''NEDEN ZENGİN ÇOCUKLARI ŞEHİT OLMUYOR?'' YAZARLAR BU SORUYA NE YANIT VERDİ?
Teşvikiye'den şehit cenazesi kalksa terör biter mi? İşte ünlü yazarların şehit yorumu.
Oğlunun tabutu başında ayağında terliğiyle ağlayan bir anne... Yırtık ayakkabısıyla “Vatan sağolsun” diyen o vakur baba... Maalesef yıllardır izlemek zorunda kaldığımız şehit cenazelerinde hep bu manzarayla karşılaşıyoruz ve akıllara ister istemez şu sorular geliyor: “Mehmetçik’in görev dağıtımında ayrımcılık mı yapılıyor?
Ekonomi, bürokrasi ve siyasetteki karar vericilerin çocukları riskli bölgelerde askerlik yapmıyor mu? Neden hep yoksul ailelerin evlatları teröre kurban gidiyor? Teşvikiye’den de 10 şehit cenazesi kalksa terör için harekete geçilir mi?”
Son günlerde artan terör olaylarıyla birlikte daha sık dillendirilmeye başlanan bu soruları tartışmaya açtık.
İşte farklı yanıtlar...
‘Zengin çocukları eğitimli olduğu için kısa dönem yapıyor,ayrım yok’
Emekli Tümgeneral ARMAĞAN KOLOĞLU:
ÜST düzey görevlilerin çocukları da riskli bölgelere gidiyor, kesinlikle böyle bir ayrım yok. Özellikle subay çocuklarının çoğu subay olduğu için birçoğu şehittir.
Diğer taraftan, üst düzey bürokratların çocukları, açık ve net söyleyeyim, yüksek tahsil yapmış kişiler. Yüksek tahsil yapan kişiler kısa dönem askerliği tercih ediyorlar.
Kısa dönem askerlik olduğu için operasyon bölgelerinde görev yapmıyorlar. Eğitim safhası derken üç buçuk ay geçiyor ve terhis oluyorlar. Yüksek tahsil yapmamış olanlar ise on beş ay askerlik yapıyorlar. Batı’da da görev yapıyor, Doğu’da da görev yapıyor. “Bürokratların çocukları oralarda askerlik yapmıyor” yaklaşımı bence yanlış. Burada bir mücadele var, mücadelenin tabiatında şehit olmak da, yaralı olmak da, gazi olmak da var. Şehit olacak diye mücadeleyi bırakalım diyecek halimiz yok.
Profesyonel askerliğe de ne kadar geçersek geçelim- dikkat ederseniz şehitlere çoğu da uzmanlardandır bunlar da şehit olduğuna göre bu görüş, yaklaşım yanlış.
‘Eğitimsiz Anadolu çocukları şehit oluyor’
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı HİKMET ÇETİNKAYA:
MEHMET Ali Kışlalı’nın oğlu Güneydoğu’da askerliğini yaptı. Benim tanıdığım asker çocukları da var Güneydoğu’da askerlik yapan. Ama şu doğrudur, eğitimsiz olan Anadolu çocuklarıdır şehit olanlar. Bu bozuk eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Bir ülkede eğitim düzeyini yükseltmediğiniz sürece teröre karşı bir ay, iki ay eğitim görüp bunları dağda operasyona sokarsanız başarılı olamazlar. Terör için bütün partilerin ulusal bir politika izlemesi gerek. Zenginin oğlu ölmüyor, fakirin oğlu ölüyor demek popülist bir yaklaşımdır. Terör bir insanlık suçu, bunun sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi olmaz. Birtakım insanlar 1950’lere kadar gidiyorlar. Yıl olmuş 2010. Teşvikiye’den cenaze kalkması çözmez, bir kere PKK silah bıraksın. Koşulsuz silah bırakmadan terörün çözümü olmaz.
Görevlendirmeler bilgisayar ortamında şifreli yapılıyor’
Hürriyet Gazetesi Yazarı SAYGI ÖZTÜRK:
GENÇLER askere gitmeden önce boyuna, kilosuna, sporuna, hobisine, fobisine göre önce gruplandırılıyor. Her şey bilgisayar ortamına kaydediliyor. Bunlar ayrılıyor ve kuvvet komutanlıklarına şifreli olarak gidiyor. Kişiler özelliklerine göre piyade, tank, top gibi sınıflara ayrılıyor. Bu isimler daha sonra yine şifreli olarak Milli Savunma Bakanlığı’na geliyor. Güneydoğu’ya gönderilenlere sayı olarak baktığınızda yedeksubay sayısının az olduğu görülüyor, üniversite mezunlarının yüzde 90’ı kısa dönem askerlik yapıyor. Zengin çocuğu, bürokrat çocuğu gibi adlandırılanların çoğunun üniversite mezunu olduğu göz ardı edilmemeli. Güneydoğu’ya gidenlerin sayısı oran olarak az olduğu için bu çocukların oranı düşük gözükmektedir. Asker, bakan çocuğu gönderilmiyor iddiası yanlış. Orada şehit olan siyasetçi yakınları var, biliyorum.
