MÜJDAT GEZEN'İN FIRTINA KOPARTACAK KİTABI YAYINLANDI
Müjdat Gezen´in ikinci kitabı sanat dünyasında yine fırtınalar kopartacak gibi.Önceki kitabı "Galiba Ben Sanatçıyım"da yazdıkları yüzünden Ajda Pekkan ile mahkemelik olan Müjdat Gezen, süper starı her şeye rağmen yeni kitabında da sayfalara taşıdı.
Müjdat Gezen, "Galiba Ben Sanatçıyım" adlı kitabında Ajda Pekkan ile geçmişte bir ilişki yaşadığını ima etmiş, bu yüzden de süper starla mahkemelik olmuştu. Olay o dönemde gazetelerin manşetlerini süslemişti. Gezen, yaşanan tatsızlıklara rağmen, Halit Kıvanç´ın sorularını yanıtladığı yeni kitabı "Ağlama Palyaço Makyajın Bozulur"da da Pekkan´la ilgili satırlara yer verdi:
Yemeğe davet etti ama
"Şaşaalı günlerimde İzmir Fuarı´ndaki ilk gecemi anlatayım. Sahneye çıkmadan bir gün önce, çalışacağım gazinoya, sahneyi görmek için uğradım. Nebahat Çehre oradaydı. Masasına davet etti. Ertesi gün programa çıkacağım, Nebahat da kadroda. Nebahat´la, Yılmaz Güney´le evli olduğu zamanlardan tanışıyorum. Evlerine gidip gelirdim, sonra da dost olmuştuk zaten. Çalışacağım yer çok güzeldi, bana eşlik edecek olan orkestra çok daha nefis. İstanbul Gelişim: Ünlü isimler orkestrada. Atilla Özdemiroğlu, Durul Gence, Başar Tamer, Uğur ve Selçuk Başar... Geçmiş zaman, isimlerin tamamını hatırlayamıyorum şimdi. Masada o yılların ünlü isimlerinden biri daha var. Zaman ne kadar hızlı geçiyor. Artık anneanne rollerine çıkıyor, gerçi benim de dede rollerine çıktığım oluyor. Bazen şüpheleniyorum, yaşlanıyor muyuz ne! Sevgilisi çok kıskançmış. Gerçi şimdi evli ve çok mutlu bildiğim kadarıyla. Nebahat masadan kalkarken bana ısrarla ´Sen kal´ dedi. Sonra kalktı gitti. Masada ikimiz kaldık. Ajda´yı dinlemeye gitmeyi teklif etti. Ajda da fuarda ve yüz metre ötemizde sahne alıyordu zaten. Gittik. Bize hemen bir masa kurdular. Program bitiminde garson gelip Ajda´nın benimle konuşmak istediğini söyledi. İlk kez tanıştık, çok tatlı bir kız. Daha önce de tanışmak istemiş. Ama ben işim biter bitmez gazinodan çıktığım için bir türlü denk gelmemişiz. Ajda´nın birlikte yemek yiyelim teklifine cevap vermeye hazırlanırken bu hanım arkadaşımın sesini duydum: ´Biz yemek yedik!´ Kulise ne zaman geldiğini duymamıştım bile. Tabii bunu söylerken tırnaklarını koluma geçirmişti.
Timur Selçuk´a laf attı
Yaşar Kemal bir gece yarısı Şanar Yurdatapan´la bana geldi. Daha annemi yeni kaybetmişim. Hiç unutmam Yaşar Kemal bana ´Her acıyı unutabilirsin ama anne acısını asla. Ben unutamadım. Bunu asla aklından çıkarma´ dedi. Adam gibi adamlardan biri de Zülfü Livaneli´ydi. Seneler önce Berlin´deyiz. Film çalışmaları yapıyoruz harıl harıl. Filmin müziklerini yapmasını teklif ettim, hiç para almadı. Oysa profesyonel bir işti. Zülfü, Yaşar Kemal´in iyi dostudur. Sezen Aksu da aynı güzelliği yapmıştır mesela. Bir filmimde Timur Selçuk müzik yapmıştı. Bana ´En yüksek parayı alırım´ demişti. Nitekim almıştı da. Zülfü, Sezen ve Timur arasında en eski tanıdığım Timur´dur."
