Ne “Cuppa”sı ne “Cunta”sı, bu şarkı ancak “Cukka”yı doldurur!..
Medyaradar medya analisti Atilla Akar, Tarkan’ın “Cuppa” şarkısına dair ortaya atılan “Cunta” iddiasını değerlendirdi…
Efendim; son günlerde darbeye ya da “FETÖ’ye karşı çıkıyorum” diye öylesine “mantıksız” sözler söylenir oldu ki bazen ne diyeceğimi bende şaşırıyorum. Bunlar bilinçli mi böyle yansıtılıyor yoksa hakikaten inanarak mı söyleniyor bilemiyorum. Üstelik normalde mizah konusu olması gereken bu gibi iddialar belli bir kesimce öylesine ciddiye alınıyor ki gerçekten ilginç. Ayrıca bir sosyolojik olarak incelemeye tabi tutulmalılar bence.
Anlaşılan bu defa da öyle olmuş galiba. Bu kez MİLAT Gazetesi yazarlarından Bayram Zilan sözleri Sezen Aksu’ya ait Tarkan şarkısı “Cuppa”nın bir tür “darbe şarkısı” olabileceğini ve darbeden sonra “cunta”ya çevrileceğini öne sürmüş.
Ne diyeyim? İlginç bir iddia!.. Peki her “ilginç” iddia veya benzetme doğru mudur? Elbette hayır. O iddianın kendi içinde –kendine göre birtakım verileri olsa da- “mantıksal tutarlılık”a sahip olması gerekir. Yoksa her enteresan bir nokta yakaladığını zanneden bu yaklaşımını öne sürmeye kalkarsa ortalık “Saçmalıklar Ansiklopedisi”ne döner ki yavaş yavaş o da oluyor galiba.
TAM “PİYASA İŞİ” BİR ÜRÜN!..
Bu arada hemen belirteyim “Tarkan hayranı” filan değilim. Nefret de etmem ama haz almam da. Şarkılarını beğenmem ve dinlemem. (Bir “Unutmamalı” şarkısı hariç) Kırk yılda bir klipine rastlarsam hemen geçerim. “Bana hitap etmez” diyeyim kestirmeden en iyisi. Öte yandan takıntılı “Sezenistler”den de değilim. “Firuze”den bu yana da şarkılarını da özellikle dinlemiyorum. O da yıllar olmuştur herhalde.
Çaresiz oturdum adı geçen “Cuppa” şarkısını mecburen dinledim. “Acaba” dedim kendi kendime. Hani son zamanlarda pek moda olan “Subliminal mesaj” iddialarından biri olabilir mi? Bence ancak diskolarda ya da “Beach Club” türü ortamlarda çalınabilecek türden –kimse kusura bakmasın- saçma sapan bir şarkı. Sözleri söz değil, müziği müzik. Sırf kafiye olsun diye bir dizi boş lafın tıkıştırıldığı tam “piyasa işi” abuk avami bir ürün. (En fazla reklam müziği olur!) İkinci defa dinlemeye tahammül gösterebileceğimi zannetmiyorum!
ÖKÜZÜN ALTINDA BUZAĞI ARAMAK!..
Kısaca, bu şarkı değil “Cuntacı şarkısı” okul müsamerelerinin fon müziği bile olamaz bence. (Belki “Çikita muzcu Ajdar”ın şarkılarıyla yarışabilir!) Yani yazının yazarının örnek diye verdiği ne 1908 darbesinde kullanılan: "Osmanlılar bugün oldu muzaffer / Fethetti yeniden vatanı asker / Açtı mebuslara yolu süngüler / Yaşasın Niyazi yaşasın Enver" parçasına ne 1960 darbesi sonrası kullanılan: "Selam selam orduya / Selam bütün millete / Selam aziz vatana / Hürriyete bin selam" marşına, ne 12 Eylül darbesinde kullanılan "Yine de şahlanıyor kolbaşının kır atı" türküsüne, ne de 28 Şubat darbesinde kullanılan 10.Yıl Marşı'na en ufak bir benzerliği yok.
Ne içerik ne de biçim olarak bir “darbe marşı” olabilecek formatta değil. Bu parçayı “Marş” diye kullanan herhangi bir darbeci daha baştan dalga geçilmeyi göze almış demektir. Adama “kafayı yemiş” muamelesi çekerler. Darbe mantığının raconuna ters. Cuntacıların “karizması” (!) daha baştan çizilir!
