Nazlı Ilıcak: Bazı medya grupları ayaküstü yalan uyduruyor!
Gazeteci ve yazar, katıldığı televizyon programında gündeme dair değerlendirmeler yaptı.
Gazeteci - Yazar Nazlı Ilıcak, Samanyolu Haber TV'de 'Metin Yıkar'la Gündem Özel' programına konuk oldu ve yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan, 'orduya kumpas' iddialarına kadar çeşitli konularda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Nazlı Ilıcak, 'Orduya kumpas' iddialarının amacının yolsuzluk operasyonunu gölgeleme amaçlı olduğunu söyledi.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası tasfiyelerle ilgili tehlike uyarısında bulunan Yazar Nazlı Ilıcak, "Kaçakçılık, organize şube, istihbarat, mali şube, aslında bu belli bir birikimi yansıtıyor, bir beceriyi yansıtıyor. Bütün berhava ettiler. Türkiye aslında çok büyük tehditlerle karşı karşıya şu anda. O birikimler gittiği için sıkıntı yaşanabilir" ifadelerini kullandı.
"İşinizi yapıyorsunuz ama muhakkak başınıza bazı işler geliyor" psikolojisinin hakim olduğunu belirten Nazlı Ilıcak, polislerin kanuna göre savcıyı dinlemekle mükellef olduğunu, ama 3 yolsuzluk operasyonuna katılan da polislerin görevlerinden alındıklarını söyleyip, "Türkiye'de çok büyük hukuksuzluk yaşanıyor" diye konuştu.
"BAZI MEDYA GRUPLARI AYAKÜSTÜ YALAN UYDURUYOR, ÇOK KÖTÜ SINAV VERİYOR"
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sürecinde Hizmet hareketini karalamaya yönelen bazı medyanın çok kötü bir sınav verdiğini söyleyen Ilıcak, 28 Şubat medyasının da sonradan çok mahcup olduğunu hatırlatıp, "Ayaküstü yalan uyduruyorlar. Bir dezenformasyon operasyonu yapılıyor" diye konuştu.
"YOLSUZLUKLARI MEYDANA ÇIKARAN BİR 'ÇETE' İLK DEFA TÜRKİYE'DE DUYUYORUM"
Nazlı Ilıcak, 'Paralel yapı', 'çete' gibi kavramlarının dillendirilmesi yerine, varsa bulgularının ve somut delillerin ortaya konulması zorunluluğuna dikkat çekip, "Kaldı ki, böyle diyebilmek için de yolsuzluğun olmadığını ispat etmek mecburiyetindesiniz, yani yargılanmanız lazım" ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:
"Eğer bir iftira varsa o zaman buna çete dersin. Eğer bir takım savcılar namuslu, bir takım polisler namuslu, gizli olarak operasyonu neticelendirmişlerse Sami Selçuk'un da dediği gibi mesela Zekeriya Öz'ü tebrik etmek lazım. Çete demeniz için yolsuzluklarına üstünü örtmesi lazım, yolsuzlukları meydana çıkaran bir çete duymadım ben ilk defa Türkiye'de duyuyorum."
"'ORDUYA KUMPAS' İDDİALARININ AMACI 17 ARALIK OPERASYONUNU GÖLGELEMEK"
Hükümete yakın isimler tarafından gündeme getirilen 'Orduya kumpas' iddialarına ilişkin olarak ise Nazlı Ilıcak, "Bu kumpas meselesi son derece tehlikeli bir söylemdi. Bundan vazgeçse bile tahribatı devam ediyor. Dikkat ederseniz bugün Yargıtay'ın da karar verdiği meşru olan davalar sorgulanıyor biz demedik mi diye" ifadelerini kullandı. Ilıcak, Ergenekon ve Balyoz destekleyicileri ile AK Parti'nin kol kola girdiğini, 'Paralel Yapı' iddialarının yaygınlaşmasının da herkesin işine geldiği gibi bu kavramı kullanmak istemesinden kaynaklandığını belirtip, bunun memleket açısından tehlikeli olduğunun altını çizdi.
Ilıcak, 'Kumpas' iddialarının "17 Aralık operasyonu bir şekilde gölgelemek, dikkatleri başka yöne çekmek, yok yeniden yargılansın, zaten Balyoz'da da böyle yapılmıştı, Ergenekon Davası'nda da böyle yapılmıştı gibi.." dedi ve Ergenekon Davası'nın açılmaması durumunda, 2008'de AK Parti'nin kapatılacağını, o davayla süngülerin düştüğünü ve AK Parti'nin kurtulduğunu ifade etti.
"ATAMALARIN SEBEBİ AK PARTİ'NİN PANİKLEMESİ"
"AK Parti panikle hareket ediyor. Çok daha büyük bir dalgayı göğüslemek üzere bu tertipleri alıyorlar atamalar, polislerin alınması gibi" diye konuşan Ilıcak, "Daha büyük dalgalar gelebilir, biz bir şekilde bunu bastıralım diye bunu yapıyorlar. Neticede bu yolsuzluk operasyonu cemaatle birlikte hareket etseydi bile bence gerçekleşecekti, çünkü bunu yapan cemaatçi polisler ve savcılar değil" dedi.
