Nazlı Ilıcak'tan Yeni Şafak'a 27 Mayıs isyanı!

İsmet İnönü'nün Menderes'in asılması için 27 Mayıs'ta askerlere baskı yaptığı iddiasını dile getiren Yeni Şafak, konu ile yakından ilgilenen isimlerden Nazlı Ilıcak'ın tepkisini çekti.

Yeni Şafak gazetesinin İnönü'nün Atatürk'ü zehirlettiği iddiası sonrasında, Menderes'in asılması için 27 Mayıs'ta askerlere baskı yaptığı iddiasını dile getirmesi, konu ile yakından ilgilenen isimlerden Nazlı Ilıcak'ın tepkisini çekti.

Demokrat Parti döneminde Nafia (Bayındırlık) sonra da Münakalat (Ulaştırma) bakanlıkları yapmış ve 27 Mayıs darbesi sonrası Menderes'le birlikte Yassıada'da yargılanan Muammer Çavuşoğlu'nun kızı olan Nazlı Ilıcak, "27 Mayıs hakkında onlarca kitap okudum. Kendim de “27 Mayıs Yargılanıyor” diye bir kitap yazdım. Hiç böyle bir mektuba rastlamadım." dediği yazısında Yeni Şafak için "Esnaf züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış…" yorumunu da yaptı.

İşte Nazlı Ilıcak'ın Bugün gazetesindeki yazısından çarpıcı bölümler:

ESNAF ZÜĞÜRTLEYİNCE...


Esnaf züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış… Bunu Tayyip Erdoğan sık sık yapıyor. Tabii, havuz medyası da. Ne zaman CHP’yi eleştirecek olsalar, söze Demokrat Parti ve Menderes ile başlıyorlar.

27 Mayıs darbesini CHP’lilerin sevinçle karşıladığını, hatta askerle işbirliği yaptığını biliyoruz. Çünkü ülkede büyük gerginlik vardı. Tahkikat Komisyonu, parlamentoda tartışılması sırasında İnönü “Şartlar tamam olursa ihtilâl meşru olur. Sizi ben bile kurtaramam” cümlesini sarf etmişti. Onun bu sözleri, askere yeşil ışık gibi değerlendirilmişti. Askerler de öyle düşünmüştü. Mesela 27 Mayısçı subaylardan Orhan Erkanlı bana “Onun bu sözleri üzerine, İnönü bizimle birlikte hareket etmese dahi, bize karşı çıkmaz kanaatine kapıldık” demişti. Zaten Anayasa’yı hazırlayan Kurucu Meclis’e Demokrat Parti’yle ilişkisi bulunan hiç kimse alınmadı; CHP’liler ağırlıktaydı.

İSMET PAŞA, GÜRSEL'DEN İDAMLARIN DURDURULMASINI TALEP ETTİ

Bunlar bilinen gerçekler. Ama buradan yola çıkarak, Yeni Şafak’ın yaptığı gibi, İnönü’nün, Adnan Menderes’in öldürülmesi amacıyla baskı uyguladığını söylemek, tarihi gerçekleri tersyüz etmekten başka bir anlama gelmez. Aksine, Berin Hanım’ın ricası üzerine İsmet Paşa, Cemal Gürsel’e gitti ve idamın durdurulmasını talep etti. Geç kalmış bir teşebbüstü. Zira Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, Silahlı Kuvvetler Birliği Cuntası kurulmuş, Milli Birlik Komitesi’nin yetkisi neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. İdam kararlarını bu komite onaylıyordu fakat üzerinde cunta baskısı vardı. Cemal Gürsel bir şey yapamazdı. Zaten Menderes, alelacele Yassıada’dan İmralı’ya gönderilerek, uygulamaların aksine gündüz vakti idam edildi. İdam durdurulsun diye, Ada Komutanı Faruk Güryay aranmıştı lâkin Menderes’i ölüme taşıyan gemi çoktan İmralı’ya hareket etmiş ve infaz gerçekleşmişti. Cuntanın uzantıları genç subaylar, idamdan cayılırsa ihtimaline karşı İmralı’ya gelmişti.

27 MAYIS YARGILANIYOR DİYE KİTAP YAZDIM AMA BÖYLE BİR MEKTUP GÖRMEDİM

Yeni Şafak, sözde Cemal Gürsel’e ait olduğunu ileri sürdüğü bir mektup yayınlıyor. Bu mektubun kime gittiği belli değil. O mektupta Gürsel, “İnönü, Menderes’in ve yanındaki bakanların mutlak surette idam edilmesi gerektiğini mahkeme heyetine ve Milli Birlik Komitesi’ne sürekli telkin ediyordu” diyor. Ve mektubunu “Üzgünüm Menderes” diye tamamlıyor.



27 Mayıs hakkında onlarca kitap okudum. Kendim de “27 Mayıs Yargılanıyor” diye bir kitap yazdım. Hiç böyle bir mektuba rastlamadım.

AMAÇ ALGI OPERASYONU

Peki neden bugün böyle bir tartışma alevlendiriliyor? Sebebi ortada… Amaç, Menderes’in uğradığı haksızlık filân değil. Sadece bir algı operasyonu: “CHP, Menderes’e böyle bir kötülük yaptı; şimdi de Tayyip Erdoğan’ı hedef aldılar. Beyaz kefeni ona giydirmek istiyorlar.”

İnsanın aklınla alay ediyorlar. Tarihi kendilerine göre yeniden yazmaya çalışıyorlar. Hiçbir utanma duyguları yok. Üstelik milleti koyun yerine koyuyorlar.

Hitler’in propaganda nazırı Goebbels’in sözlerini hatırladım: “Bana vicdansız bir medya temin et, sana bilinçsiz bir halk sunayım.”