Her gün Ay'a bakıp buldu, deli diye ailesi terk etti! NASA'yı şaşırtan Diyarbakırlı simitçi

Çocukken en büyük hayali uzaya çıkmak olan binlerce kişi yetişkin olduğunda bu heyecanını yitiriyor. Diyarbakırlı simit ustası Abdülkadir Topkaç ise 27 yıllık uzay çalışmalarına, hatta NASA’dan mektup almasını sağlayan keşfine hiç kaybetmediği heyecanı ve inancıyla bakın nasıl koştu.

Küçükken pek çok kişi, "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" sorusuna ‘astronot’ yanıtını vermiştir. Birçoğu muhtemelen, hatta kesin olarak astronot olmadı. Ancak bazıları uzaya duydukları merakın sürükleyici gücüyle telsizlerle uzay istasyonuna bağlandı bazıları da evlerinde kurdukları teleskopla gezegenleri izledi. Bunların içinde öyle biri vardı ki herkesin ‘Yapamazsın’ sözüne inat önce köyde bulduğu dürbünle sonra başarısı sonucu İstanbul’dan getirdiği teleskopla ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın kabulünü aldı. Abdülkadir Topkaç, Diyarbakırlı bir simit ustasıydı. İşte Topkaç’ı NASA’dan mektup almaya götüren yol ve koca bir alkışı hak eden hikâyesi.

KÖYDEKİ DÜRBÜNLE BAŞLADI

1954’te Diyarbakır’da doğan Abdulkadir Topkaç, ilkokul eğitimini tamamladığıktan sonra uzun yıllar fırıncılık yapmıştı. Topkaç fırının simit ustasıydı. Üstelik pek çok usta da onun elinden yetişmiş ve İzmir’de öğrendiği simitçiliği Diyarbakır’a taşımıştı. Ancak onu diğer tüm fırıncılardan ayıran bambaşka bir merak duygusu ve keşfetme arzusu, içinde alevlenen uzay sevgisiyle vücut bulan keşfi olacaktı. Topkaç ilkokul mezunu olmasına rağmen uzaya ve dünyanın hareketlerine özel bir ilgi duyuyordu. NASA’dan mektup almasını sağlayacak olan da köyde bulunan bir dürbünle gözlemlerine başlaması oldu. Düşünceleri önce insan, ruh ve tasavvuf üzerine yoğunlaşan Diyarbakırlı simit ustası çevresinden sık sık ‘deli’ olduğunu duyuyordu. Ancak bu sözler, Topkaç’ın içindeki keşfetme heyecanı baltalayamamıştı. Çünkü o durmadan düşünüyordu. 7 aylık bir süreç sonunda, yine evinin penceresinden uzun ve düşünceli bakışlarını temmuz dolunayına yönelttiğinde kafasını kurcalayan bu kez bambaşka bir şey olmuştu. O gece, Topkaç’ın literatürü değiştirecek keşfi için yolculuğu da kendi anlatımıyla tam olarak şöyle başladı:

"Askerlikten sonra beden üzerindeki soyut kavramları düşünmeye başladım. Daha sonra pencereden dolunayı seyrederken, 'Bu kadar zaman soyut kavramları düşündükten sonra Ay'ın eksen dönüş hareketini bulabilecek misin?' diye kendime sordum. 2 ila 3 gün dolunayı izledim. Günler, haftalar, aylar geçti. Kütüphanelerde bir sürü kitap karıştırdım. İşime yarar bir şey bulamıyordum. Orada biri ne aradığımı sorunca, Ay'ın eksen dönüş hareketlerini aradığımı söyledim ve o yaşlı adam da, bunun yazılıp çizilmediğini ancak hayal gücümü kullanarak keşfedebileceğimi söyledi. Etkilendim. Ancak herkesten sayısız kere 'Gökyüzüne bakarak ne kazanacaksın?' ya da 'Sen delisin' sözlerini duydum. Pes etmedim ve sonunda 1992’de 2 bin 500 dolara İstanbul’dan satın aldığım teleskopu Diyarbakır’a getirdim. 1992’nin Şubat'ında Ay'ın 1 aylık seyir açısını ve Ay'ın yay şeklinde hareket ettiğini keşfettim. Sonra da NASA’ya mektup gönderdim."

