NE TARAF, NE HABERTÜRK; O BELGELERİ İLK BULAN İSİM SAYGI ÖZTÜRK! (MEDYARADAR/ÖZEL)

Taraf ile Habertürk'ün kapışmalarına neden olan Said Nursi'nin mezar yeri belgelerinin 7 yıl önce haber yapıldığı ortaya çıktı.

Taraf muhabiri Arzu Yıldız’ın Said Nursi’nin mezar yerinin 53 yıl sonra Başbakanlık arşiviyle ortaya çıktığı haberi bir taraftan gündemin en çok konuşulan konularından biri olurken diğer taraftan Taraf ile Habertürk arasında "özel haber" kavgasına yolaçtı.

Taraf’ın bugünkü haberi Habertürk internet sitesinde "özel haber" mahreciyle yayınlanınca Taraf yazıişleri müdürü Tuncer Köseoğlu twitterdaki kendi hesabından ateş püskürdü ve Habertürk’ü "haber hırsızlığı" yapmakla suçladı.

Said Nursi’nin mezar yeri belgeleri haberinin 22 Haziran 2006 tarihinde Saygı Öztürk tarafından Hürriyet Gazetesi’nde yapıldığını ortaya çıkartan Medyaradar bu tartışmalara son noktayı koyuyor.

İşte Saygı Öztürk’ün Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan haberi...

İşte defin belgesi

Saygı ÖZTÜRK

Naaşının Kıbrıs açıklarında denize atıldığı iddia edilen Said-i Nursi’nin Emniyet’teki defin belgesine ulaştık. Buna göre kardeşinin talebi üzerine Urfa’daki mezardan çıkarılan naaş, Isparta’ya götürüldü ve şehir mezarlığında toprağa verildi. Defin tutanağında dönemin Isparta vali yardımcısının da imzası bulunuyor.

NURCULUK tarikatının kurucusu Said-i Nursi’nin, naaşının "Mezarı siyasi sembol olacağı" gerekçesiyle mezardan çıkarılıp Kıbrıs açıklarında denize atıldığına ilişkin iddialar karşısında, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden "özel onay"la çıkarılan belgelere Hürriyet ulaştı. Bu belgelerle, Nursi’nin cenazesinin, Isparta’da toprağa verildiği ve bu konuda 12 Temmuz 1960 yılında aralarında vali yardımcısı, emniyet müdürü, jandarma komutanı, hükümet tabibi, Nursi’nin kardeşinin de imzası bulunan tutanak düzenlendiği ortaya çıktı.

23 Mart 1960’da vefat eden Nursi’nin naaşı, Urfa’da toprağa verildi. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra Nursi’nin mezardan çıkarılan naaşının Kıbrıs açıklarında denize atıldığı iddiaları gündeme gelince Emniyet Genel Müdürlüğü’nde, emniyet müdürlerinden oluşan bir komisyon tarafından bazı belgeler gün yüzüne çıkarıldı. Bunlar arasında da Said-i Nursi’nin defni ile ilgili belgeler de yer aldı.

OLAY ŞÖYLE GERÇEKLEŞTİ

Emniyet Genel Müdürlüğü arşivinde yer alan belgelere göre Nursi’nin mezarının Urfa’dan başka yere nakli ile ilgili işlemler düzenlenen "zabıt varaka"larına göre şöyle gerçekleşti:

Konya İmam Hatip Okulu Fahri Arabi Hocası Abdulmecit Ünlükul, Urfa’da vefat eden kardeşi Said-i Nursi’nin cesedinin mezardan çıkarılıp Emirdağ veya Isparta’ya nakline izin verilmesi için 4 Temmuz 1960’da Belediye Tabipliği’ne dilekçe verdi.

Belediye Tabipliği, naklin bir sakınca oluşturmadığına ilişkin rapor düzenledi. 12 Temmuz Salı sabahı Nursi’nin naaşının bulunduğu Mevlüt Halil dergahına gidildi, kardeşi Abdulmecit Ünlükul’un huzurunda kabir açılarak mevta çıkarıldı.

Hıfzıssıhha Kanunu’nun ilgili maddesine göre ceset, tabuta konuldu ve tabutun ağzı mühürlenip, Nursi’nin naşının bulunduğu tabut, kardeşi Abdulmecit Ünlükul’a teslim edildi.

Cenazenin teslimi sırasında düzenlenen belgeye Belediye Tabibi Dr. Hikmet Öner, Sağlık Müdürü Celal Ada, Emniyet Müdürü Şükrü Palaz, Merkez Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Feridun Baytürk, İl Jandarma Komutanı Yarbay Mustafa Gönenç ile Nursi’nin kardeşi Abdulmecit Ünlükul’un imzaları yer aldı.

UÇAKLA GETİRİLDİ

Nursi’nin naşının, "nakli kabir" suretiyle Isparta’ya defnine izin verilmesine ilişkin onay üzerine, naaş uçakla Afyon’a getirildi, oradan Isparta’ya götürüldü. Aynı gün akşamı Nursi’nin kardeşi Abdulmecit Ünlükul’un da hazır bulunduğu kişilerin huzurunda Isparta şehir mezarlığına defnedildi. 12 Temmuz 1960 tarihli tutanakta, cenaze sahibi olarak Nursi’nin kardeşi Abdulmecit Ünlükul’un yanı sıra Isparta Vali Yardımcısı Besim Ulcay, Emniyet Müdürü Zeki Vural, İl Jandarma Komutanı Zekeriya Kantekin, Merkez Komutanı Yarbay Atamer Hamdi, Merkez Hükümet Tabibi Dr.Rifat Ömer’in imzaları yer aldı.

Binlerce müridi törenle uğurladı

Said-i Nursi, Urfa’da 23 Mart 1960 tarihinde İpek Palas Oteli’nin 27 numaralı odasında vefat etti. Büyük bir cemaatle kılınan cenaze namazından sonra naaşı Halilürrahman Dergahı’nda kendisine ayrılan türbeye defnedildi. Ancak mezarı 12 Temmuz 1960 tarihinde açılarak naaşı buradan götürüldü.