"MÜJDE AR'IN CV'SİNE BİR BAKIN,SONRA ELEŞTİRİ YAPIN!.." SEVİLAY YÜKSELİR PATRON FALAN TAKMADI,MÜJDE'YE DESTEK ATTI!..
Kürt meselesi konusunda yaptığı espri Sabah Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'ın sert tepkisine neden olan Müjde Ar'a aynı gazetenin yazarı Sevilay Yükselir sahip çıktı.
Kafayı çekip Başbakan'ı arıyormuş!
Hani Sezen Aksu son İstanbul konserinde, deliler gibi tezahürat yapan izleyicilerine, "Ne o kafayı mı çektiniz ayol? Birden bire bağırıyorsunuz deliler gibi. Ben de sizin gibiyimdir. İki kadehten sonra önüme gelene telefonumu veririm..." diyerek acayip bir espri yapmıştı... Müjde Ar'da o esprinin üzerine başka bir espri yaparak katıldığı bir show programında demiş ki; "Üçüncü kadehten sonra da Başbakan'ı arar. Bayramda Sezen'e gittim (Külliyen yalan! Çünkü o Sezen'le bayramda beraber olan bizdik! Hatırlayın. Paris'te...) Kafayı çektik... Sezen, "Kürt meselesi çıkmaza girdi. Hadi kız Başbakan'ı arayalım" dedi... Ben de "Ayy kız Emine Hanım kızmasın!" dedim. Sezen'de, "Yok ya... Kızmaz... Alıştı o bana artık! Veriyor telefonu" dedi...
Ben programı gazetelere haber olduktan sonra internetten izleyebildim... Neye yalan söyleyeyim koptummm! "Bu kadar mı yaratıcı espri olur Allah'ım" dedim... İnanın kahkaha atmaktan karnım ağrıdı. "Ha, Levent Kırca'nın Olacak O Kadar'ı, ha Müjde Ar'ın o tadından yenmez esprileri" diye düşündüm kendi kendime...
Ancak sonradan kavradım ki onun bu esprisine bir tek ben gülmüşüm...Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak başta olmak üzere, birçok kişi, "Türkiye için çok hassas olan bir meselede böyle espri yapılır mı? Çok yakışıksız!" diyerek inanılmaz tepki gösterdi Müjde'ye...
Vallahi üzüldüm...
Çünkü Müjde Ar, sanat yaşamı boyunca son derece demokrat ve aydın bir kimlik koymayı başarabilmiş isimlerin başında gelir. Çok iyi hatırlıyorum, "Bu ülkede Kürt gerçeği vardır!" denilemediği zamanlarda bile Diyarbakır'da ki bir Newroz'a katılmıştı böbürlene böbürlene... Ve giderken de yanına birçok sanatçı arkadaşını almıştı. Hatta bunlardan biri de Sezen Aksu'ydu yanlış hatırlamıyorsam...
Tabi ki konu çok hassas... Elbette ki daha dikkatli olmak lazım bazı mevzular üzerinden insanları eğlendirmeye çalışırken ama bu espriyi yapan kişi eğer Müjde Ar ise onu eleştirmeden önce şöyle geçmişine, cv'sine göz atmakta fayda var. Haksız mıyım?
Ben programı gazetelere haber olduktan sonra internetten izleyebildim... Neye yalan söyleyeyim koptummm! "Bu kadar mı yaratıcı espri olur Allah'ım" dedim... İnanın kahkaha atmaktan karnım ağrıdı. "Ha, Levent Kırca'nın Olacak O Kadar'ı, ha Müjde Ar'ın o tadından yenmez esprileri" diye düşündüm kendi kendime...
Ancak sonradan kavradım ki onun bu esprisine bir tek ben gülmüşüm...Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak başta olmak üzere, birçok kişi, "Türkiye için çok hassas olan bir meselede böyle espri yapılır mı? Çok yakışıksız!" diyerek inanılmaz tepki gösterdi Müjde'ye...
Vallahi üzüldüm...
Çünkü Müjde Ar, sanat yaşamı boyunca son derece demokrat ve aydın bir kimlik koymayı başarabilmiş isimlerin başında gelir. Çok iyi hatırlıyorum, "Bu ülkede Kürt gerçeği vardır!" denilemediği zamanlarda bile Diyarbakır'da ki bir Newroz'a katılmıştı böbürlene böbürlene... Ve giderken de yanına birçok sanatçı arkadaşını almıştı. Hatta bunlardan biri de Sezen Aksu'ydu yanlış hatırlamıyorsam...
Tabi ki konu çok hassas... Elbette ki daha dikkatli olmak lazım bazı mevzular üzerinden insanları eğlendirmeye çalışırken ama bu espriyi yapan kişi eğer Müjde Ar ise onu eleştirmeden önce şöyle geçmişine, cv'sine göz atmakta fayda var. Haksız mıyım?
Sevilay Yükselir/SABAH