Narin davasında mahkemenin ara kararı açıklandı: Bir sonraki duruşma tarihi belli oldu

Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada ara karar açıklandı. Mahkeme heyeti 4 sanığın tutukluluk hallerinin devamına, duruşmayı 26 aralık Perşembe günü saat 09.00'a ertelemeye karar verdi.

Diyarbakır Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3. günde tamamlandı. Mahkeme ilk ara kararını açıkladı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, bir sonraki duruşma tarihi 26 Aralık Perşembe günü olarak belirlendi.

İLK DURUŞMA 3 GÜN SÜRDÜ
Saat 10.00'da başlayan duruşma öncesi, tutuklu sanıklar yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden adliyeye getirildi. Güran ailesinin tanık ve yakınları, adliyeye toplu şekilde alındı. Güran ailesinden 9 kişi, tanık olarak dinlendi. Ailenin talebi üzerine, olay günü bölgeyi gören ve Arif Güran'ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin güvenlik kameraları, mahkemeye sunulmak üzere hazırlandı. Baba Arif Güran, cinayeti aydınlatacak en önemli delilin askeri üs bölgesindeki kameraların olduğunu söylemişti.

ARİF GÜRAN İLE NEVZAT BAHTİYAR ARASINDAKİ ARABA MESELESİ
Gazeteci Emrullah Erdinç ve Rojda Altıntaş'ın aktardığına göre; kürsüye ilk gelen tanık Cahit, Nevzat Bahtiyar ile Arif Güran arasındaki araba meselesini anlattı:

Tanık: Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Önce Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Araba Nevzat'a aitti. Nevzat'a para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.

Mahkeme Başkanı: Nevzat, 'Yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim' dedi mi?

Tanık: Salim Güran dedi ki, "10 bin lira ben, 10 bin Arif ödesin, 50 bin Nevzat ödesin" dedi.

Mahkeme Başkanı: Nevzat kabul etti mi?

Tanık: Önce param yok dedi, sonra kabul etti.

Mahkeme Başkanı: Yani çıkarken, "Ben bu paranın hesabını sorarım" dedi mi?

Tanık: Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.

Mahkeme Başkanı: Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim. Siz neden aile meclisi kurup olaya el attınız?"

Tanık: İkisi de bizim akrabamızdır.

Mahkeme Başkanı: Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?

Tanık Cahit: Evet, Arif Güran çağırdı.

Mahkeme Başkanı: Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?

Tanık Cahit: Yok, katılmadım.

MAHKEME BAŞKANI UYARDI: NEVZAT'A BAKMA
Ardından tanık Rubbettin Kaya kürsüye geldi. Araba meselesi hakkında konuşmaya devam edildi:

Tanık: "Bizim evimize gelebilir misin?" dedi. Gittim Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum. Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, 'Bizim aramızda dava olmaz' dedi.

Sonra Nevzat Bahtiyar'a dönerek "Doğru mu Nevzat?" diye sordu.

Mahkeme Başkanı: Tamam, bana bak. Nevzat'a bakma.

MAHKEMEDE İLGİNÇ DİYALOG
Tanık Muhammet Yakut ile Mahkeme Başkanı arasında şöyle bir diyalog yaşandı:

Mahkeme Başkanı: Salim Güran neyin olur?

Muhammet Yakut: Bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Boş ver o zaman. Muhammet niye geldin, hayırdır?

Muhammet Yakut: Tanıklık yapacakmışım dediler.

NARİN'İN 6 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİN İFADESİ
Dün ağladığı için salondan çıkartılan Narin'in 6 yaşındaki kardeşi E.G.'nin pedagog eşliğinde alınan ifade videosu mahkeme salonunda izlettirildi:

Pedagog: Narin nereye gitti?

E.G.: Camiye gitti. Saat 3'te çıktı (15.00) çıktı, daha gelmedi.

Pedagog: Narin camiye gidince siz ne yapıyordunuz?

E.G.: Karpuz yiyorduk.

