Nedim Şener'e Suikast Yapılacakmış Da O Önlemiş... Sen Nereden Biliyorsun Hayrullah?
Cem Uzan’ın patron olduğu dönemde Star Gazetesi’nin yazarlığını ve Ankara Temsilciliği’ni yapan Hayrullah Mahmud Özgür, kişisel blog sayfasında gazeteci Nedim Şener’in öldürüleceğini ve suçun Başbakan Erdoğan’a atılacağını iddia etmiş…
Bu iddiasına referans olarak da bir süre önce İngiliz Daily Telegraph Gazetesi’nde yer alan bir haberi göstermiş…
Bazı Batılı istihbarat servislerinin üst düzey yetkililerine dayanarak verilen bu habere göre; Hamaney, ABD, İsrail, İngiltere, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’a ceza verilmesine yönelik eylemler yapılmasını emretmiş…
Bizim “en acar gazeteci” Hayrullah Mahmud da bu haberden yola çıkmış ve çok gizli (!) istihbari bilgilere ulaşmış…
Buna göre Türkiye’ye sızan Hamaney’in militanları, Nedim Şener’e suikast düzenleyerek, suçu Başbakan Erdoğan’ın üstüne atacaklarmış… Türk Hükümeti, bu yolla zor durumda bırakılacakmış…
Tüm bunlar’da bu yılın sonbaharında olacakmış…
Bu arkadaş da yazıyı yazarak, “Nedim Şener operasyonunu hassaten bozuyormuş…”
Ama bu “Güz Sezonu” suikastler açısından oldukça verimli geçecekmiş…
Yazıda bazı ilginç kodlamalar da bulunuyor:
TOPAÇ, Acem Hançeri, Acem Hançeri, Full Stop bunlardan sadece birkaçı…
***.
Bu yazı kimin kaleminden çıkıyor?
Gazeteci olduğunu söyleyen birinin kaleminden…
Peki; bir gazetecinin, kendi deyimiyle uluslararası ajanlarının cirit attığı bir piyasada ne işi olabilir?
Mesleğini ne kadar iyi yaparsa yapsın, gizli servislerin pis işlerini, hele hele suikast planlarını nasıl bilebilir?
Hayrullah yıllardır işsiz…
Çünkü kimse, onun yaptığı bu tür bir “gazeteciliğe” prim vermiyor!
Onun şaşaalı günleri, Uzan döneminde kaldı…
“O paşa benim yakınım, bu paşa benim akrabam, o bizim kanattan, bununla aynı gemideyiz” sözlerini bir tek Uzan yedi!
Ve Hayrullah Mahmud’un pek sevdiği bu karanlık görünüm onu çok genç yaşta medya dışına itti, güvenilirliğini bitirdi.
Anlaşılan o tamamen kişiliğinin bu karanlık yönü yüzünden biten “dibe vuruş” öyküsünü, yine bu karanlık yanıyla yukarılara taşımak istiyor.
İyi de öne sürdüğü iddialar sadece Türkiye’yi değil, dünyayı karıştıracak bir öneme sahip…
Üstelik aynı yazıda, MİT Başkanı’na da ciddi çamurlar atıyor.
Bu durumda birilerinin Hayrullah’a, “Hele gel bakalım arkadaş, yazdıkların gazetecilik istihbaratı boyutunu fazlasıyla aşıyor. Sen bunları nereden biliyorsun, anlat bakalım” demesi gerekmiyor mu?
Kim bilir; belki de o zaten bunun istediği için yazıyor bunca saçmalığı…
Önemsenmek, ciddiye alınmak, sansasyonel haberlere konu olmak için çırpınıyor.
Ve asla yanına bile yaklaşamayacağı bir gazeteciye yönelik bir suikastı önlemiş gibi yaparak prim toplamak istiyor.
Nedeni her ne olursa olsun; Hayrullah’ın yaptıkları da yazdıkları da gazetecilik ilke ve tavırlarıyla bağdaşmıyor.
Hayrullah Mahmud’un bu gizemli tavrının ve ajanvari bir üslupla yazdığı o yazıların takdirini meslektaşlarımızın vicdanlarına bırakıyoruz.
VAROL ERSOY
Tüm yazılarını göster