'NAZLI ILICAK'A AYIP EDİYORSUNUZ!" AHMET HAKAN, ILICAK'I SAVUNDU!

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Nazlı Ilıcak'ı savunduğu yazısında 28 Şubat'ta Ilıcak'ın savunduklarına değindi.

Nazlı Ilıcak’a ayıp ediyorsunuz

1990’lı yılların ikinci yarısıydı:

Ben de başörtüsü özgürlüğünü savunuyordum, Nazlı Ilıcak da...
Ben de Refah Partisi’ni savunuyordum, Nazlı Ilıcak da...
Ben de 28 Şubat mazlumlarını savunuyordum, Nazlı Ilıcak da...
Ama benim bütün bunları savunmam kolaydı.
Çünkü...
- Ben savundukça etrafımdakilerden “aferin” alıyordum.
- Ben savundukça çevremdekiler tarafından kahraman ilan ediliyordum.
- Ben savundukça sosyal çevrem beni göklere çıkarıyordu.
- Ben savundukça dışlanmıyor, el üstünde tutuluyordum.
Oysa Nazlı Ilıcak açısından durum farklıydı.
- O savundukça aşağılanıyordu.
- O savundukça tefli fotoğrafları manşetlere taşınıyordu.
- O savundukça sosyal çevresi tarafından tiksinti ile karşılanıyordu.
- O savundukça arşiv fareleri geçmişteki yazılarını ortaya çıkarıp onu utandırmaya çalışıyorlardı.
- O savundukça etrafı tarafından yalnız bırakılıyordu.
- O savundukça “Erbakan’dan kaptı cukkaları” şeklinde çirkin iftiralara maruz kalıyordu.
* * *
- Bugün başörtüsünü savunmak kolay... Mesele Nazlı Ilıcak’ın savunduğu günlerde başörtüsünü savunmaktaydı.
- Bugün 28 Şubat falan diye defter açmak kolay. Mesele Nazlı Ilıcak’ın 28 Şubat’a direndiği günlerde direnişe geçmekteydi.
- Bugün “rahmetli Hoca muhteşem bir insandı” diye cümleye başlamak kolay. Mesele herkesin “rahmetli Hoca”yı bir kaşık suda boğmak istediği zamanlarda yanında durmaktaydı.
- Bugün Tayyip Erdoğan’a yakın durmak güvenilir bir limana kapak atmak gibi bir şey... Mesele Tayyip Erdoğan’ın yanında durmanın süper risk taşıdığı günlerde Erdoğan’a destek çıkmaktaydı.
Yani demem o ki...
Nazlı Ilıcak’ın yaptığı küçümsenecek, dudak bükülecek, kolay unutulacak bir şey değildi.
* * *
Ve bugün bakıyoruz:
İktidar yanlısı bazı kalemlerde bir Nazlı Ilıcak düşmanlığı peyda olmuş.
Çullanıyorlar da çullanıyorlar.
Tıpkı başkalarına vurdukları gibi Nazlı Ilıcak’a da vuruyorlar.
Arşiv fareliği yapıyorlar, alay ediyorlar, yaftalıyorlar, çarpıtıyorlar, geçmişte yazdığı yazılarla utandırmaya çalışıyorlar.
Neden?
- Sırf “rövanş peşinde koşmayalım” dediği için...
- Sırf “işi cadı avına vardırmayalım” dediği için...
- Sırf “savcı olmayalım, polis olmayalım” dediği için...
- Sırf “ayıp etmeyelim” dediği için...
* * *
- İnsan hakları için verilmiş bir mücadele için kadirşinaslık göstermiyorsun, anladık.
- Geçmişte ortaya konmuş delikanlı bir tavrın hatırını saymıyorsun, anladık.
- Fedakârlığı takdir etmiyorsun, anladık.
- Alınmış bir riske saygı göstermiyorsun, anladık.
Bari acımasız olma bu kadar da hiç değilse “vicdansız” demesinler.

Ahmet Hakan/hürriyet