Pedagog: Sonra ne yaptınız?

E.G.: Teyzemgile gittik.

Pedagog: Annen evdeyken ne yapıyordu?

E.G.: Uyuyordu.

Pedagog: Yengem geldi, çamaşırları bana verdi, gitti. Annen nerede uyuyordu?

E.G.: Klima odasında uyuyordu.

Pedagog: Sonra yengen geldi mi?

E.G.: Evet, ikinci defa geldi.

Pedagog: Peki yengen ilk geldiğinde sana kızdı mı?

E.G.: Kızmadı.

Pedagog: Sinirli, mutsuz oldu mu hiç?

E.G.: Normaldi.

BABA ARİF GÜRAN ADLİYEYE GELDİ

Dün rahatsızlanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan baba Arif Güran, taburcu oldu. Güran, 3'üncü gününde devam eden duruşmaya katılmak için Diyarbakır Adliyesi'ne geldi. Arif Güran içeri girerken gazetecilere, "Her şey ortaya çıkacak" dedi.

GÜNLERDİR KONUŞULAN KAMERA KAYITLARI MAHKEMEYE SUNULDU
Mahkeme Başkanı, Arif Güran'a seslendi: Arif bey, ısrarla üzerinde durduğunuz videolar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenmiş ve bir husus olmadığı için es geçilmişti.

Arif Güran: Dara-2 mi?

Mahkeme Başkanı: Evet dediğiniz bu değilse, başka kamera varsa onu da alırız.

Ardından, Mahkeme başkanı "Kamera görüntüleri ile ilgili bir değerlendirme yapacağız. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nı telefonla arayıp, hangi kayıt olduğunu soracağız. Yanlış anlaşılmasın" diyerek, mahkeme heyeti ile birlikte dışarı çıktı.

Heyet geri döndüğünde, sanık avukatları görüntülerle ilgili soru sormaya başladı. Mahkeme Başkanı, klasörler içerisinde görüntünün arandığını belirtti ve görüntülerin alındığı bilgisinin kesin olduğunu vurguladı.

KİLİT İSİM İLE AMCA GÜRAN'IN TELEFON GÖRÜŞMESİ DİNLETİLDİ

Bu sırada; eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren'in talebi üzerine, dün tanık olmak istemediğini belirtip cezaevine geri götürülen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy'un Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin kaydı salonda dinletildi. Güran ile Atasoy arasındaki Kürtçe telefon kaydı dinletilirken, bir yandan da çeviri yapıldı:

Salim Güran: O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey. Sondaki yamaçta. Yamacın köşesi taş...

Kayıt dinlenirken, Ramazan Atasoy ve Salim Güran arasındaki konuşmaya ilişkin salonda tartışma yaşandı. Salim Güran, "Ben orada Ramazan'a 'Gel, fıskiyen düşmüş' diyorum" dedi. Ses kaydında "tıştek te" olmadığı, "fıskiye" olduğu bilirkişi tarafından kabul edildi; ancak Nahit Eren daha kapsamlı bir analiz yapılmasını talep etti.

NEVZAT BAHTİYAR DIŞINDAKİ TÜM TUTUKLULAR SALONDAN ÇIKARILDI

Tutuklu sanıklar Yüksel Güran, Salim Güran, Enes Güran salondan çıkartıldı ve sadece Nevzat Bahtiyar içeride kaldı. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren konuşma yaptı:

Nahit Eren: Adli Tıp Raporu'na göre; "Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir."

Nahit Eren: Babayı dün üzdüysem özür dilerim tekrardan. Sayın Başkan, Nevzat'ın yer göstermesi sırasındaki kaydı ekrana yansıtmanızı rica edeceğim. Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal larvalar taşır?

