MÜYORBİR başkanından sert çıkış: Mecbur kalırsak düğün de basarız!
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği başkanı Burhan Şeşen, telif hakları konusunda hassas olduklarını açıkladı.
Müzik Yorumcuları Meslek Birliği başkanı Burhan Şeşen, üyelerine yılda 12-15 milyon TL arasında telif ücreti dağıttıklarını söyledi. Şeşen, üyelerin telif hakları konusunda hassas olduklarını ifade ederek "Mecbur kalırsak düğün de basarız" dedi.
MÜYORBİR (Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) müzik sektöründe faaliyet gösteren yorumcuların haklarının adaletli toplanması ve dağıtılması amacıyla kurulmuş olan Türkiye’de alanında tek meslek birliği. Birlik içinde Sezen Aksu, Tarkan, MFÖ de var Anadolu’nun en ücra köşesinde geçim mücadelesi veren geleneksel halk ozanları da...
Bugün gazetesinin haberine göre MÜYORBİR, üyeleri TV ve radyolardan, internet ortamlarına kadar hemen her ortamda eserlerinin çalınma oranına göre hak ettikleri paraları alıp, hak edenlere dağıtıyor. Öyle ki bu hak ediş bir yılda 12-15 milyon TL arasında değişiyor. 2000 yılında kurulan ve yaklaşık 2 bin üyesi bulunan birliğin yönetim kurulundaysa Burhan Şeşen, Edip Akbayram, Belkıs Akkale, Kubat, Onur Akın, Metin Özülkü, Suavi, Tolga Sağ ve Hüseyin Turan yer alıyor. Birliğin başkanlığını yapan Burhan Şeşen, telif konusunda müzik sektöründe yaşanan sorunları BUGÜN’e anlattı. İşte o açıklamalar:
DJ’LERE TEPKİ
“Gelinen noktada önce pazarlama düşünülmeye başladı. Artık bir şarkı herhangi bir ürün gibi görüldüğünden ‘eser’ olma işlevini kaybediyor. Bir diğer sıkıntı da radyolardaki dj’lerin yapılan aranjmanlara kadar karışması. ‘Ud, bağlama gibi geleneksel sazları kullanmayacaksın başka enstrüman kullanacaksın’ diyen dj’ler tanıyorum. Böyle bir şeye kimsenin hakkı yok.”
50 YAŞ ÜSTÜNE ENGEL
“Bakıyorsunuz radyo ve televizyonlar bir sanatçının şarkısını günde on defa çalıyor, bir başka sanatçının şarkısını ayda bir kere çalmıyor. Bu bir haksızlıktır. Bu ülkenin bir sürü başarılı sanatçısı var. Yaşları 50’nin üstünde olanları çalmayan yayınlamayan kanallar var. Yayın kuruluşlarının yayın politikasına karışmak gibi bir isteğimiz yok ama adalet diyoruz. Bunun için de 4 meslek birliği ‘Adil Yayın Komisyonu’ kurduk. Sanatçının sadece maddi değil manevi hakkını da takip etmek zorundayız.”
HAVA VE SUYLA BESLENMİYOR
“Sanatçı su ve hava ile beslenen bir canlı değil. Dünyadaki sanatçılara baktığımız zaman şatolarda köşklerde oturuyorlar. Bir sanatçı, her gün çalarak her gün söyleyerek her gün konser vererek böyle bir gelir elde edemez. Nereye çalıp söyleyeceksin. Onlar bu geliri teliflerle kazanıyor.”
İNSANIMIZI BİLİNÇLENDİRMELİYİZ
“GSM operatörlerinin yanı sıra 100 civarında televizyon ve radyoyu ve umumi mahaller dediğimiz cafe, bar, restoran, otel gibi yerleri takip ediyoruz. Oralarda kimler çalınıp dinleniyorsa dijital ortamda kimler daha çok download ediliyorsa ona göre bir hak ediş alıp dağıtıyoruz. İnsanlar farkında değiller hırsızlık yaptıklarının.”
