Mülkiye müfettişi 'trafik kazası değil' dedi! "Nasıl düştü diye sormayın"

11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın trafik kazasında ölme ihtimali bulunmadığını savunan İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişi Melih Özay, "Topukları patlamış. Trafik kazasıyla topuklar nasıl patlar; düşme. Ama bana şunu sormayın; çocuk nasıl düştü demeyin. İntihar demem için elimde hiçbir bulgu yok" dedi.

TBMM Rabia Naz ve Şüpheli Çocuk Ölümleri Araştırma Komisyonu dördüncü toplantısını düzenlerken 33 kişiyi dinledi.

İçişleri Bakanlığı'ndan Rabia Naz Vatan'ın ölümü ile ilgili inceleme yapan Mülkiye Müfettişi Melih Özay, önceki gün komisyona geniş kapsamlı bir sunum yaptı.

Hürriyet gazetesinden Umut Erdem'in haberine göre, basına kapalı olarak düzenlenen toplantıda Özay, Rabia Naz'ın ölümünde trafik kazası ihtimali olmadığını aktardı. Kaza olması durumunda çok profesyonel bir senaryodan söz edilebileceğini ifade eden Özay, "Eğer bir trafik kazasıysa, kim niye bir kimyasal bulsun, kim niye kucağında alsın oraya getirsin" dedi.

DELİL POŞETİNE KONMAMIŞ

Özay, sunumunda polisin ihmali olduğunu da kaydetti. Eynesil polisinin teknik donanımının yeterli olmadığını ve bunun için Vatan'ın çantasını ve ayakkabısını bir delil poşetinin içine koymadığını dile getiren Özay, “Eliyle alıp ve süreç uzadıktan sonra kriminale gittiği için buradaki süreç karışmıştır. Ayakkabısının altındaki kireç ile evin üstündeki kireç tozları da birbirine uyumlu; ama yolda da bu kireçlere rastlıyoruz. Bunun kriminal raporla belirlenmesi lazımdı. Çatıdaki kireç mi aşağıdaki kireç mi diye. Bu yapılmamış. Kriminal eksiklik var” dedi.

KAN İÇERİYE AKMIŞ

Kanın kimyasalla temizlendiği iddialarını da yanıtlayan Özay özetle şunları aktardı:

"Bu mümkün değil. Ama bana şunu sormayın; çocuk nasıl düştü demeyin. Adli tıp raporlarını inceledim, hayatımı bu işe verdim. Topuklar patlamış. Trafik kazasıyla topuklar nasıl patlar? Bağları kopmuş. Kalça kemiği omur bağlantısı patlamış. Fındıklığa düşmüş. Fındık dallarına düşerken ellerini vuruyor. İzleri var. Yerde kan izi olmaması normal. Kanama olmamış. Kan içeriye akmış. Kesi olmadığı, kırık olduğu için kanama olmuyor. İntihar demem için elimde hiçbir bulgu yok. Bunun için ailenin bütün olarak beş ay geriye yönelik incelenmesi gerekir. Aile arasındaki ilişkiler, o an merdivende kim var, kim yok. Daha önce kim ne yapardı, incelenmesi gerekirdi. Bilgisayardaki oyun süreleri kriminal olarak izlenmeli. Hangi zamanda bilgisayara girilmiş... Ama bu benim işim değil."

ÇANTASINDAN SİYAH İNCİ ÇIKTI

Toplantıda Vatan'ın çantasından “Siyah İnci" kitabı çıktığı da belirtilirken rehber öğretmeninin “inceledim kitabı. Bir çocuğun okuması gerekmeyen bir kitap. Ama intiharı gerektirecek bir kitap değil" değerlendirmesinde bulunduğu öğrenildi.

Ayrıca Vatan'ın okuldaki bir anekdotu da “Dersten çıkmış tuvalette gitmiş ve bayıldım numarası yapmış. Türkçe öğretmeni 'Rabia nerede' diye tuvalete gidiyor. Rabia yerde yatıyor. Kaldırıyorlar, 'Kızım ne oldu' diyor. Gülüyor. 'Hocam ben ölsem kim beni merak eder, üzülür diye şaka yaptım' diyor" şeklinde aktarıldı.