NASA’DAN DİYARBAKIR’A MEKTUP

Topkaç bilinen her şeyi tersine çevirecek keşfini yapmıştı. Galilo ve Newton’un dahi yanıldığı konuda, o doğrusunu bulmuştu. Yaşadığı yere gelen bir turistten NASA’nın adresini alarak postaladığı çizimi ve hesaplamaları Abdülkadir Topkaç’ı bambaşka bir hikayenin başrolü yapmak üzere yola çıktı. Kısa süre sonra kendisini bekleyen cevap, NASA’nın gönderdiği mektupta gurur verici bir keşfin patentini almak için zarflanan form oldu. Topkaç NASA tarafından keşfinin patentini nasıl alacağı konusunda yönlendirilmiş ve pek çok bilgilendirme kitapçığıyla e teşvik edilmişti. Ancak Topkaç bu teklifi reddetti. Kendi keşfine şahit olan herkesin ‘gerçek’ birer patent olduğunu söyleyerek "Patent almayacağım" dedi.

Bu başarının öncesinde Topkaç eşi ve 8 çocuğu tarafından ‘delirdiği’ gerekçesiyle terk edilmişti. Sokakta kendisini görenler arkasından aynı sözleri söylüyor ve Topkaç’ın akli dengesinin yerinde olmadığını düşünüyordu. Topkaç ise sadece gök biliminin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen gizemlerin peşinden gitmeyi seçen ve nihayetinde başarılı keşfini önce NASA’ya sonra dünyaya tanıtan bir kâşif olmak istemişti. 27 yıl boyunca öğrenme arzusunu derinden hisseden Topkaç, bu sürecin 21 yılını astronomiye verdi. Uzayla ilgilenmeye başladıktan sonra tam 17 yılı ailesinden uzakta yalnız başına geçirdi. Topkaç çalışmaları sonucu, dünya tarihini değiştiren keşfiyle, gökyüzüne adını altın harflerle yazdırdı. Tüm keşfini yapmadan önce Topkaç’ın aile baskısından astral seyahate uzanan anıları ise son derece etkileyiciydi.

‘ASTRAL SEYAHATTEYDİM’

Abdülkadir Topkaç’ın bir kaza sonucu zihinsel engelli hale gelen abisi ve buna dayanamayarak vereme yakalanan babasının ardından çalışıp geçinmekten başka çaresi kalmamıştı. Topkaç olanların ardından önce bir avukatın bürosunda çalışmaya başladı. Daha sonra simitçiliği öğrenerek yaşamını Diyarbakır’da sürdürmeye devam etti. Fırıncılıkta kardeşiyle birlikte kendilerini geliştirdiler. Ancak gün geçtikçe kendisine yapılan aile baskısı artırmış ve giderek yalnızlaştırmıştı. Bu yaşananlar, her şeyi keşfetmesini sağlayan düşünceleriyle kendisinibaş başa bıraktı. Tarihi değiştiren kâşif, yaşadıklarını da anlattı:

“Bir gün eve geldiğimde uzanmış düşünüyordum. Birden uzayda olduğumu gördüm. Arkamda Ay, önümde Güneş ve gezegenler vardı. Bu tam bir astral seyahatti. Birden Ay hızlandı. 4 sefer döndü dünya çevresinde. Sonra gözlerimi açtım vücudumu hissedemiyordum. Gevşedim ve kalktım, yazmaya başladım. Bu bir hayal ya da rüya değildi. Bilimde astral seyahat, halk dilinde ise keramet denen şeyi yaşamıştım.”

16 BİN LİRALIK TELESKOP HEDİYE EDİLDİ

Amatör uzay kâşifi Abdülkadir Topkaç’ı hayatı boyunca yaşadığı onca üzücü olaya rağmen en çok üzen şey 1992 yılında satın aldığı Sovyet yapımı teleskopun Diyarbakır'daki Sur Olayları'nda parçalanması oldu. Eşyaların, evin hiçbir şeyin bir önemi olmadığını defalarca söyleyen Topkaç, teleskopun parçalanmasına çok üzüldüğünü ve teleskopsuz uzay çalışmalarının çok zor olacağını ifade etmişti. Bunun üzerine sosyal medyada Topkaç’ın üzüntüsüne şahit olan kullanıcılar, amatör kâşife büyük destek verdi. 16 bin lira toplanarak Topkaç’a yeni bir teleskop hediye edildi. Topkaç keşfiyle tarihe not düştüğü 67 yıllık yaşamının ardından Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi'nde kanser tedavisi görürken, 21 Şubat 2021’de yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.