GÖRÜNTÜLER ÜZERİNDEN BAHTİYAR'I YALANLADI

Nevzat Bahtiyar'ın jandarma eşliğinde yer gösterme ve keşif yaptığı görüntüler izletildi. Görüntülerde Bahtiyar'ın Narin'in cansız bedenini bıraktığı yeri gösterdiği anlar yer aldı. Görüntülerin ardından şu diyalog yaşandı:

Mahkeme Başkanı: Bu küçük alan, Narin kızımızın bırakıldığı yer. Buyurun Nahit Bey, sorunuzu alalım.

Nahit Eren: Bu raporu anladın mı?

Nevzat Bahtiyar: Anlamadım.

Nahit Eren: Bu rapor diyor ki; Narin'in naaşından, ceset diyemiyorum... Adli Tıp Kurumu dedi ki; bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Bu naaş tamamen suyun içerisinde olsa bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?

Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle hayır.

Mahkeme Başkanı: Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?

Nevzat Bahtiyar: Taş, hepsi ıslanmadı. Ben de çok hatırlamıyorum.

Nahit Eren: Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Az önce bir kısmı dışarıda kaldı dedin, senin yol mesafen bilemedin 7 dakika. Orada sen başka ne yaptın?

Nevzat Bahtiyar: Orada ip aradım.

Nahit Eren: Dışarıda kalan kısmı bildiğimiz kadarıyla bacağı...

Nevzat Bahtiyar: Bacağını hatırlamıyorum.

Nahit Eren: O kısmı toprakta mı, yoksa suyun üstünde mi kaldı?

Nevzat Bahtiyar: Suyun üstünde kaldı.

Nahit Eren: Sayın Başkan, ben alacağım cevabı aldım.

MAHKEME BAŞKANINDAN BAHTİYAR'A: BAK YENİ KAMERA KAYITLARI ÇIKABİLİR

Mahkeme Başkanı: Nevzat Bahtiyar, dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. (Bu sırada Mahkeme Başkanı üzerindeki cübbeyi çıkarttı.)

Mahkeme Başkanı: Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir.

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

Mahkeme başkanı: Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?

Nevzat Bahtiyar: Yok.

EŞİNİN YAKININA OTURAN ARİF GÜRAN'A UYARI

1 saatlik aranın ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme Başkanı, Yüksel Güran'ın yakının oturan Arif Güran'ı "Duruşma düzeni sabittir, herkesin yeri bellidir" diyerek yerinden kaldırdı.

YUMRUK YİYEN AİLE YAKINI KONUŞTU

Adli Tıp önünde Narin'in cenazesini beklerken kalabalığa "Gidin yalan konuşun, tamam mı" diye bağırdıktan sonra yumruk yediği anlarla gündem olan Oya Yorulmaz da ifade verdi:

Oya Yorulmaz: Adli Tıp Kurumu'na gittik. Basın arkamdan geliyordu. Annem şeker hastası, arkadan gelirken kardeşim bana 'Abla sus' dedi, kafamı böyle yaparken yumruk bana geldi.
Mahkeme Başkanı: Kardeşiniz kim?

Oya Yorulmaz: Taner...

Mahkeme Başkanı: Orada ne söylediniz?

Oya Yorulmaz: Gidin yalan haber yapın dedim.

Mahkeme Başkanı: Kime?

Oya Yorulmaz: Basına.

Mahkeme Başkanı: Ciddi misiniz?

Oya Yorulmaz: Evet.

Mahkeme Başkanı: Tekrarlıyorum, 'Gidin yalan konuşun' diye bağırdın mı?

Oya Yorulmaz: Evet, çünkü yalan haber yapıyorlardı.

Kadın savcı araya girdi: Ben kendim izledim, sana yumruk atıyorlar.

Oya Yorulmaz: Basına söyledim.

ASKERİ BÖLGEYE AİT KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İZLETTİRİLDİ

Duruşma sürerken, savcı 4 sanığın tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Ardından, Arif Güran'ın işaret ettiği Dara-2 görüntüleri mahkeme salonundaki ekranlara yansıtıldı. Güran'ın istediği görüntülerin bunlar olmadığı belirlendi.

