NEBİL İLSEVEN'İ GAZETECİ YÜRÜYÜŞLERİ GÖTÜRDÜ! PEKİ, YÜRÜYÜŞ NEDEN İSTİFA GETİRDİ?
Doğan eski CEO'su Nebil İlseven'in CHP'den istifasına Taksim'deki gazeteci gözaltılarını protesto yürüyüşünün neden olduğu öne sürüldü.
Berhan Şimşek’in ocak ayı başında milletvekili adaylığı için il başkanlığını bırakmasının ardından MYK tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığı'na getirilen Nebil İlseven istifa etti.
Mardin'de konuşan CHP'nin teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin ise İlseven'in istifasını başarısızlığına bağladı.
"Taksim'in göbeğinde 3 bin gazeteci yürüyorsa ve orada CHP yoksa, ben de onu yok sayarım" diye konuşan Gürsel Tekin, "Ben il başkanı atandığımda bir tek adam değiştirmedim, bu bir yönetim sorunu değil başarısızlıktır" dedi.
Tekin, "Yönetimle ilgili bir sorunu olduğunu zannetmiyorum. Onlarca, binlerce il başkanlıığı yapacak arkadaşımız var. CHP büyük bir kurumdur. CHP’de herhangi bir sorun olacağını zannetmiyorum" şeklinde konuştu.
NEDEN BIRAKTI?
İlseven de düzenlediği basın toplantısında şunları kaydetti:
"Ben dün öğeleden sonra itibarıyla genel merkezimize bir yazıyla ulaşarak, görevden affımı arz ettim kendilerine. Ben bireysel olarak, dün itibarıyla 53 gündür görev yapıyordum. Biliyorsunuz CHP’nin en uzun iktidar dönemi 57 gündür, geçen 20 yıl içinde. Dolayısıyla 53 gün az bir dönem değil.
Burada yönetim yaklaşımlarımızdaki, anlayışlarımızdaki farklılık nedeniyle genel merkezimizin elini rahatlatmak, İstanbul’daki çalışmayı daha etkin ve daha etkili olarak yürütmek konusundaki düşünce ve planlarını daha rahat uygulamaya koymasını teminen benim geri çekilmemin uygun olacağını düşündüm ve bunu kendilerine bildirdim."
İl Başkanlığı görevini yaparken, bir beklenti içinde ya da kendisiyle ilgili özel bir gündeme yönelik değil, partinin İstanbul’daki, Türkiye’deki başarısına yönelik bir çalışma düzeni içinde olduklarını dile getiren İlseven,bütün ilçe ve il yöneticilerinin de aynı şekilde düşündüğünü söyledi.
Göreve geldiğinde belli ilçelerde yönetim boşluğu bulunduğunu, bunları giderdiklerini anlatan İlseven, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte, ben tek başımayken, genel merkezle yaşadığımız herhangi bir sorun olmamıştır. Tabii ki bir genel merkezin en doğal hakkıdır bir isim önermek veya strateji önermek ve o süreç layıkıyla çalışmış ve bugünkü 20 kişilik ekip o süreç içinde tam bir uyum ve anlayış beraberliği de sağlanmıştır. Dolayısıyla
burada bir sorun yok. Bunu bir zafiyet ve önceden sarkan bir sorun gibi gösteren arkadaşlarımızın farklı bir gündemleri olduğunu düşünüyorum. O gündemin, gerçek bir gündem veya farklı bir gündem olduğunu sizin taktirlerinize bırakıyorum."
Kendilerinden istenen seçim programını yapmadıkları ve bu nedenle istifa ettiklerinin iddia edildiğini belirten İlseven, ne böyle bir program istendiğini ne de kendilerinin böyle bir programı vermemek konusunda zafiyet gösterdiklerini söyledi.
İlseven, "Bizden böyle bir şey istenseydi, biz bunu en iyi en etkili şekilde Ankara’ya iletirdik. İlettiğimiz programın da başarılı-başarısız olduğunu taktir edecek insanlar o siteye bu haberleri yazdıran insanlar olmazlardı. Onun taktiri için farklı nitelikler gerekir" şeklinde konuştu.