İşte, Nazlı Ilıcak'ın Samanyolu Haber TV'ye yaptığı açıklamalar:
Nazlı Ilıcak, 'Orduya kumpas' iddialarının amacının yolsuzluk operasyonunu gölgeleme amaçlı olduğunu söyledi.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası tasfiyelerle ilgili tehlike uyarısında bulunan Yazar Nazlı Ilıcak, "Kaçakçılık, organize şube, istihbarat, mali şube, aslında bu belli bir birikimi yansıtıyor, bir beceriyi yansıtıyor. Bütün berhava ettiler. Türkiye aslında çok büyük tehditlerle karşı karşıya şu anda. O birikimler gittiği için sıkıntı yaşanabilir" ifadelerini kullandı.
"İşinizi yapıyorsunuz ama muhakkak başınıza bazı işler geliyor" psikolojisinin hakim olduğunu belirten Nazlı Ilıcak, polislerin kanuna göre savcıyı dinlemekle mükellef olduğunu, ama 3 yolsuzluk operasyonuna katılan da polislerin görevlerinden alındıklarını söyleyip, "Türkiye'de çok büyük hukuksuzluk yaşanıyor" diye konuştu.
"BAZI MEDYA GRUPLARI AYAKÜSTÜ YALAN UYDURUYOR, ÇOK KÖTÜ SINAV VERİYOR"
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sürecinde Hizmet hareketini karalamaya yönelen bazı medyanın çok kötü bir sınav verdiğini söyleyen Ilıcak, 28 Şubat medyasının da sonradan çok mahcup olduğunu hatırlatıp, "Ayaküstü yalan uyduruyorlar. Bir dezenformasyon operasyonu yapılıyor" diye konuştu.
"YOLSUZLUKLARI MEYDANA ÇIKARAN BİR 'ÇETE' İLK DEFA TÜRKİYE'DE DUYUYORUM"
Nazlı Ilıcak, 'Paralel yapı', 'çete' gibi kavramlarının dillendirilmesi yerine, varsa bulgularının ve somut delillerin ortaya konulması zorunluluğuna dikkat çekip, "Kaldı ki, böyle diyebilmek için de yolsuzluğun olmadığını ispat etmek mecburiyetindesiniz, yani yargılanmanız lazım" ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:
"Eğer bir iftira varsa o zaman buna çete dersin. Eğer bir takım savcılar namuslu, bir takım polisler namuslu, gizli olarak operasyonu neticelendirmişlerse Sami Selçuk'un da dediği gibi mesela Zekeriya Öz'ü tebrik etmek lazım. Çete demeniz için yolsuzluklarına üstünü örtmesi lazım, yolsuzlukları meydana çıkaran bir çete duymadım ben ilk defa Türkiye'de duyuyorum."
"'ORDUYA KUMPAS' İDDİALARININ AMACI 17 ARALIK OPERASYONUNU GÖLGELEMEK"
Hükümete yakın isimler tarafından gündeme getirilen 'Orduya kumpas' iddialarına ilişkin olarak ise Nazlı Ilıcak, "Bu kumpas meselesi son derece tehlikeli bir söylemdi. Bundan vazgeçse bile tahribatı devam ediyor. Dikkat ederseniz bugün Yargıtay'ın da karar verdiği meşru olan davalar sorgulanıyor biz demedik mi diye" ifadelerini kullandı. Ilıcak, Ergenekon ve Balyoz destekleyicileri ile AK Parti'nin kol kola girdiğini, 'Paralel Yapı' iddialarının yaygınlaşmasının da herkesin işine geldiği gibi bu kavramı kullanmak istemesinden kaynaklandığını belirtip, bunun memleket açısından tehlikeli olduğunun altını çizdi.
Ilıcak, 'Kumpas' iddialarının "17 Aralık operasyonu bir şekilde gölgelemek, dikkatleri başka yöne çekmek, yok yeniden yargılansın, zaten Balyoz'da da böyle yapılmıştı, Ergenekon Davası'nda da böyle yapılmıştı gibi.." dedi ve Ergenekon Davası'nın açılmaması durumunda, 2008'de AK Parti'nin kapatılacağını, o davayla süngülerin düştüğünü ve AK Parti'nin kurtulduğunu ifade etti.
"ATAMALARIN SEBEBİ AK PARTİ'NİN PANİKLEMESİ"
"AK Parti panikle hareket ediyor. Çok daha büyük bir dalgayı göğüslemek üzere bu tertipleri alıyorlar atamalar, polislerin alınması gibi" diye konuşan Ilıcak, "Daha büyük dalgalar gelebilir, biz bir şekilde bunu bastıralım diye bunu yapıyorlar. Neticede bu yolsuzluk operasyonu cemaatle birlikte hareket etseydi bile bence gerçekleşecekti, çünkü bunu yapan cemaatçi polisler ve savcılar değil" dedi.
İşte, Nazlı Ilıcak'ın Samanyolu Haber TV'ye yaptığı açıklamalar: