Nedim Şener’den Fatih Altaylı’ya 'Sözcü' cevabı! Dava açıldı diye sevinen FETÖ'cüler var!

Fatih Altaylı’nın Sözcü yazarlarına açılan FETÖ davası açılması ile ilgili Nedim Şener’e yaptığı göndermeye bugün cevap geldi.

Sözcü yazarları Emin Çölaşan ile Necati Doğru ve 3 çalışan hakkında FETÖ davası açılması tartışma yarattı.

Yaşananlara tepki gösteren HaberTürk yazarı Fatih Altaylı dünkü yazısında Posta gazetesi yazarı Nedim Şener’e bir gönderme yaparak, "Böyle bir saçmalık hiç görülmüş mü! Bu konuda FETÖ uzmanı Nedim Şener ve Ahmet Zeki Üçok’un bu konudaki yorumlarını çok merak ediyorum doğrusu." ifadelerini kullandı.

O ifadelere Şener bugünkü köşesinden cevap verdi.

Nedim Şener, Sözcü yazarları için hazırlanan iddianameyi yanlış bulduğunu dile getirdi.

İşte Şener'in bugün kaleme aldığı "Yanlış" başlıklı o yazı:

“Ama” demeye gerek yok; Sözcü yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru gibi isimlere “FETÖ’ye yardım yataklık etti” diyerek haklarında 15 yıla varan dava açmak yanlıştır.

19 Ocak 2007 tarihinde öldürülen Hrant Dink cinayetinden beri FETÖ tehlikesine, örgütün kanlı yüzüne gücüm yettiğince dikkat çekmeye çalıştım. Ama kimseye anlatamadım; ne muhaliflere ne iktidara yakın kesimlere…

O zaman bir kesim bana “Ergenekoncu” diyordu…

17/25 Aralık 2013’te de yolsuzluk kılıfı altında FETÖ’nün operasyonunu anlatmaya çalıştım. “Sen artık gazeteciliği bitirdin, FETÖ sende takıntı oldu” deyip bu kez diğerleri, anlatmaya çalıştığım gerçekleri küçümsediler.

“Her şeyi ben yaptım” demiyorum, “Gücüm yettiğince anlatmaya çalıştım” diyorum sadece.

Ama 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar geldik. O gece artık milyonlarla beraber bedenimi ortaya koymam gerekti, yaptım.

Birçok kişi bu kez “Sen haklıymışsın, hakkını helal et” dedi. FETÖ ile mücadele ettiğim, 15 Temmuz darbesine direndiğim için bu kez başka bir kesim “AKP yandaşı” ilan etti.

Benim tek dileğim vardı, iktidarı muhalefeti FETÖ ile ortak mücadele etsin. Ama olmadı, ben yine vazgeçmedim.15 Temmuz’da canını veren 250 şehidin hakkı için FETÖ ile mücadeleden vazgeçmeyeceğim.

Müsaadenizle...

Girişte de bahsettim, şimdi önümde Sözcü gazetesi iddianamesi var, Emin Çölaşan ve Necati Doğru’nun röportaj ve yazılarından söz ediliyor. Benim FETÖ tehlikesini anlattığım dönemde onlar, “Şimdi cemaati savunmak lazım” ya da “Bizim yapamadığımızı Hocaefendi yaptı” ya da bedenimle direndiğim 15 Temmuz’a “Naylon darbe” şeklinde sözler söylemiş, yazılar yazmışlar. O yazılar ve sözler tamamen yanlış ve maddi gerçeklere aykırı.

Onlar bunu “muhalif” duygularla söylemiş ve yazmış olabilirler ama asla “FETÖ’ye yardım ve yataklık” amaçları olamaz.

Nitekim önümüzde var olan bir iddianamedir. Kabul edilirse mahkeme yazarların “kast” ve “bağlantısına” bakacak. Ama iddianamede o kasta dair somut bir durum göremedim. Zira iki yazar da verdikleri ifadelerde daha sonraki dönemde kaleme aldıkları FETÖ’yü eleştiren yazılarını da savcılığa teslim etmişler. Böylesi bir suçlama için örgüt ile bir irtibat ya da ilişki olması şart değil mi? Evet, ama iddianamede onu da göremedim.

Peki ne var? Emin Çölaşan ve Necati Doğru üzerinden, yurt dışına firar eden FETÖ üyelerinin sevinç çığlıkları var.

Çünkü atılan her yanlış adıma, yapılan her bir hataya en çok Türkiye’ye ihanet eden FETÖ’cüler seviniyor.

Bana gelince, kimbilir şimdi hakkımda neler söyleyecekler ama FETÖ gibi bir ihanet örgütü ile ilgili anlatacak o kadar çok çarpıcı gerçek var ki, müsaadenizle ben onlarla uğraşacağım.