MUSTAFA BALBAY 1000 GÜNDÜR CEZAEVİNDE!

Mustafa Balbay "içeride" 1000 günü doldururken "Biz de Ankara'da zulümhanedeyiz" diyen eşi Gülşah Balbay siyasetçilere seslendi: "Bu zulüm artık sona ersin, Meclis seyirci kalmasın"

CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay "içeride" 1000 günü doldururken "Biz de Ankara’da zulümhanedeyiz" diyen eşi Gülşah Balbay siyasetçilere "Bu zulüm artık sona ersin, Meclis seyirci kalmasın" diye sesleniyor.
Cumhuriyet Ankara’dan Türey Köse imzalı haber bugün gazetenin birinci sayfasında Balbay adaleti; çocukları ona kavuşmayı bekliyor 1000 GÜN manşetiyle yayınlandı.

Mustafa Balbay, cezaevine girdiğinde 8 aylık olan oğlu Deniz şimdi 4 yaşında, kızı Yağmur 11 yaşına geldi. 11 yıllık evliliklerinin 3 yılında eşinden uzak kalan Gülşah Balbay’ın hayatı Ankara-Silivri yollarında geçiyor. Hayatının bu zor döneminde annesi Melek Gül ve babası Bahri Gül hep yanında. Evlerinin duvarlarında aile fotoğrafları ve bazı resimler yer alıyor, bir duvarı da Bedri Baykam’ın Balbay için yaptığı büyük resim kaplıyor. Yağmur Balbay, tutukluğunun bininci gününde babasına "Babacağım, sosyal bilgiler sınavımdan 100 aldım. Seni çok özledim. Döneceğin günü dört gözle bekliyorum" diye sesleniyor.
Gülşah Balbay’ın annesi Melek Gül, "İnsanlanın ömründen bin günü çalmak bu kadar kolay mı? Mustafa’nın, kızımın, torunlarımın hayatlarından bin gün çalındı, daha ne kadar da çalınacağı da belli değil. Kul hakkımı helal etmiyorum buna vasıta olanlara" diye isyan ediyor. Melek Gül, damadından sevgiyle sözederken "İyi ki ona vermişim kızımı" diyor. Bahri Gül de, "Seçilmiş bir parlamenterin şimdiki mecliste olanlardan farkını göremiyorum. Aynı statüde seçilmiş insanların tutukluğunun devamını hukukla bağdaştıramıyorum" diye konuşuyor.

Gülşah Balbay, "eşiniz milletvekili seçildikten sonra tahliye edilmeyince ne hissettiniz" sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:

Seçimlerden sonra eşimin çıkacağını ümit ediyorduk. O gelecek diye hazırlıklar yaptık evde, yemekler hazırlandı. Seçim gecesi bekledik, ikinci, üçüncü gün bekledik, bir haftayı geçince uzayacağını kabullendik. Çok büyük yıkım oldu. Özellikle kızım çok büyük hayal kırıklığına uğradı, çok etkilendi. Kızım, artık “Babam ne zaman dönecek” diye sormuyor. Bana inanmıyor, “bir hafta, iki hafta sonra, bayramda, yılbaşında...” diyorduk ve bugüne kadar çıkmadı. Yağmur artık inanmıyor. Bu beni çok yaralıyor.