Mahkeme Başkanı: İddia makamı tarafından en net görüntü bu. Bize gönderilen bu.

Sanık avukatı: Araç hareketleri var mı?

Mahkeme Başkanı: Bize de yeni geldi. Arif Güran, emin misiniz, istediğiniz görüntü bu mu?

Arif Güran: Şahingöz…

Mahkeme Başkanı: Şahingöz dediğiniz kamera kayıt yapmıyor, anlık izleniyor müdahale için.

Arif Güran: Askeri bölgeye herhangi bir saldırı olsa orada kayıtlı olmuyor mu?

Mahkeme Başkanı: Yazılı talep edeceğiz.

ESKİ BARO BAŞKANI NAHİT EREN'DEN DİKKAT ÇEKEN KONUŞMA

Bugünkü duruşmada, Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren'in Mahkeme Başkanına yaptığı konuşma damgasını vurdu. Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren, tüm sanıkların Narin'in kaybolduğu güne dair birçok ayrıntıyı net bir şekilde hatırlamamasına tepki gösterdi. Tutuklu sanıkların, Narin'in kaybolduğu güne dair pek çok ayrıntıyı hatırlamamasına tepki gösteren Eren, "Şu an öldürmekten 4 sanık var. Öldürmeye iştirak alanında yeni faillerin çıkacağı anlamında eklemeler olabileceği kanaatindeyim. Benim en çok dosyada şaşırdığım konu şu; belki hayatınızın en değerlisini kaybediyorsunuz ve dönüp baktığınızda o günü ilmik ilmik hatırlarsınız. 'Ben o gün ne yaptım?' deriz" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının ayakta, elleri bağlı bir şekilde dinlediği Nahit Eren konuşmasına şöyle devam etti:

"Narin'in daha erken bir iddianame ile faillerinin getirilmesini maalesef yaşayamadık. Köydeki çevredeki şüpheler keşke daha erken fark edilebilseydi. Bir şekilde gecikti. Ama dediğim gibi, hayatlarında hiçbir şekilde unutmayacakları, saniye saniye söylemeleri gereken Narin'in çevresinin ifadeleri bir günü bir günlerine uymuyor."

"BENİ BİR ŞALLA SUÇLADIRLAR"

Bugün görülen duruşmada Mahkeme Başkanı Anne Yüksel Güran'a "Görüntüleri izledin neler söylemek istersin?" diye sordu. Mahkeme Başkanı'nın sorusu üzerine ifade veren anne Yüksel Güran, "Şu anda dünyada en acılı ve en mağdur anne benim. Beni bir şalla suçladılar" dedi.

Anne Güran ifadesine şöyle devam etti:

Güran ailesini limon gibi sıkıyorlar, herkes bizi kandırıyor. Nevzat o gün damımdaydı bizi dinliyordu, kızım Kur'an Kursuna gideceğini biliyordu. Kızımın acısını unuttum, namusumun derdine düştüm. Herkes elini vicdanına koysun. Beni öldürün ama siz bu iftiralarla nasıl hesap vereceksiniz. Ben anneyim, bir çocuğum mezarda bir çocuğumu katil olarak suçluyorlar. Bizi öldürdünüz, bizi mahvettiniz. Biz katilsek bizi asın. Ben kızımın cenazesine dahi katılamadım. Güran ailesi Allah'tan daha mı büyük?

Yüksel Güran'ın ifadesinin ardından baba Arif Güran'ın ağlayarak ve haykırarak salon dışına çıktığı öğrenildi.

