''NE İŞİN VAR KARDEŞİM LAS VEGAS'TA?'' ARINÇ'TAN ZAHİD AKMAN'A FIRÇA!
Bülent Arınç, RTÜK Başkan Davut Dursun ve Eski Başkan Zahid Akman'ın yurt dışı gezilerine kızdı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "RTÜK’ün artık, Zahid Akman ya da başka bir şeyle üstünün örtülmesine, gölgelenmesine izin vermemek lazım. Geçen dönem, RTÜK olarak görevimizi çok iyi yerine getiremedik" dedi.
Arınç, TBMM Anayasa Komisyonunda, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
RTÜK’ün, Bakanlığına "bağlı" olmadığını, "ilgili" olduğunu belirten Arınç, bu kapsam içerisinde yetkisinin ne kadar olduğunun bilindiğini söyledi.
Bülent Arınç, tasarının hazırlık aşamasında, bir çok kurum ve kuruluşun görüşünü aldıklarını, onlarla toplantılar yaptıklarını belirterek, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) ve Televizyon Yayıncıları Derneğine taslağı göndererek, önerilerini aldıklarını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, taslağı web sitesine koyarak, herkesin ulaşmasını sağladıklarını ifade etti.
"İZLEYİCİ OLARAK ŞİKAYETÇİYİM"
Tasarının görüşmelerinde, iletişim fakültelerinin, radyo ve televizyon yayını yapması konusunun yeniden ele alınabileceğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
"Tasarıya ilişkin öneri ve tekliflere açık olacağız. Ancak olayları siyah-beyaz ya da kırmızı-mavi kuvvetler olarak algılamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Yaptığımız iş sadece RTÜK ile ilgili düzenlemedir. Bu konuyu, iç politika malzemesi yapmanın, peşin suçlamalarda bulunmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben kendimden eminim. Bu kurumla ilgili bir tasarı hazırlanırken, fazlasıyla katılımcı olmaya gayret ettik, görüş ve önerilere yer verdik.
Televizyon yayınlarından toplumun yaralandığı kanaatindeyim. Yayınlar; milli, manevi değerlerle, aile değerleri açısından sakıncalı. Ben de izleyici olarak fevkalade şikayetçiyim. Bütün dünyada, çocuklara, aileye yönelik yaralayıcı yayınlara izin verilmemesi gerekir. Bu, silahtan bile çok daha etkilidir. Günümüzün 5 saati, maalesef televizyon karşısında geçiyor. Toplumun yanlış ama ısrarla sürdürdüğü alışkanlıkları var. Geçen dönem, RTÜK olarak görevimizi çok iyi yerine getiremedik."
"BİR TEK İMZA YETKİM YOK"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun, RTÜK ile ilgili raporuna da değindi.
Raporun Başbakanlığa 19 Martta geldiğini, Başbakanlık Teftiş Kurulunun da raporu kendisine 29 Nisanda ilettiğini ifade eden Arınç, ertesi gün Teftiş Kuruluna yazı yazarak, Devlet Denetleme Kurulu raporunda belirtilen konuların incelenmesi için onay verdiğini anlattı.
Arınç, Devlet Denetleme Kurulu raporunda belirtilen konuların gereğinin yapılacağını belirterek, "Raporda çok önemli öngörüler var. Eminim hiçbir arkadaş, ’ben, işime yarayan şu kısmını alayım da şu kısmını görmezden geleyim’ dememiştir. Raporu bütün olarak kabul etmemiz lazım. Ben, bu kurumla ilgili Bakan olarak... Bağlı olsa gereğini yapacağım" diye konuştu.
RTÜK’teki hiçbir atamaya karışamadığını, sadece ayda bir, uluslararası bir toplantıya katılma iznini verdiğini kaydeden Arınç, "Bölge müdürlükleri gelmiş, gitmiş, onu almışlar, bunu satmışlar, bir tek imza yetkim yok. Böyle bir şeye de alışkın değilim doğrusu" dedi.
Arınç, RTÜK üyelerinin Meclis tarafından seçildiğini, bu nedenle yürütmenin bu kuruma bir etkisinin olamayacağını dile getirdi.