Dolayısıyla “Öküzün altında buzağı” aramanın alemi yok. Artık ölçüsünü kaybettiği anlaşılan bu tarz yaklaşımlarla bir “cunta” analizi yapmak da mümkün değil. Tam tersine –niyet ne olursa olsun- işi daha da sulandırmaya hizmet eder.
HİÇBİR CUNTACI KENDİSİNE “CUNTACI” DEMEZ!..
Ayrıca ve en önemlisi hiçbir “Cuntacı” kendisine “cuntacı” (Ya da “Darbeci”) demez ve “cuntacı” diye anılmak istemez. (Dolayısıyla “Cunta, cunta…” diye bir şarkıyı da kendisine “marş” diye seçmez) Siz bugüne değin kendisine “Ben cuntacıyım” ya da yaptığı işe “Cunta kurdum” diyen darbeci gördünüz mü? Darbeciler-Cuntacılar kendilerine “Kurtarıcı”, “Milli kahraman”, “Memleketin koruyucuları”, “Halaskâr fedailer” vb, denilmesinden hoşlanır ve bu “ağırlıkta” (!) marşları severler. Bir marş yazdıracaklar ya da benimseyeceklerse de bu minvalde bir şeyi seçerler. Böylesi zıpır bir parçayı neden kendilerine marş diye seçsinler ki?
Dolayısıyla bir iddia ortaya atarken işin mantığını dikkate almak gerek. (Yani sizin onlara “cuntacı” demeniz onlarında kendilerine “Cuntacı” dediği anlamına gelmez!) Hatta “Cuntacı” tabiri cuntacılar için küfürdür. Adamı ipe bile çekerler!
Yazıda geçen parçanın 15 Temmuz’dan bir gün önce 14 Temmuz’da piyasaya sürülmesi, Sezen Aksu'nun babasının “Yamanlar Koleji”yle ilişkisi, vb gibi iddialar olayın içini doldurmuyor. Dolayısıyla “Cuppa” ile “Cunta” ile arasında fonetik benzerlikten yola çıkılarak paralellik kurulması yetmiyor. Hatta şarkının ucuz “pop” içeriğinin daha “siyasi” görünümlü bir tekrarı olmaktan ötesine geçemiyor. Dahası “Darbe ve FETÖ eleştirileri” ni iyice ayağa düşürmeye yarıyor. İşin “Magazin”i bile değil!..
Hülasa; bu “Cuppa” dan ne kadar zorlarsan zorla bir “Cunta” çıkmaz. Çıksa çıksa tam piyasa işi bir mantıkla, -toplumunda bu tarz parçalara marazi meylinden dolayı- ancak müzik piyasasında “Cukka”yı doldurtmaları çıkar!..
06.06.2016.
atillaakar@gmail.com
Anlaşılan bu defa da öyle olmuş galiba. Bu kez MİLAT Gazetesi yazarlarından Bayram Zilan sözleri Sezen Aksu’ya ait Tarkan şarkısı “Cuppa”nın bir tür “darbe şarkısı” olabileceğini ve darbeden sonra “cunta”ya çevrileceğini öne sürmüş.
Ne diyeyim? İlginç bir iddia!.. Peki her “ilginç” iddia veya benzetme doğru mudur? Elbette hayır. O iddianın kendi içinde –kendine göre birtakım verileri olsa da- “mantıksal tutarlılık”a sahip olması gerekir. Yoksa her enteresan bir nokta yakaladığını zanneden bu yaklaşımını öne sürmeye kalkarsa ortalık “Saçmalıklar Ansiklopedisi”ne döner ki yavaş yavaş o da oluyor galiba.
TAM “PİYASA İŞİ” BİR ÜRÜN!..
Bu arada hemen belirteyim “Tarkan hayranı” filan değilim. Nefret de etmem ama haz almam da. Şarkılarını beğenmem ve dinlemem. (Bir “Unutmamalı” şarkısı hariç) Kırk yılda bir klipine rastlarsam hemen geçerim. “Bana hitap etmez” diyeyim kestirmeden en iyisi. Öte yandan takıntılı “Sezenistler”den de değilim. “Firuze”den bu yana da şarkılarını da özellikle dinlemiyorum. O da yıllar olmuştur herhalde.
