşelerinde "Emre Tazegül´e teşekkür ederiz" diyorlardı. Şimdi hiç "bu çocuk nerede acaba" diye akıllarına geliyor mu?


Son olarak, sevgili Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığı görevine gelen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel´e sesleniyorum...

Hani İzmir´deki görevinize geldiğinizde, "sadece 212´li çalışanlar değil, bu işi gerçek anlamda yapan ancak kurumlarının birtakım düşünceleri nedeniyle kadrosu 212 olarak yapılmayan tüm basın emekçileri kardeşimiz" diyordunuz?

Birebir ilişkimizin de ben işten çıkartılmadan önce iyi olduğu sayın Sertel, neden bir "geçmiş olsun" telefonunu kardeşlerinize (!) çok görüyorsunuz merak ediyorum.

Neden bir kınama gönderilmez gazeteciyi işten çıkaran gazetelere?

Benim işten çıkartılmış olduğumu bildiğinizden eminim.

Siz İzmirli gazetecilere, yaşananları bu şekilde görmezden gelerek mi sahip çıkıyorsunuz?


Sevgi ve saygılarımla....

Emre Tazegül..