Nazlı Ilıcak'ın 'casusluk' davasında flaş talep!
Ilıcak, 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken belgeleri açıklamak'la suçlanıyor.
Gazeteci Nazlı Ilıcak’ın 'casusluk’ suçundan yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcı, Ilıcak’ın müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Ilıcak, 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken belgeleri açıklamak'la suçlanıyor.
Darbe girişimi sonrası tutuklanan gazeteci Nazlı Ilıcak’ın 2015 tarihli bir yazısı nedeniyle "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı davanın 3. duruşması bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ilıcak, duruşmaya Bakırköy Cezaevi'nden SEGBİS'le bağlandı.
Davada ilk olarak mahkeme başkanı, dava arasında mahkemeye ulaşan belgeleri okudu. Belgelerden biri Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Nazlı Ilıcak’ın askeri istihbarat ve Tahşiyecilik" konulu sosyal medya paylaşımları ve açık kaynak paylaşımlarına dair belge oldu.
Belgeler okunduktan sonra Ilıcak’ın avukatı söz aldı ve "Basın Kanunu'nda dava açmak için öngörülen süre aşılmıştır. Davanın düşmesi gerekir” dedi.
Mahkeme başkanı duruşmaya SEGBİS'le bağlanan Nazlı Ilıcak’a mahkemeye ulaşan bir CD hakkında soru sordu. Ilıcak, "Ben o CD'yi görmedim. Ben köşe yazımdan dolayı yargılanıyorum” diyerek cevap verdi.
Ilıcak, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben belge yayınlamadım. Sadece belge içeriğine dair açıklamada bulundum. Belge yayımlandıktan sonra herkes paylaşabilir çünkü artık sır olmaktan çıkmıştır. Bahsedilen belge bana Twitter'dan ulaşmıştır.”
Mahkeme başkanının "Türkiye'de çok sayıda gazeteci var, neden bu belge size gönderildi" diye sorması üzerine Nazlı Ilıcak, "Bu belge başkasına da gönderilmiş olabilir. Gazetecilere böyle belgelerin gelmesi olağandır” ifadesini kullandı.
Daha sonra savcı, eksik husus kalmadığını ve soruşturmanın genişletilmesi talebinin de olmadığını belirterek esas hakkında mütalaa sunacağını söyledi.
Savcı, esas hakkında mütalaasında Nazlı Ilıcak'ın "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken belgeleri açıklamak" suçunu düzenleyen TCK 330. madde uyarınca cezalandırılmasını istedi.
TCK'nın 330. maddesi şöyle:
"Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklayan kimseye müebbet hapis cezası verilir."
Davanın duruşması 9 Ekim gününe ertelendi.
Darbe girişimi sonrası tutuklanan gazeteci Nazlı Ilıcak’ın 2015 tarihli bir yazısı nedeniyle "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı davanın 3. duruşması bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ilıcak, duruşmaya Bakırköy Cezaevi'nden SEGBİS'le bağlandı.
Davada ilk olarak mahkeme başkanı, dava arasında mahkemeye ulaşan belgeleri okudu. Belgelerden biri Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Nazlı Ilıcak’ın askeri istihbarat ve Tahşiyecilik" konulu sosyal medya paylaşımları ve açık kaynak paylaşımlarına dair belge oldu.
Belgeler okunduktan sonra Ilıcak’ın avukatı söz aldı ve "Basın Kanunu'nda dava açmak için öngörülen süre aşılmıştır. Davanın düşmesi gerekir” dedi.
Mahkeme başkanı duruşmaya SEGBİS'le bağlanan Nazlı Ilıcak’a mahkemeye ulaşan bir CD hakkında soru sordu. Ilıcak, "Ben o CD'yi görmedim. Ben köşe yazımdan dolayı yargılanıyorum” diyerek cevap verdi.
Ilıcak, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben belge yayınlamadım. Sadece belge içeriğine dair açıklamada bulundum. Belge yayımlandıktan sonra herkes paylaşabilir çünkü artık sır olmaktan çıkmıştır. Bahsedilen belge bana Twitter'dan ulaşmıştır.”
Mahkeme başkanının "Türkiye'de çok sayıda gazeteci var, neden bu belge size gönderildi" diye sorması üzerine Nazlı Ilıcak, "Bu belge başkasına da gönderilmiş olabilir. Gazetecilere böyle belgelerin gelmesi olağandır” ifadesini kullandı.
Daha sonra savcı, eksik husus kalmadığını ve soruşturmanın genişletilmesi talebinin de olmadığını belirterek esas hakkında mütalaa sunacağını söyledi.
Savcı, esas hakkında mütalaasında Nazlı Ilıcak'ın "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken belgeleri açıklamak" suçunu düzenleyen TCK 330. madde uyarınca cezalandırılmasını istedi.
TCK'nın 330. maddesi şöyle:
"Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklayan kimseye müebbet hapis cezası verilir."
Davanın duruşması 9 Ekim gününe ertelendi.