BAKANLIK AVUKATINA GÖRE CİNAYETTEKİ KİLİT İSİM ENES GÜRAN

Bugün görülen duruşmada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı avukattan tutuklu sanık Enes Güran ile ilgili dikkat çeken bir açıklama geldi. Avukat, Narin cinayetinde kilit noktanın Enes Güran olduğunu düşündüklerinin altını çizerek, "Kilit isim Enes Güran. Kardeşleriyle görüşmeleri var. Eren Güran'a, 'Abicim kimseyle konuşma' diyor. Bu görüşmelerin yayınlanması hukuka aykırı olsa da, ben bunu delil olarak kabul ederim. Şüphelinin gözlerinde morlukların ilk olarak mısır tarlasında olduğunu söylüyor. Ancak kaç gün geçmiş? Dolayısıyla kilit noktanın Enes Güran olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

"OLAY AİLE İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞTİ VE SAKLANIYOR"

Bakanlığa bağlı avukatın duruşmadaki diğer ifadeleri ise şöyle oldu:

Narin kızımızın öldürülmesindeki maddi gerçeğin ortaya çıkması herkes için önemlidir. Tüm sanıklardan şikayetçiyiz. İmam Recep Kaya, Devran Güran, İsa Kaya, İbrahim Kaya, ve yaşı küçük iki kız çocuğun da ifadelerinin alınması gerek. Bu olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve saklandığı görülmektedir. Nitekim alacak verecek meselesinde bir sorun olmadığı belirlenmiştir. Tutukluluk hallerinin devamına ve sanıkların üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyoruz.

"YÜKSEL GÜRAN KIZININ ÖLDÜĞÜNDEN EMİN, OĞLUNU KORUMA ÇABASINDA"

Enes Güran'da diş içi ve gözünde morluklar görülüyor ama maalesef diş izinde ayrım yapılamıyor. Salim Güran'ın aracı inceleniyor, aracın şoför koltuğunda oturma kısmında DNA tespit ediliyor. Bunlar tespit edilince amca Salim Güran tutuklanıyor. 6 gün sonra Narin kızımızın bedeni bulunuyor. Yüksel Güran, kızının öldüğünden gayet emin, oğlu Enes'i ise koruma çabasında. Bunlar benim beyanım değil, jandarma tutanaklarına dayanan verilerdir.

AĞABEY ENES GÜRAN AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI

Duruşmada Narin'in tutuklu ağabeyi Enes Güran, huzura çağrıldı. Enes Güran, savunmasında gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme Başkanının Enes Güran'a söyleyeceklerini sorması üzerine, "İfadelerde çelişkiden bahsediyorlar ama jandarmada bana işkence yapan bile bu mahkemede bana bakıyor. Benim annemin videosunu izletip gülüyorlardı. Etmedikleri hakaret kalmadı. Kardeşimi gelinlikle gördüm rüyamda. Ceset bulunduğu zaman neden bize bunu yaptılar? Ağladığım tek işi ağabeyimdi" dedi.

Bu sırada Arif Güran, ağlayarak salondan ayrıldı. Yüksel Güran ise başındaki eşarbı çıkararak, basın mensuplarına yönelik, 'Bunu da gösterin' dedi.

"YILLARCA CEZAEVİNE ATIN, BENİ NARİN'İMLE SUÇLAMAYIN"

Ardından devam eden Enes Güran, "Amcanla annen arasında ilişki var mı diye soruyorlar. Jandarmada bizi her daim ezdiler. Kolumdaki ısırık izini gösterdim. 'Narin mi ısırdı' dediler. 'Annen öldü, baban öldü' dediler bana. Bana sahte avukat getirdiler. 'Sen yapmışsan itiraf et. Biz yaşı küçük deriz, cezaevine girmezsin' dediler. Nevzat Bahtiyar'ın kralı da gelse, Salim Güran'ın kralı da gelse, benim kardeşimi benim evimden alamaz. Benim canım gitse de hayatta susmam. Beni yıllarca cezaevine atın. Beni Narin'imle suçlamayın" diye konuştu.

