Nazlı Ilıcak'tan Bugün gazetesine eleştiri: O manşet hataydı!
Bugün Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Bugün'ün Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutuklanması sırasında attığı manşetin hatalı olduğunu yazdı.
Ergenekon davaları sırasından Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutuklanması üzerine Bugün Gazetesi ""Basın kadar yargı da hür" manşeti atmıştı. Bugün İpek Medya operasyonu sonrası cemaate yakın medya gruplarına sık sık bu manşet hatırlatılıyor.
Nazlı Ilıcak, Bugün Gazetesi'nin o manşeti için"hataydı" dedi. Hataydı dedi demesine de sonrasında "ama" demeyi de ihmal etmedi.
İşte Nazlı Ilıcak'ın o yazısı:
BUGÜN Gazetesi'nin susturulması amacıyla Koza İpek Holding'e yapılan baskın karşısında AKTroller bu gazetenin 6 Mart 2011 tarihli nüshasını yayınlıyor.
Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutuklanması esnasında gazetenin "Basın kadar yargı da hür" manşetini atması hatalı bir seçimdi.
Ama hem bu manşet, bugün yapılanları haklı göstermez hem de o sözler gazetenin kendi fikri değil, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun düşünceleriydi. Bakın Davutoğlu ne demiş: "Basın özgürlüğü kadar yargı bağımsızlığı konusunda da hassasız. Soruşturma başlatma savcıların hakkıdır.
Hükümetin müdahalesi olamaz."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de aynı gün, "Yargı kararının beklenmesi gerekir. Eğer gazetecilik faaliyeti sebebiyle gözaltına alınmışlarsa hepimiz birlikte haykırırız" diye konuşmuştu.
Tayyip Erdoğan ise Nedim Şener ve Ahmet Şık gözaltına alınır alınmaz şu açıklamayı yapmıştı: "Biz savcı da değiliz hâkim de değiliz birileri gibi avukat da değiliz. Yargının hedef tahtası haline getirilmesine razı da olamayız. Bırakınız yargı suçlu ile suçsuzu ayırsın."
Görüldüğü gibi, bu düşünceler siyasi iktidara ait. Ama muhtemelen, BUGÜN Gazetesi aynı düşünceleri paylaştığı için, o görüşleri manşetine taşımış. Bu neye benziyor biliyor musunuz? 28 Şubat'ta atılan "Gerekirse silâh da kullanırız" başlıklarına... Askerler brifing sırasında Refahyol iktidarına karşı "Gerekirse silâh kullanırız"demişler, bazı medya organları da bunu manşet yapmıştı. Sözlerin sahibi gazete değil ama belli ki o cümlelere sahip çıkıyor. Mesele bundan ibaret.
Nazlı Ilıcak, Bugün Gazetesi'nin o manşeti için"hataydı" dedi. Hataydı dedi demesine de sonrasında "ama" demeyi de ihmal etmedi.
İşte Nazlı Ilıcak'ın o yazısı:
BUGÜN Gazetesi'nin susturulması amacıyla Koza İpek Holding'e yapılan baskın karşısında AKTroller bu gazetenin 6 Mart 2011 tarihli nüshasını yayınlıyor.
Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutuklanması esnasında gazetenin "Basın kadar yargı da hür" manşetini atması hatalı bir seçimdi.
Ama hem bu manşet, bugün yapılanları haklı göstermez hem de o sözler gazetenin kendi fikri değil, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun düşünceleriydi. Bakın Davutoğlu ne demiş: "Basın özgürlüğü kadar yargı bağımsızlığı konusunda da hassasız. Soruşturma başlatma savcıların hakkıdır.
Hükümetin müdahalesi olamaz."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de aynı gün, "Yargı kararının beklenmesi gerekir. Eğer gazetecilik faaliyeti sebebiyle gözaltına alınmışlarsa hepimiz birlikte haykırırız" diye konuşmuştu.
Tayyip Erdoğan ise Nedim Şener ve Ahmet Şık gözaltına alınır alınmaz şu açıklamayı yapmıştı: "Biz savcı da değiliz hâkim de değiliz birileri gibi avukat da değiliz. Yargının hedef tahtası haline getirilmesine razı da olamayız. Bırakınız yargı suçlu ile suçsuzu ayırsın."
Görüldüğü gibi, bu düşünceler siyasi iktidara ait. Ama muhtemelen, BUGÜN Gazetesi aynı düşünceleri paylaştığı için, o görüşleri manşetine taşımış. Bu neye benziyor biliyor musunuz? 28 Şubat'ta atılan "Gerekirse silâh da kullanırız" başlıklarına... Askerler brifing sırasında Refahyol iktidarına karşı "Gerekirse silâh kullanırız"demişler, bazı medya organları da bunu manşet yapmıştı. Sözlerin sahibi gazete değil ama belli ki o cümlelere sahip çıkıyor. Mesele bundan ibaret.