‘Buna inanmak için elimizde veri olması gerekir’
Radikal Gazetesi Yazarı MEHMET ALİ KIŞLALI:
BU eleştirileri ben de duyuyorum. Ancak buna inanmak için elimizde rakamsal bir veri olması lazım. “Teşvikiye’den şehit cenazesi kalkarsa, terör çözülür” demek çok manasız. Terörün çözümüyle ilgili yıllardır okuyorum, on altı senedir bu konuyla ilgili bir kütüphanem oldu. Bunun için ne yapılması gerektiği belli. Bunları yapmak gerekir.
‘Yoksullar el âlemin çocuğu muamelesi görüyor, bazılarının çocukları korunuyor’
Star Gazetesi Yazarı MEHMET ALTAN:
‘Bence eleştiriler doğru. Saraydakiler ve dışındakiler diye bir ayrım var. Ölenlerin hep yoksul aile çocukları olduğunu görüyoruz’ BENCE bu doğru bir eleştiri. Yoksul çocuklar el âlemin çocuğumuamelesi görüyor. Bu ciddi birmesele amamesele bunu onun çocuğu, bunun çocuğu haline getirmek yerine orduyu profesyonel hale getirmekte. Saraydakiler ve dışındakiler diye bir ayrımvar, bu doğru bir tespit amamesele çocukların tümünü öldürmemek.
Bazılarının çocukları korunurken daha yoksul ailelerin çocuklarını feda ederek siyaset yapmak isteyen veya Türkiye’yi başka bir yere taşımak isteyenler varsa bu sahiden inanılmaz bir hainlik ki buna benzer olaylara rastlıyoruz.
1.5 aylık eğitimalmış çocuk sınır karakoluna gönderiliyor. Bunun kabul edilirliği olamaz. Ayrıca ölen çocuklarımızın hep yoksul aile çocukları olduğunu görüyoruz. Bu çok fazla dillendirilen bir konu. Ama herkesin çocuğu ölmesin konusunun esas alınması gerek. Bir sınıfsalmesele var ortada. Herkesin kendi çoluğunu çocuğunu koruyor olmasından kaynaklanıyor.
Bu kadar çocuk ölen çocuk mütevazı ailelerin çocukları olmasa da bakanların, valilerin, generallerin, patronların çocuğu olsa aynı şekilde lakayt kalınabilirmi bilmiyorum.
‘Bazılarının bu kalp sancısını anlaması için çocuklarının orada askerlik yapması gerekiyor’
Yeditepe Üni. Ulus. İliş. Böl. Öğr. Üy. Yrd. Doç. Dr. MAYA ARAKON:
HİÇ kimsenin çocuğunun ölmesini istemiyoruz, bunun zengin yoksul ayrımı yok. Fakat karar alıcıların, bu konunun ne kadar can yaktığını anlayabilmeleri açısından belki de kendilerinin bu riski alıp cephedeki o askerin ailelerinin hissettiklerini hissetmeleri gerekiyor.
Onların çektiği o kalp sancısını, o korkuyu anlamaları için belki onların da çocuklarının oraya gitmesi gerekiyor. Bu sorun o kadar uzun süredir göz ardı edildi ve çocuklar ölmeye devam etti ki, vatandaştan da bu yönde tepkiler geliyor.
Amacım popülizm değil, gerçeği göstermek. Bu konuda çözüm üretebilmeleri için onların da mı canının yanması gerekiyor?
‘Krema aileler’ için garibanların ölümü sadece bir istatistik’
Radikal Gazetesi Yazarı NUR ÇİNTAY:
TEŞVİKİYE’den şehit cenazesi kalksa, askerinden iş dünyasına, bürokratından siyasetçisine ‘krema’ aileler de altını temizledikleri, diploma törenine katıldıkları, ‘mürüvvet’ini görmeyi dört gözle bekledikleri canlarını kaybetse, yönetici sınıfın algısı, tavrı mutlaka ki farklı olurdu.