ARA KARAR AÇIKLANDI

Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada ara karar açıklandı. Tanıklık yapmak istemeyen Ramazan Atasoy için karar çıkarıldı, tanık olarak dinlenecek. Daraltılmış baz içeriğiyle ilgili ayrıntılı bilgi istendi. Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin bir sonraki duruşma 26 Aralık Perşembe gününe ertelendi. 4 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

1- Müşteki Arif Güran ve vekilinin katılına taleplerinin kabulü ile UYAP'ta katılan olarak sıfatının değiştirilmesine,

2- Diyarbakır Barosu'nun katılına talebinin kabulü ile UYAP'ta katılan olarak sıfatının değiştirilmesine, mahkememize sunmuş olduğu dilekçelerinde yer alana vekillerin UYAP'a eklenmesine,

3- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katılma talebinin kabulü ile UYAP'ta katılan olarak sıfatının değiştirilmesine,

4- Katılan Arif Güran vekilinin Baran Güran isimli şahsın müşteki olarak dosyaya eklenmesi talebinin reddine,

5- 7, 8, 9 Kasım tarihlerinde yapılan duruşmanın SEGBİS vasıtasıyla kayıt altına alındığı anlaşıldığından, çözümü yapılması için mahkememiz kalem personelinin görevlendirilmesine,

6- 7, 8, 9 Kasım tarihlerinde yapılan duruşmanın harici bir kamera ile kayıt altına alındığı anlaşıldığından, Diyarbakır CBS'ye müzekkere yazılarak söz konusu duruşma görüntülerinin hard disk ortamında mahkememize gönderilmesinin istenmesine,

7- Duruşma öncesi ve duruşma sırasında dosya taraflarının olay yerini gösterir kamera görüntülerinin istendiği, duruşma sırasında söz konusu görüntülerin hard disk ve flaş bellek ortamında Diyarbakır CBS tarafından mahkememize gönderildiği anlaşıldığından, ilgili hard disk ve flaş belleğin dosya arasına alınmasına, dosya taraflarına söz konusu hard disk ve flaş belleği istemeleri halinde bir örneğin verilmesine,

8- 7 No'lu ara kararda belirtilen görüntülerin yer aldığı hard disk ve flaş belleğin dosya taraflarının taleplerini karşılamadığının tespitinin dosya taraflarının talebi ile anlaşılması karşısında gelecek celse beklenmeksizin ilgili talepleri mahkeme heyetince ivedi karar verilerek söz konusu eksikliğin giderilmesine, yine ilgili video kayıtları hakkında başkaca bir talebin olması halinde duruşma günü beklenmeksizin ivedi bir şekilde bu hususun değerlendirilmesine,

9- Dosya taraflarının R.A. isimli şahsın tanık olarak dinletme taleplerinin dosyanın muktezası da göz önüne alındığında ileride herhangi bir tartışmaya mahal vermemek için tanık olarak dinlenmesi talebinin kabulüne, şahsın 18 yaşından küçük olduğu ve mahkememizde yapılan gözlemlerde kendisini duruşmada rahatça ifade edemeyeceği izlenimini uyanması karşısında AGO'da bir uzman eşliğinde beyanlarının alınması için gerekli işlemlerin yapılmasına, tanığın duruşma günü tutuklu olması halinde celbine, tutuksuz olması halinde zorla getirme emri düzenlenmesine,

10- 21 DBP 605 plaka sayılı aracın olay günü PTS kayıtlarının Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'nden istenilmesine,

11- Dosya arasında daraltılmış baz olarak adlandırılan raporun içeriği dikkate alındığında, Diyarbakır CBS'ye müzekkere yazılarak raporu hazırlayan kişilerin hangi yöntemle, hangi baz bilgilerini kullanarak, hangi cihazlar ile ve yine hangi kriterlere uyarak ve dayandıkları bilimsel tekniklerin neler olduklarını gösterir ve sapma paylarının olup olmadığını belirtir ayrıntılı ek rapor aldırılmasına,

12- Memorial Hastanesine ait 22.08 2024 tarihinde 01.00- 02.00 arasındaki bütün kamera kayıtlarının mahkememize gönderilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına,