"KURUMUN ÇIKARLARINI DÜŞÜNEREK, GÖREVDEN ALIRDIM"
Yaşanan tartışmalardan sonra, 3 RTÜK üyesinin, eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın üyelikten alınmasını istediklerini ancak talebin reddedildiğini anımsatan Arınç, konunun taşındığı idare mahkemesinden de aynı yönde karar çıktığını söyledi.
Arınç, "Üyelerin 9. maddeye uygun olarak yaptıkları, üyelikten düşürülme talebine yargı tarafından da bir onay verilmemişse, benim doğrudan ismi geçen arkadaşı görevden alma gibi bir yetkim yok. Ben ilkeli olmaya çalışan bir insanım. Eğer yetkim olsaydı, sadece kurumun çıkarlarını düşünerek bu arkadaşı görevden alırdım, ama yok. Olmayan bir yetki dolayısıyla beni demogojiyle ya da cesaretsizlikle suçlamak bir milletvekiline yakışmaz" dedi.
"NE İŞİN VAR LAS VEGAS’TA?"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Deniz Feneri Derneği soruşturması konusunda da, soruşturma üzerinde mahkemenin gizlilik kararına işaret etti.
Milletvekillerinin, RTÜK üyelerinin yurtdışı seyahatleri ve aldıkları yolluklarla ilgili eleştirilerine de yanıt veren Arınç, TBMM Başkanı olduğu dönemde de yurtdışı seyahatleri konusunda titiz davrandığını ve gidenlerden aynı hassasiyeti beklediğini söyledi.
Arınç, gerekli olan yurtdışı toplantılara gidilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yurtdışına gidenlere, ’5 yıldızlı otellerde kalmayın’ dedim. Gidiş-dönüş günlerini kısıtladım. Las Vegas’ta bir toplantı... Ne işin var kardeşim orada senin, nedir bu toplantı? Türkiye ile ne kadar ilgilidir? İlk defa mı oluyor, geçmişten bu yana devam mı ediyor? Orada bir oturum başkanlığı mı yapıyorsunuz, sunacağınız bir rapor mu var?" diye konuştu.
RTÜK Başkanı Davut Dursun ve üye Mehmet Dadak ile İzlanda’ya gittiğini dile getiren Arınç, "İsraf varsa, bunu önlemeliyiz. Kurumun artık Akman ya da başka bir şeyle üstünün örtülmesine, gölgelenmesine izin vermemek lazım" dedi
Arınç, TBMM Anayasa Komisyonunda, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
RTÜK’ün, Bakanlığına "bağlı" olmadığını, "ilgili" olduğunu belirten Arınç, bu kapsam içerisinde yetkisinin ne kadar olduğunun bilindiğini söyledi.
Bülent Arınç, tasarının hazırlık aşamasında, bir çok kurum ve kuruluşun görüşünü aldıklarını, onlarla toplantılar yaptıklarını belirterek, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) ve Televizyon Yayıncıları Derneğine taslağı göndererek, önerilerini aldıklarını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, taslağı web sitesine koyarak, herkesin ulaşmasını sağladıklarını ifade etti.
"İZLEYİCİ OLARAK ŞİKAYETÇİYİM"
Tasarının görüşmelerinde, iletişim fakültelerinin, radyo ve televizyon yayını yapması konusunun yeniden ele alınabileceğini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
"Tasarıya ilişkin öneri ve tekliflere açık olacağız. Ancak olayları siyah-beyaz ya da kırmızı-mavi kuvvetler olarak algılamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Yaptığımız iş sadece RTÜK ile ilgili düzenlemedir. Bu konuyu, iç politika malzemesi yapmanın, peşin suçlamalarda bulunmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben kendimden eminim. Bu kurumla ilgili bir tasarı hazırlanırken, fazlasıyla katılımcı olmaya gayret ettik, görüş ve önerilere yer verdik.
Televizyon yayınlarından toplumun yaralandığı kanaatindeyim. Yayınlar; milli, manevi değerlerle, aile değerleri açısından sakıncalı. Ben de izleyici olarak fevkalade şikayetçiyim. Bütün dünyada, çocuklara, aileye yönelik yaralayıcı yayınlara izin verilmemesi gerekir. Bu, silahtan bile çok daha etkilidir. Günümüzün 5 saati, maalesef televizyon karşısında geçiyor. Toplumun yanlış ama ısrarla sürdürdüğü alışkanlıkları var. Geçen dönem, RTÜK olarak görevimizi çok iyi yerine getiremedik."