Halbuki şimdi o kadar da empati duymadıkları bu garibanların ölümü onlar için bir rakam, bir istatistik...
Tabii şu da var: Tavırları farklı olurdu ama bu fark şiddeti, gerilimi engeller miydi, Kürt/PKK sorununa çare bulmalarını sağlar mıydı, onu bilemeyiz.
Gülin YILDIRIMKAYA - GAZETE HABERTÜRK
Ekonomi, bürokrasi ve siyasetteki karar vericilerin çocukları riskli bölgelerde askerlik yapmıyor mu? Neden hep yoksul ailelerin evlatları teröre kurban gidiyor? Teşvikiye’den de 10 şehit cenazesi kalksa terör için harekete geçilir mi?”
Son günlerde artan terör olaylarıyla birlikte daha sık dillendirilmeye başlanan bu soruları tartışmaya açtık.
İşte farklı yanıtlar...
‘Zengin çocukları eğitimli olduğu için kısa dönem yapıyor,ayrım yok’
Emekli Tümgeneral ARMAĞAN KOLOĞLU:
ÜST düzey görevlilerin çocukları da riskli bölgelere gidiyor, kesinlikle böyle bir ayrım yok. Özellikle subay çocuklarının çoğu subay olduğu için birçoğu şehittir.
Diğer taraftan, üst düzey bürokratların çocukları, açık ve net söyleyeyim, yüksek tahsil yapmış kişiler. Yüksek tahsil yapan kişiler kısa dönem askerliği tercih ediyorlar.
Kısa dönem askerlik olduğu için operasyon bölgelerinde görev yapmıyorlar. Eğitim safhası derken üç buçuk ay geçiyor ve terhis oluyorlar. Yüksek tahsil yapmamış olanlar ise on beş ay askerlik yapıyorlar. Batı’da da görev yapıyor, Doğu’da da görev yapıyor. “Bürokratların çocukları oralarda askerlik yapmıyor” yaklaşımı bence yanlış. Burada bir mücadele var, mücadelenin tabiatında şehit olmak da, yaralı olmak da, gazi olmak da var. Şehit olacak diye mücadeleyi bırakalım diyecek halimiz yok.
Profesyonel askerliğe de ne kadar geçersek geçelim- dikkat ederseniz şehitlere çoğu da uzmanlardandır bunlar da şehit olduğuna göre bu görüş, yaklaşım yanlış.
‘Eğitimsiz Anadolu çocukları şehit oluyor’
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı HİKMET ÇETİNKAYA:
MEHMET Ali Kışlalı’nın oğlu Güneydoğu’da askerliğini yaptı. Benim tanıdığım asker çocukları da var Güneydoğu’da askerlik yapan. Ama şu doğrudur, eğitimsiz olan Anadolu çocuklarıdır şehit olanlar. Bu bozuk eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Bir ülkede eğitim düzeyini yükseltmediğiniz sürece teröre karşı bir ay, iki ay eğitim görüp bunları dağda operasyona sokarsanız başarılı olamazlar. Terör için bütün partilerin ulusal bir politika izlemesi gerek. Zenginin oğlu ölmüyor, fakirin oğlu ölüyor demek popülist bir yaklaşımdır. Terör bir insanlık suçu, bunun sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi olmaz. Birtakım insanlar 1950’lere kadar gidiyorlar. Yıl olmuş 2010. Teşvikiye’den cenaze kalkması çözmez, bir kere PKK silah bıraksın. Koşulsuz silah bırakmadan terörün çözümü olmaz.
Görevlendirmeler bilgisayar ortamında şifreli yapılıyor’
Hürriyet Gazetesi Yazarı SAYGI ÖZTÜRK:
GENÇLER askere gitmeden önce boyuna, kilosuna, sporuna, hobisine, fobisine göre önce gruplandırılıyor. Her şey bilgisayar ortamına kaydediliyor. Bunlar ayrılıyor ve kuvvet komutanlıklarına şifreli olarak gidiyor. Kişiler özelliklerine göre piyade, tank, top gibi sınıflara ayrılıyor. Bu isimler daha sonra yine şifreli olarak Milli Savunma Bakanlığı’na geliyor. Güneydoğu’ya gönderilenlere sayı olarak baktığınızda yedeksubay sayısının az olduğu görülüyor, üniversite mezunlarının yüzde 90’ı kısa dönem askerlik yapıyor. Zengin çocuğu, bürokrat çocuğu gibi adlandırılanların çoğunun üniversite mezunu olduğu göz ardı edilmemeli. Güneydoğu’ya gidenlerin sayısı oran olarak az olduğu için bu çocukların oranı düşük gözükmektedir. Asker, bakan çocuğu gönderilmiyor iddiası yanlış. Orada şehit olan siyasetçi yakınları var, biliyorum.