Kendisinin farklı oluşumlar içinde arayışa girdiği, farklı kökenlerden gelen CHP’li üyelerle temaslar içinde olduğu için genel merkezden uyarı aldığına yönelik söylemler olduğunu da belirten İlseven, "Böyle ne bir oluşum arayışı vardır ne bir süreç yaşanmıştır ne de genel merkez bizi uyarmıştır. Tüzük hatırlatma konusu da tamamen hayal ürünü bir şeydir. Biz tüzüğün ne olduğunu biliyoruz. Tüzüğe aykırı en küçük bir farklı hareketimiz olmamıştır" dedi.
53 günlük görevi süresince tüzüğü, kuralları, gereğince yerine getirdiklerini vurgulayan İlseven, "Buradaki tek konu iki yönetim biriminin birbiriyle yönetim anlayışı açısından olan farklılıklarının giderilmesine yönelik daha etkin daha tek sesli bir şekilde yürütülmesine yönelik bir tasarruftur" diye konuştu.
İş bulduğu için istifa ettiğine yönelik iddiaları da yalanlayarak, il başkanlığının zaten bir iş diye değerlendirilemeyeceğini, dolayısıyla böyle bir durumun söz konusu olamayacağını söyleyen İlseven, "Bütün bunlar lüzumsuz, bir bahane yaratmak için, dün 15.00-20.00 saatleri arasında ’Ne yapalım da bu gidişi biraz çarpıtalım da dikkatleri dağıtalım’ diye bir arayış sonucu çalakalem dile getirilmiş konulardır. Bizim partimizle, programımızla, yönetimimizle, genel başkanımızla, genel başkanlık makamını oluşturan birimlerle, hiç biriyle sıkıntımız olamaz, yoktur" dedi.
-SORULAR-
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan İlseven, konuşmasında söz ettiği yönetim anlayışı farklılıklarının neler olduğunun sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Bunlar bizim kendi iç konularımız. Bunlara çok fazla girmenin de çok bir şeyi yok, ama sonuçta partinin bir hiyerarşisi var ve bu hiyerarşi içinde bazen yetkisi, sorumluluğu tam belirli olmayan, başka yönetici arkadaşlarımızın da o hiyerarşinin dışında kendi girişimleri olabiliyor. Bu parti yönetiminde bir
çok başlılık anlamına gelir. Bunu bizim gidermemiz lazım. Onun için belli ki bu noktada bizim geri çekilerek, buna katkıda bulunmamız gerekiyor diye düşündük."
İlseven, 53 günlük görev süresinin kısa bir süre olduğuna işaret edilerek, bunun "çabuk pes etmek" şeklinde yorumlanıp yorumlanmayacağı sorusunu, "Ben, pes ettim diye düşünmeyeceğim. Tam tersi bu bir pes değil, bir duruş. Süleyman Demirel’in söylediği gibi 24 saat çok uzun bir zamandır siyasette. 53 gün epey uzun bir zaman. Önemli olan bizim bu hareketimizle, duruşumuzla partimize yine katkı verdiğimizin bilinmesidir. Daha etkin bir yönetim biçiminin önünü açmaya çalışıyoruz" diye yanıtladı.
"Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştünüz mü?" sorusuna "Onlar bende kalsın. Tek tek isimlendirmelere girmeyelim" cevabını veren İlseven, bazı ilçe yönetimlerini görevden almak istediği, ancak bunu yapamadığı yorumlarına işaret edilmesi üzerine, "Biz hiçbir yönetimi ne görevden almayı düşündük ne de ’görevden alınacaklar’ gibi bir imada bulunduk" dedi.
İlseven, bir CHP üyesi olarak verilecek görevleri daha önce olduğu gibi yapmaya hazır olduğunu belirterek, seçime kısa bir süre kala istifasının partisine zarar vermeyeceğine ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi:
"Bizim partimiz, Türkiye’nin, hatta dünyanın en eski partisi ve çok kurumsal kimliği olan bir parti. Partimizde il, ilçe başkanları çok önemlidir.Bir il başkanının şu ya da bu vadede, yenileniyor olması önemlidir. Fakat belirleyici faktör değildir. Yöneticisiz de seçimlere gidildiği oldu, milletvekilliği için istifa edenler oldu. Başka partilerde de oldu bu. Hele genel başkan yardımcımız da çıkmış, ’Biz onu hallederiz, hemen bitiririz o işi’ demiş. Demek ki artık orada endişelenecek veya partiyi olumsuz etkileyeceğinden kaygı duyulacak bir durum yok demektir. Samimiyetle böyle düşünüyorum."
www.gazetevatan.com