GEREKİRSE DÜĞÜN DE BASARIZ
“Telif konusunda çalışmalarımızı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. İspanya’dan aldığımız bir yazılım sistemimiz var. Türkiye’de binlerce düğün salonu ve kahvehane var. Onları da dikkate alıyoruz. Olabildiğince uzlaşma yoluyla çözmek istiyoruz sıkıntıları. İnsanların en mutlu günlerinde düğün salonlarını basmak içimizden gelmiyor ama mecbur kalırsak onu da yapacağız.”
MÜYORBİR (Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) müzik sektöründe faaliyet gösteren yorumcuların haklarının adaletli toplanması ve dağıtılması amacıyla kurulmuş olan Türkiye’de alanında tek meslek birliği. Birlik içinde Sezen Aksu, Tarkan, MFÖ de var Anadolu’nun en ücra köşesinde geçim mücadelesi veren geleneksel halk ozanları da...
Bugün gazetesinin haberine göre MÜYORBİR, üyeleri TV ve radyolardan, internet ortamlarına kadar hemen her ortamda eserlerinin çalınma oranına göre hak ettikleri paraları alıp, hak edenlere dağıtıyor. Öyle ki bu hak ediş bir yılda 12-15 milyon TL arasında değişiyor. 2000 yılında kurulan ve yaklaşık 2 bin üyesi bulunan birliğin yönetim kurulundaysa Burhan Şeşen, Edip Akbayram, Belkıs Akkale, Kubat, Onur Akın, Metin Özülkü, Suavi, Tolga Sağ ve Hüseyin Turan yer alıyor. Birliğin başkanlığını yapan Burhan Şeşen, telif konusunda müzik sektöründe yaşanan sorunları BUGÜN’e anlattı. İşte o açıklamalar:
DJ’LERE TEPKİ
“Gelinen noktada önce pazarlama düşünülmeye başladı. Artık bir şarkı herhangi bir ürün gibi görüldüğünden ‘eser’ olma işlevini kaybediyor. Bir diğer sıkıntı da radyolardaki dj’lerin yapılan aranjmanlara kadar karışması. ‘Ud, bağlama gibi geleneksel sazları kullanmayacaksın başka enstrüman kullanacaksın’ diyen dj’ler tanıyorum. Böyle bir şeye kimsenin hakkı yok.”
50 YAŞ ÜSTÜNE ENGEL
“Bakıyorsunuz radyo ve televizyonlar bir sanatçının şarkısını günde on defa çalıyor, bir başka sanatçının şarkısını ayda bir kere çalmıyor. Bu bir haksızlıktır. Bu ülkenin bir sürü başarılı sanatçısı var. Yaşları 50’nin üstünde olanları çalmayan yayınlamayan kanallar var. Yayın kuruluşlarının yayın politikasına karışmak gibi bir isteğimiz yok ama adalet diyoruz. Bunun için de 4 meslek birliği ‘Adil Yayın Komisyonu’ kurduk. Sanatçının sadece maddi değil manevi hakkını da takip etmek zorundayız.”
HAVA VE SUYLA BESLENMİYOR
“Sanatçı su ve hava ile beslenen bir canlı değil. Dünyadaki sanatçılara baktığımız zaman şatolarda köşklerde oturuyorlar. Bir sanatçı, her gün çalarak her gün söyleyerek her gün konser vererek böyle bir gelir elde edemez. Nereye çalıp söyleyeceksin. Onlar bu geliri teliflerle kazanıyor.”
İNSANIMIZI BİLİNÇLENDİRMELİYİZ
“GSM operatörlerinin yanı sıra 100 civarında televizyon ve radyoyu ve umumi mahaller dediğimiz cafe, bar, restoran, otel gibi yerleri takip ediyoruz. Oralarda kimler çalınıp dinleniyorsa dijital ortamda kimler daha çok download ediliyorsa ona göre bir hak ediş alıp dağıtıyoruz. İnsanlar farkında değiller hırsızlık yaptıklarının.”
GEREKİRSE DÜĞÜN DE BASARIZ
“Telif konusunda çalışmalarımızı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. İspanya’dan aldığımız bir yazılım sistemimiz var. Türkiye’de binlerce düğün salonu ve kahvehane var. Onları da dikkate alıyoruz. Olabildiğince uzlaşma yoluyla çözmek istiyoruz sıkıntıları. İnsanların en mutlu günlerinde düğün salonlarını basmak içimizden gelmiyor ama mecbur kalırsak onu da yapacağız.”