Nedim Şener, Zekeriya Öz'ü topa tuttu: Sahte kahraman...
Posta gazetesi yazarı Nedim Şener kendisinin de tutuklama emrini veren eski ve firari savcı Zekeriya Öz'ü hem Twitter'dan hem de köşesinden topa tuttu
Haklarında yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara Gürcistan üzerinden Ermenistan'a giderken Posta gazetesi yazarı Nedim Şener hem Twitter'dan hem de köşesinden Savcı Öz'ü bombaladı.
Ergenekon soruşturmasını yürüttüğü 6 Mart 2011 tarihinde, Zekeriya Öz'ün talebiyle mahkemeye sevk edilerek "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan ve 375 gün boyunca meslektaşı Ahmet Şık ile birlikte cezaevinde kalan gazeteci Nedim Şener, Öz hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili olarak attığı tweetlerde "Zekeriya Öz kaçmadan önce bana 30 bin liralık tazminat davası açmıştı. Şimdi ben parayı nereye göndereceğim, adres bile bırakmadı ki:))" diyerek dalgasını geçti.
Şener ayrıca, "Şu cemaatçiler Fethullah Gülen dahil, ödlekliklerine Hz.muhammed'in hicretini alet ediyorlar ya, bir gün Allah çarpacak. Belki de çarptı" diyerek eleştirilerini Gülen'e de yöneltti.
İşte Şener'in tweetleri:
"Zekeriya Öz’ün durumu, cilt cilt kitaplar yazılsa bu kadar çarpıcı anlatılamazdı; Firari savcı, sahte kahraman" yazan Şener, şöyle devam etti:
"Oysa bir zamanlar ne kadar güçlüydü. Elinde hukuk sisteminin verdiği yasalar. Emrinde devletin polisi, jandarması. Kapısında ağzına bakan gazeteciler. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın altına çektiği zırhlı Mercedes ve sonsuz siyasi desteği. Etrafında korumalar, baştan ayağa kibir abidesi bir vücut ve suratında herkese tepeden bakan zoraki gülümseme. İşte budur sahte kahraman Zekeriya Öz. (...)
O günleri hatırlıyorum da; cemaatçiler, şimdilerde “Paralel, paralel” diye ortalıkta dolaşan hükümete yakın gazeteciler neler yazmıştı? Adını “Demokrasi Kahramanı” koymuşlardı. Bu kahraman düşman gördüğü herkesi “Darbeci” diye tutuklatıyordu.
Şimdi o aynı suçlamayla karşı karşıya. Ama o davalardaki ihlalleri nedeniyle değil, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları nedeniyle aranıyor. Fakat bir zamanlar tutukladıkları kadar cesur çıkmadı ve kaçmayı tercih etti.
(...) Onun hikayesi, yargıyı, hukuku siyasallaştıran, iktidar ve cemaat çıkarları uğruna kullanan, kullanmayı düşünenlere örnek olsun
Ergenekon soruşturmasını yürüttüğü 6 Mart 2011 tarihinde, Zekeriya Öz'ün talebiyle mahkemeye sevk edilerek "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan ve 375 gün boyunca meslektaşı Ahmet Şık ile birlikte cezaevinde kalan gazeteci Nedim Şener, Öz hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili olarak attığı tweetlerde "Zekeriya Öz kaçmadan önce bana 30 bin liralık tazminat davası açmıştı. Şimdi ben parayı nereye göndereceğim, adres bile bırakmadı ki:))" diyerek dalgasını geçti.
Şener ayrıca, "Şu cemaatçiler Fethullah Gülen dahil, ödlekliklerine Hz.muhammed'in hicretini alet ediyorlar ya, bir gün Allah çarpacak. Belki de çarptı" diyerek eleştirilerini Gülen'e de yöneltti.
İşte Şener'in tweetleri:
"Zekeriya Öz’ün durumu, cilt cilt kitaplar yazılsa bu kadar çarpıcı anlatılamazdı; Firari savcı, sahte kahraman" yazan Şener, şöyle devam etti:
"Oysa bir zamanlar ne kadar güçlüydü. Elinde hukuk sisteminin verdiği yasalar. Emrinde devletin polisi, jandarması. Kapısında ağzına bakan gazeteciler. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın altına çektiği zırhlı Mercedes ve sonsuz siyasi desteği. Etrafında korumalar, baştan ayağa kibir abidesi bir vücut ve suratında herkese tepeden bakan zoraki gülümseme. İşte budur sahte kahraman Zekeriya Öz. (...)
O günleri hatırlıyorum da; cemaatçiler, şimdilerde “Paralel, paralel” diye ortalıkta dolaşan hükümete yakın gazeteciler neler yazmıştı? Adını “Demokrasi Kahramanı” koymuşlardı. Bu kahraman düşman gördüğü herkesi “Darbeci” diye tutuklatıyordu.
Şimdi o aynı suçlamayla karşı karşıya. Ama o davalardaki ihlalleri nedeniyle değil, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları nedeniyle aranıyor. Fakat bir zamanlar tutukladıkları kadar cesur çıkmadı ve kaçmayı tercih etti.
(...) Onun hikayesi, yargıyı, hukuku siyasallaştıran, iktidar ve cemaat çıkarları uğruna kullanan, kullanmayı düşünenlere örnek olsun