13- Her ne kadar sanıklar müdafinin Mehmet Sait Tek, MOBESE, Dara 2 ve Hatip Kaya görüntülerini talep etmişlerse de Diyarbakır CBS tarafından gönderilen söz konusu görüntülerinin olup olmadığının sanıklar müdafi tarafından kontrol edilmesine, eğer bu konuda bir eksiklik varsa celse arasında mahkememize talepte bulunmalarına, söz konusu talebin duruşma günü beklenmeksizin ivedi bir şekilde değerlendirilmesine,

14- Sanıklar müdafinin talep ettiği Şahin Göz isimli kameranın harici olarak elde edilen bilgilerde kayıt yapmadığının belirtilmesi karşısında söz konusu kameranın olay günü 15:00- 17:00 saatleri arasında kayıt yapıp yapmadığını gösterir varsa kamera kayıtlarının mahkememize gönderilmesinin istenilmesine, eğer kayıt yapıyor ise yine ilgili kaydın mahkememize gönderilmesi için Bağlar ilçe Jandarma'dan istenilmesine,

15- Yukarıda kurulan ara kararlar dışında dosya taraflarının duruşmada belirttikleri talepler dışında başkaca tevsi tahkikat talepleri varsa duruşma günü beklenmeksizin mahkememize bildirmelerinin ihtarına,

16- Yukarıda belirtilen tevsi tahkikat talepleri dışında dosya taraflarının diğer tevsi tahkikat taleplerinin reddine,

17- Yine yukarıdaki yazıların cevabi yazılan geldiğinde dosyanın varsa tevsi tahkikat talebi yoksa mütalaa hazırlanması için Diyarbakır CBS'ye tevdine,

18- Mahkememizce tensip ara kararında belirtilen 5 ve 6 nolu ara kararların yeniden yerine getirilmesi için ilgili işlemlerin yapılmasına,

19- Tutuklu sanıkların üzerine yüklenen suçların CMK'nın 100/1 maddesinde sayılan katalog suçlarından olması, bu nedenle 5271 Sayılı CMK'nın 100/3 maddesine göre tutuklama nedeninin dosyada var sayılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasasının 19. Maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesinin gösterir bilirkişi raporları, kriminal raporları, sanık beyanları ve baz verileri gibi somut delillerin dosya içerisinde mevcut olması müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı nazara alındığında, sanığın kaçma, saklanma yakalanmama ihtimalinin bulunması nazara alındığından sanıkların tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına, sanıkların tutukluluk durumunun 04.12.2024 tarihinde incelemeye alınmasına, bu nedenlerle duruşmanın 26 Aralık 2024 tarih ve saat 09.00'a bırakılmasına karar verildi.

DURUŞMA SÜRECİ

Duruşmanın ilk gününde; "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan anne Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar'ın savunmaları ve davada müşteki olan baba Arif Güran'ın ifade işlemleri tamamlandı.

"ANNE İLE AMCA ARASINDA İLİŞKİ VAR"

Baş şüpheli Nevzat Bahtiyar; amca ile anne arasında ilişki olduğunu, Salim Güran'ın bu yüzden Narin'i öldürdüğünü öne sürdü. Anne ise kürsüyü yumruklayarak Bahtiyar'ın iftira attığını söyledi. Baba Arif Güran o sırada ağlayarak salondan çıktı.

BABA ARİF GÜRAN HASTANEYE KALDIRILDI

İkinci gün saat 09.00'da başlayan duruşmada 4 sanık ve 26 tanığın beyanları dinlenerek tamamlandı. Duruşmada, Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren'in Narin'in ağabeyi Baran Güran'a sorduğu soru üzerine baba Arif Güran fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

KİLİT İSİM KONUŞMADI

Amca Salim Güran ile aralarında "Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş" sözlerinin geçtiği telefon görüşmesi ortaya çıkan, tutuklu Ramazan Aksoy "Tanık olmak istemiyorum" dedi ve cezaevine geri götürüldü.