"BİR TEK İMZA YETKİM YOK"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun, RTÜK ile ilgili raporuna da değindi.
Raporun Başbakanlığa 19 Martta geldiğini, Başbakanlık Teftiş Kurulunun da raporu kendisine 29 Nisanda ilettiğini ifade eden Arınç, ertesi gün Teftiş Kuruluna yazı yazarak, Devlet Denetleme Kurulu raporunda belirtilen konuların incelenmesi için onay verdiğini anlattı.
Arınç, Devlet Denetleme Kurulu raporunda belirtilen konuların gereğinin yapılacağını belirterek, "Raporda çok önemli öngörüler var. Eminim hiçbir arkadaş, ’ben, işime yarayan şu kısmını alayım da şu kısmını görmezden geleyim’ dememiştir. Raporu bütün olarak kabul etmemiz lazım. Ben, bu kurumla ilgili Bakan olarak... Bağlı olsa gereğini yapacağım" diye konuştu.
RTÜK’teki hiçbir atamaya karışamadığını, sadece ayda bir, uluslararası bir toplantıya katılma iznini verdiğini kaydeden Arınç, "Bölge müdürlükleri gelmiş, gitmiş, onu almışlar, bunu satmışlar, bir tek imza yetkim yok. Böyle bir şeye de alışkın değilim doğrusu" dedi.
Arınç, RTÜK üyelerinin Meclis tarafından seçildiğini, bu nedenle yürütmenin bu kuruma bir etkisinin olamayacağını dile getirdi.
"KURUMUN ÇIKARLARINI DÜŞÜNEREK, GÖREVDEN ALIRDIM"
Yaşanan tartışmalardan sonra, 3 RTÜK üyesinin, eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın üyelikten alınmasını istediklerini ancak talebin reddedildiğini anımsatan Arınç, konunun taşındığı idare mahkemesinden de aynı yönde karar çıktığını söyledi.
Arınç, "Üyelerin 9. maddeye uygun olarak yaptıkları, üyelikten düşürülme talebine yargı tarafından da bir onay verilmemişse, benim doğrudan ismi geçen arkadaşı görevden alma gibi bir yetkim yok. Ben ilkeli olmaya çalışan bir insanım. Eğer yetkim olsaydı, sadece kurumun çıkarlarını düşünerek bu arkadaşı görevden alırdım, ama yok. Olmayan bir yetki dolayısıyla beni demogojiyle ya da cesaretsizlikle suçlamak bir milletvekiline yakışmaz" dedi.
"NE İŞİN VAR LAS VEGAS’TA?"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Deniz Feneri Derneği soruşturması konusunda da, soruşturma üzerinde mahkemenin gizlilik kararına işaret etti.
Milletvekillerinin, RTÜK üyelerinin yurtdışı seyahatleri ve aldıkları yolluklarla ilgili eleştirilerine de yanıt veren Arınç, TBMM Başkanı olduğu dönemde de yurtdışı seyahatleri konusunda titiz davrandığını ve gidenlerden aynı hassasiyeti beklediğini söyledi.
Arınç, gerekli olan yurtdışı toplantılara gidilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yurtdışına gidenlere, ’5 yıldızlı otellerde kalmayın’ dedim. Gidiş-dönüş günlerini kısıtladım. Las Vegas’ta bir toplantı... Ne işin var kardeşim orada senin, nedir bu toplantı? Türkiye ile ne kadar ilgilidir? İlk defa mı oluyor, geçmişten bu yana devam mı ediyor? Orada bir oturum başkanlığı mı yapıyorsunuz, sunacağınız bir rapor mu var?" diye konuştu.
RTÜK Başkanı Davut Dursun ve üye Mehmet Dadak ile İzlanda’ya gittiğini dile getiren Arınç, "İsraf varsa, bunu önlemeliyiz. Kurumun artık Akman ya da başka bir şeyle üstünün örtülmesine, gölgelenmesine izin vermemek lazım" dedi