Ağabeyimin ölümü nedeniyle ben hiç sigara içmedim
Ağabeyim ben doğana kadar evin tek çocuğuydu, bütün ilgi onun üzerindeydi. Ben doğduğumda ağabeyim buluğ çağına girmek üzere, 12-13 yaşlarında... Evin tek erkek çocukluğundan birdenbire ikinci sıraya düşüyor; daha doğrusu öyle hissediyor. Bütün ilgi yeni doğan çocuğa kayınca, ağabeyim Nejat boşlukta kalıyor. İlk önce sigaraya başlıyor. Sonra ilk bira geliyor. Fuat bakkal dükkanının arkasını küçük bir meyhane haline getirmiş. Fındık fıstık eşliğinde gençlere bira satıyor o sırada. Ağabeyim ölene kadar birlikte olacağı alkolle orada tanışıyor. Onun etkisiyle olsa gerek hayatım boyunca hiç sigara içmedim. Arkadaş toplantıları dışında alkol hayatımda hiç önemli olmadı. Bir toplantıda bile h
Yemeğe davet etti ama
"Şaşaalı günlerimde İzmir Fuarı´ndaki ilk gecemi anlatayım. Sahneye çıkmadan bir gün önce, çalışacağım gazinoya, sahneyi görmek için uğradım. Nebahat Çehre oradaydı. Masasına davet etti. Ertesi gün programa çıkacağım, Nebahat da kadroda. Nebahat´la, Yılmaz Güney´le evli olduğu zamanlardan tanışıyorum. Evlerine gidip gelirdim, sonra da dost olmuştuk zaten. Çalışacağım yer çok güzeldi, bana eşlik edecek olan orkestra çok daha nefis. İstanbul Gelişim: Ünlü isimler orkestrada. Atilla Özdemiroğlu, Durul Gence, Başar Tamer, Uğur ve Selçuk Başar... Geçmiş zaman, isimlerin tamamını hatırlayamıyorum şimdi. Masada o yılların ünlü isimlerinden biri daha var. Zaman ne kadar hızlı geçiyor. Artık anneanne rollerine çıkıyor, gerçi benim de dede rollerine çıktığım oluyor. Bazen şüpheleniyorum, yaşlanıyor muyuz ne! Sevgilisi çok kıskançmış. Gerçi şimdi evli ve çok mutlu bildiğim kadarıyla. Nebahat masadan kalkarken bana ısrarla ´Sen kal´ dedi. Sonra kalktı gitti. Masada ikimiz kaldık. Ajda´yı dinlemeye gitmeyi teklif etti. Ajda da fuarda ve yüz metre ötemizde sahne alıyordu zaten. Gittik. Bize hemen bir masa kurdular. Program bitiminde garson gelip Ajda´nın benimle konuşmak istediğini söyledi. İlk kez tanıştık, çok tatlı bir kız. Daha önce de tanışmak istemiş. Ama ben işim biter bitmez gazinodan çıktığım için bir türlü denk gelmemişiz. Ajda´nın birlikte yemek yiyelim teklifine cevap vermeye hazırlanırken bu hanım arkadaşımın sesini duydum: ´Biz yemek yedik!´ Kulise ne zaman geldiğini duymamıştım bile. Tabii bunu söylerken tırnaklarını koluma geçirmişti.
Timur Selçuk´a laf attı
Yaşar Kemal bir gece yarısı Şanar Yurdatapan´la bana geldi. Daha annemi yeni kaybetmişim. Hiç unutmam Yaşar Kemal bana ´Her acıyı unutabilirsin ama anne acısını asla. Ben unutamadım. Bunu asla aklından çıkarma´ dedi. Adam gibi adamlardan biri de Zülfü Livaneli´ydi. Seneler önce Berlin´deyiz. Film çalışmaları yapıyoruz harıl harıl. Filmin müziklerini yapmasını teklif ettim, hiç para almadı. Oysa profesyonel bir işti. Zülfü, Yaşar Kemal´in iyi dostudur. Sezen Aksu da aynı güzelliği yapmıştır mesela. Bir filmimde Timur Selçuk müzik yapmıştı. Bana ´En yüksek parayı alırım´ demişti. Nitekim almıştı da. Zülfü, Sezen ve Timur arasında en eski tanıdığım Timur´dur."
Ağabeyimin ölümü nedeniyle ben hiç sigara içmedim
Ağabeyim ben doğana kadar evin tek çocuğuydu, bütün ilgi onun üzerindeydi. Ben doğduğumda ağabeyim buluğ çağına girmek üzere, 12-13 yaşlarında... Evin tek erkek çocukluğundan birdenbire ikinci sıraya düşüyor; daha doğrusu öyle hissediyor. Bütün ilgi yeni doğan çocuğa kayınca, ağabeyim Nejat boşlukta kalıyor. İlk önce sigaraya başlıyor. Sonra ilk bira geliyor. Fuat bakkal dükkanının arkasını küçük bir meyhane haline getirmiş. Fındık fıstık eşliğinde gençlere bira satıyor o sırada. Ağabeyim ölene kadar birlikte olacağı alkolle orada tanışıyor. Onun etkisiyle olsa gerek hayatım boyunca hiç sigara içmedim. Arkadaş toplantıları dışında alkol hayatımda hiç önemli olmadı. Bir toplantıda bile h