Çaresiz oturdum adı geçen “Cuppa” şarkısını mecburen dinledim. “Acaba” dedim kendi kendime. Hani son zamanlarda pek moda olan “Subliminal mesaj” iddialarından biri olabilir mi? Bence ancak diskolarda ya da “Beach Club” türü ortamlarda çalınabilecek türden –kimse kusura bakmasın- saçma sapan bir şarkı. Sözleri söz değil, müziği müzik. Sırf kafiye olsun diye bir dizi boş lafın tıkıştırıldığı tam “piyasa işi” abuk avami bir ürün. (En fazla reklam müziği olur!) İkinci defa dinlemeye tahammül gösterebileceğimi zannetmiyorum!
ÖKÜZÜN ALTINDA BUZAĞI ARAMAK!..
Kısaca, bu şarkı değil “Cuntacı şarkısı” okul müsamerelerinin fon müziği bile olamaz bence. (Belki “Çikita muzcu Ajdar”ın şarkılarıyla yarışabilir!) Yani yazının yazarının örnek diye verdiği ne 1908 darbesinde kullanılan: "Osmanlılar bugün oldu muzaffer / Fethetti yeniden vatanı asker / Açtı mebuslara yolu süngüler / Yaşasın Niyazi yaşasın Enver" parçasına ne 1960 darbesi sonrası kullanılan: "Selam selam orduya / Selam bütün millete / Selam aziz vatana / Hürriyete bin selam" marşına, ne 12 Eylül darbesinde kullanılan "Yine de şahlanıyor kolbaşının kır atı" türküsüne, ne de 28 Şubat darbesinde kullanılan 10.Yıl Marşı'na en ufak bir benzerliği yok.
Ne içerik ne de biçim olarak bir “darbe marşı” olabilecek formatta değil. Bu parçayı “Marş” diye kullanan herhangi bir darbeci daha baştan dalga geçilmeyi göze almış demektir. Adama “kafayı yemiş” muamelesi çekerler. Darbe mantığının raconuna ters. Cuntacıların “karizması” (!) daha baştan çizilir!
Dolayısıyla “Öküzün altında buzağı” aramanın alemi yok. Artık ölçüsünü kaybettiği anlaşılan bu tarz yaklaşımlarla bir “cunta” analizi yapmak da mümkün değil. Tam tersine –niyet ne olursa olsun- işi daha da sulandırmaya hizmet eder.
HİÇBİR CUNTACI KENDİSİNE “CUNTACI” DEMEZ!..
Ayrıca ve en önemlisi hiçbir “Cuntacı” kendisine “cuntacı” (Ya da “Darbeci”) demez ve “cuntacı” diye anılmak istemez. (Dolayısıyla “Cunta, cunta…” diye bir şarkıyı da kendisine “marş” diye seçmez) Siz bugüne değin kendisine “Ben cuntacıyım” ya da yaptığı işe “Cunta kurdum” diyen darbeci gördünüz mü? Darbeciler-Cuntacılar kendilerine “Kurtarıcı”, “Milli kahraman”, “Memleketin koruyucuları”, “Halaskâr fedailer” vb, denilmesinden hoşlanır ve bu “ağırlıkta” (!) marşları severler. Bir marş yazdıracaklar ya da benimseyeceklerse de bu minvalde bir şeyi seçerler. Böylesi zıpır bir parçayı neden kendilerine marş diye seçsinler ki?
Dolayısıyla bir iddia ortaya atarken işin mantığını dikkate almak gerek. (Yani sizin onlara “cuntacı” demeniz onlarında kendilerine “Cuntacı” dediği anlamına gelmez!) Hatta “Cuntacı” tabiri cuntacılar için küfürdür. Adamı ipe bile çekerler!
Yazıda geçen parçanın 15 Temmuz’dan bir gün önce 14 Temmuz’da piyasaya sürülmesi, Sezen Aksu'nun babasının “Yamanlar Koleji”yle ilişkisi, vb gibi iddialar olayın içini doldurmuyor. Dolayısıyla “Cuppa” ile “Cunta” ile arasında fonetik benzerlikten yola çıkılarak paralellik kurulması yetmiyor. Hatta şarkının ucuz “pop” içeriğinin daha “siyasi” görünümlü bir tekrarı olmaktan ötesine geçemiyor. Dahası “Darbe ve FETÖ eleştirileri” ni iyice ayağa düşürmeye yarıyor. İşin “Magazin”i bile değil!..
Hülasa; bu “Cuppa” dan ne kadar zorlarsan zorla bir “Cunta” çıkmaz. Çıksa çıksa tam piyasa işi bir mantıkla, -toplumunda bu tarz parçalara marazi meylinden dolayı- ancak müzik piyasasında “Cukka”yı doldurtmaları çıkar!..
06.06.2016.
atillaakar@gmail.com