‘Buna inanmak için elimizde veri olması gerekir’
Radikal Gazetesi Yazarı MEHMET ALİ KIŞLALI:
BU eleştirileri ben de duyuyorum. Ancak buna inanmak için elimizde rakamsal bir veri olması lazım. “Teşvikiye’den şehit cenazesi kalkarsa, terör çözülür” demek çok manasız. Terörün çözümüyle ilgili yıllardır okuyorum, on altı senedir bu konuyla ilgili bir kütüphanem oldu. Bunun için ne yapılması gerektiği belli. Bunları yapmak gerekir.
‘Yoksullar el âlemin çocuğu muamelesi görüyor, bazılarının çocukları korunuyor’
Star Gazetesi Yazarı MEHMET ALTAN:
‘Bence eleştiriler doğru. Saraydakiler ve dışındakiler diye bir ayrım var. Ölenlerin hep yoksul aile çocukları olduğunu görüyoruz’ BENCE bu doğru bir eleştiri. Yoksul çocuklar el âlemin çocuğumuamelesi görüyor. Bu ciddi birmesele amamesele bunu onun çocuğu, bunun çocuğu haline getirmek yerine orduyu profesyonel hale getirmekte. Saraydakiler ve dışındakiler diye bir ayrımvar, bu doğru bir tespit amamesele çocukların tümünü öldürmemek.
Bazılarının çocukları korunurken daha yoksul ailelerin çocuklarını feda ederek siyaset yapmak isteyen veya Türkiye’yi başka bir yere taşımak isteyenler varsa bu sahiden inanılmaz bir hainlik ki buna benzer olaylara rastlıyoruz.
1.5 aylık eğitimalmış çocuk sınır karakoluna gönderiliyor. Bunun kabul edilirliği olamaz. Ayrıca ölen çocuklarımızın hep yoksul aile çocukları olduğunu görüyoruz. Bu çok fazla dillendirilen bir konu. Ama herkesin çocuğu ölmesin konusunun esas alınması gerek. Bir sınıfsalmesele var ortada. Herkesin kendi çoluğunu çocuğunu koruyor olmasından kaynaklanıyor.
Bu kadar çocuk ölen çocuk mütevazı ailelerin çocukları olmasa da bakanların, valilerin, generallerin, patronların çocuğu olsa aynı şekilde lakayt kalınabilirmi bilmiyorum.
‘Bazılarının bu kalp sancısını anlaması için çocuklarının orada askerlik yapması gerekiyor’
Yeditepe Üni. Ulus. İliş. Böl. Öğr. Üy. Yrd. Doç. Dr. MAYA ARAKON:
HİÇ kimsenin çocuğunun ölmesini istemiyoruz, bunun zengin yoksul ayrımı yok. Fakat karar alıcıların, bu konunun ne kadar can yaktığını anlayabilmeleri açısından belki de kendilerinin bu riski alıp cephedeki o askerin ailelerinin hissettiklerini hissetmeleri gerekiyor.
Onların çektiği o kalp sancısını, o korkuyu anlamaları için belki onların da çocuklarının oraya gitmesi gerekiyor. Bu sorun o kadar uzun süredir göz ardı edildi ve çocuklar ölmeye devam etti ki, vatandaştan da bu yönde tepkiler geliyor.
Amacım popülizm değil, gerçeği göstermek. Bu konuda çözüm üretebilmeleri için onların da mı canının yanması gerekiyor?
‘Krema aileler’ için garibanların ölümü sadece bir istatistik’
Radikal Gazetesi Yazarı NUR ÇİNTAY:
TEŞVİKİYE’den şehit cenazesi kalksa, askerinden iş dünyasına, bürokratından siyasetçisine ‘krema’ aileler de altını temizledikleri, diploma törenine katıldıkları, ‘mürüvvet’ini görmeyi dört gözle bekledikleri canlarını kaybetse, yönetici sınıfın algısı, tavrı mutlaka ki farklı olurdu.
Halbuki şimdi o kadar da empati duymadıkları bu garibanların ölümü onlar için bir rakam, bir istatistik...
Tabii şu da var: Tavırları farklı olurdu ama bu fark şiddeti, gerilimi engeller miydi, Kürt/PKK sorununa çare bulmalarını sağlar mıydı, onu bilemeyiz.
Gülin YILDIRIMKAYA - GAZETE HABERTÜRK