NE TARİHİ BİLİYORLAR NE DE DERSLERİNİ ÇALIŞIYORLAR

Aktüel'in "Nuri Gündeş ilk kez bize konuştu" deyince Akşam yazarı Oray Eğin hatırlattı: "MİT görevlisi geçmişte de söyleşiler verdi,ona sayfalarını açan yerlerden biri de Aktüel'di"Öyleyse neden gazetecilik bu hale geldi?

Tarihi kendisiyle başlatmak

Dün Sabah eski defterleri açmış, 'Belden aşağı siyaset Küçük Turgut'la başladı' diye haber yapmış; Turgut Özal'ın meşhur sözüne gönderme yaparak. Ama hakikatan belaltı vuruşlarının tarihi o kadar yeni mi, işte orası tartışmalı. Zira tarihi biraz inceleyenler Osmanlı'nın ilk meclisinde buna yakın bir üslubu görebilir. İttihat ve Terakki'nin kavgalarını, ilk meclise silahla girilmesinin yasaklanması üzerine dönen tartışmaları da araştırılabilir.


Uğur Mumcu'nun 'Söz Meclisten İçeri' kitabı tamamen darbe öncesi 70'lerin Meclis'te yer alan kavgaları anlatır, tutanaklara dayanarak. Hatta o dönem Mumcu 'Darbe oldu, herkesin Meclis'e sahip çıkması gerekirken bu kitap insanların gözünde küçük düşüyor' diye eleştirilmiştir bile...


Turgut Özal'dan daha gerilere gitmek gerekecek demek ki. Günümüzün gazetecileri için zor bir iş olsa gerek. Ama belli ki haberi yazan kişi, başlığı atan editör, tarihin Özal'la başladığını düşünüyor, kendisi siyaseti Özal'dan beri hatırlıyor ve o yüzden böyle iddialı bir yargıda bulunabiliyor.


Çünkü bugünün gazetecileri ne tarihi biliyorlar ne de derslerini çalışıyorlar. Hatta kendi çalıştıkları kurumların bile geçmişlerini merak etmiyorlar.


Bu haftaki Aktüel'den bir örnek mesela: 'Nuri Gündeş ilk kez bize konuştu' diyorlar ama eski MİT görevlisi geçmişte de söyleşiler verdi, ona sayfalarını açan yerlerden biri de Aktüel'di! Geçen sayılarında da yıllar önce kendilerinin işlediği 'Naziler'e hizmet eden Türkler' konusunu, bu kez bir başkasına dayanarak, yeni habermiş gibi sunmuşlardı.


Neden gazeteciler bu hale geldi?


Şüphesiz, bunda grupların makinelere para harcayıp gelişmiş teknolojiyi getirirken insana hiç yatırım yapmamasının da etkisi var. Ama gazetecinin kendi meraksızlığı da etkili. Tarihi kendileriyle başlatan bir tür gazetecilik kültürü oluştu Türkiye'de...


Bu insanlar için Türkiye tarihinde belaltı siyaset Turgut Özal'la başladığı gibi modern dergiciliğin miladı da Ercan Arıklı'nın Nokta'sıdır. Çünkü 80'li yıllarda gazetecilik yapanlar Nokta okudukları, bugün medyada üst düzeyde olanlar eskiden Nokta'da çalıştıkları, geçmişte kişisel olarak takip ettikleri tek dergi Nokta olduğu için böyle düşünürler. Nazım Hikmet'in Resimli Ay'ı, Metin Toker'in Akis'i, Doğan Avcıoğlu'nun Yön'ü, Yankı, Yeni Gündem, hatta Aydınlık'ı yok saymak daha çok işlerine gelir.


Tarihi kendileriyle başlatanlar Türk televizyonlarında ilk kez Ali Kırca'nın siyaset tartıştırdığını düşünür. Onlar için ilk kez belgesel Can Dündar sayesinde hayatımıza girmiştir. Araştırmacı gazetecilerin ilki Uğur Dündar'dır...


Listeyi uzatmak mümkün, ama işin özeti; kim neyi hatırlıyorsa ilk diye onu etiketlendiriyor. Ve bilgi eksikliği alışkanlığı giderek basında bir hastalığa dönüşüyor.

Oray Eğin/Akşam">